Üvey Abim (Tamamlandı)

By _Valerian_

19.1M 604K 119K

Adam güçlü esen bir Poyrazdı.Kız ise kendi sularında boğulan mavi bir Denizdi.Adam çok acımasız ve kendini dü... More

ÜA-TANITIM
ÜA1-
ÜA2-
ÜA3-
ÜA4-
ÜA5-
ÜA6-
ÜA7-
ÜA8
ÜA9-
ÜA10-
ÜA11-
ÜA12-
ÜA13-
ÜA-14
ÜA15-
ÜA16-
ÜA17-
ÜA-18
ÜA-19
ÜA20-
ÜA21-
ÜA22-
ÜA23-
ÜA24-
ÜA25-
ÜA26-
ÜA27-
ÜA28-
ÜA29-
ÜA30-
ÜA32-
ÜA33-
ÜA34-
ÜA35-
ÜA36-
ÜA37-
ÜA38-
ÜA39-
ÜA40-
ÜA41-
ÜA42-
ÜA43-
ÜA44-
ÜA45-
ÜA46-
ÜA47-
ÜA48-
ÜA49-
ÜA50-
ÜA51-
ÜA52 +18
ÜA53-
ÜA54-
ÜA55-
ÜA56-
ÜA57-
ÜA58-
ÜA59-
ÜA60-
ÜA61-
ÜA62-
ÜA63-
ÜA64-
ÜA65-
ÜA66-
ÜA67-
ÜA68-
ÜA69-
ÜA70-
Şirinelerim Bi bakın Önemli!!
ÜA71-
ÜA72-
FİNAL.
1.
2
3.
4.
Kesit.
5
6
Son

ÜA31-

235K 7.7K 2.2K
By _Valerian_

*****

Kapının kulubundaki elini yavaşça çekerek bana döndü. Masum bakışlarımı fark ettiğinde ise kapıyı kapattı."Yanında kalayım öyle mi?" Başımla onayladım...

"Rüzgarlı havalardan nefret ederim.."

Bas Basya korkuyorum desene Deniz..

Ellerini yanaklarıma koyup dudaklarıma kapandı.Yavaş hareketleriyle birlikte sırtımı duvarla buluşturunca bu sefer dudaklarını köprücük kemiğime götürdü..Oraya da alev gibi yanan dudaklarını bastırdıktan sonra gözlerimin içine baktı...

"Ceylanım..."

"Aslanım..."

Ellerimi saçlarına götürüp inledim.Boynumu dişlemeye başlamıştı yine.İçimdeki hayvanat bahçesi ayağa kalkmıştı her zamanki gibi.Filler,aslanlar,su aygırları,yaban domuzları... Hepsi bi anda koro halinde bağırıyorlardı içimde.Sırtım bi anda duvarla bağlantısını kesmişti.Onun yerine yumuşak sıcak eller gelmişti..."Yanıyorum..."diye fısıldadım boynumu yana eğerek..

Tükeniyorum..

Dudaklarını cekip "Beraber yanalım..." dedi..."Benimle yan Deniz.."

Seninle yanmaya hazırım Bulut..

"Birlikten kuvvet doğar öyle değil mi?" 32 dişimi göstererek güldüm.

Birlikten kuvvet doğar..

"Doğsun o zaman.." dediğim gibi yeniden dudaklarıma kapanması bir olmuştu."Ellerime mukayet olamayabilrim dikkatli ol" uyarcı ses tonuyla konuştuktan sonra tekrar dudaklarımı öpmeye devam etti.Elleri eteğimin altından yavaşça baldırlarıma gittiğinde dilini ağzımın içine soktuğu gibi sıktı baldırlarımı...Bu sefer sadece ben değil ikimizde sesli çıkan garip sesimize engel olamamıştık.

Umarım Annemler duymazdı....

Yoksa Poyraz da bende biterdik.

"Hem bedensel hemde kişilik olarak benim olduğunun kanaatine vardım." diyerek yatağa doğru yönlendirdi beni..."Yani senin miyim?" hafifçe gülüp "Evet.Benimsin." dedi.
















(Multi Deniz.)

"pijamalarını giymelisin artık" dedi ellerini önümdeki fermuara götürürken.Yavaşça açıp deriyi üzerimden itip vücudumdan süzülüşünü izledi...Sadece takım siyah iç çamaşırlarımla kalınca derin bir nefes aldı... "Harika görünüyorsun...Ama ne yazık ki kendimi tutmalıyım.Biraz daha büyümelisin Maviş."

Daha ne kadar büyüyeceğim?

"Eğer şu an karşında çırılçıplak kalsaydım ne yapardın?" hiç utanmadan sıkılmadan sormuştum bu soruyu...Kendime hayret ederken Poyraz'a bakmak için baya çaba sarf ediyordum.

Bakıyordum da.

Kollarını sıkıca bedenime sarıp kendisine sımsıkı bastırdı ve ardından söze girerek "Tüm gücümle sarıldığım gibi çıplaklığını örtmeye çalışırdım.Seni yalnızca ben görmeliyim..Sana yalnızca ben dokunabilmeliyim."

Kalbimde yine fırtınalar kopmaya başlamıştı.. Kasıklarımdaki ağrı yine baş gösterdiğinde gözlerimi kıstım...

Keşke hep yanımda olsan Poyraz..

"Hadi şimdi giyinelim."

"Benimle yatacaksın ama dimi?"

"Evet.Yatacağım.Hadi."

Başımla onaylayıp dolabıma yöneldim.Dar kesim siyah Eşofmanımı üstüme ise toz pembe kalın askılı bluzumu geçirip Poyraz'ın yanına gittim tekrardan. Çıkardığı gömleğini sandalyeme bıraktıktan sonra beni de aldığı gibi yatağıma yatırdı. Bu sefer de ben onu kolumun altına alarak sarılırken o da başını boynuma gömdü..."Kokun deli ediyor beni...güzel kokma bu kadar..." kıkırdadıktan sonra dudaklarımı saçlarına götürüp hem koklayıp hem öptükten sonra daha çok sarılarak gözlerimi kapadım..

****************

Sevdiğim kokusuna maruz kalmış bir şekilde yeni bir güne merhaba diyerek gözlerimi açtım.Açtığım anda kahverenginin en güzel tonundaki gözlerine baktım...

Beni mi seyrediyordu bu?

Hafifçe sırıtıp koynuna biraz daha sokuldum."Günaydın..." adem elmasına hafif bir öpücük bırakıp geri yattım...Onunla birlikte uyanmak nedense bedenim sabaha daha dinç uyanıyordu."Günaydın güzelim..." hafifçe ondan ayrılırken o da kollarını benden çekti ve dogruldu.Dizlerimden destek alarak bende yanına oturdum ve başımı omzuna yasladım."Burus bi daha bizi rahatsız etmez dimi Poyraz? Beni senin yanından almaz dimi..?"oflayıp başını başımın üzerine koydu..."Bilmiyorum.Ama seni asla bırakmayacağım.Seni benden asla alamayacak.Söz veriyorum."

Söyledikleriyle birlikte rahatlamışçasına derin bir nefes alıp verdim."Seni bu işe bulaştırmam baştan hataydı biliyorum.Bu yüzden senden özür dilerim.Senin gibi masum bir kızı bu işe bulaştırmamalıydım..Affet beni..."

Ben sana bu yüzden kızmamıştım ki affedeyim...Gülümseyip dudaklarımı yanağına götürdüm.Öptükten sonra yüzünü bana çevirip yavaşça dudaklarımı öptü."Özür dileme.Ben sana her zaman güveniyorum.Her zaman yanındayım.Kötü durumda olsan bile."ardından ellerimi birbirine bağlayıp omzuna yasladım ve tavana bakıp "Ne demiştik dün?"..." Birlikten kuvvet doğar.. " başını iki yana sallayıp sesli bir şekilde güldü."Abi kardeş dayanışması.."diyerek yumruğunu çıkarttı. Bende gülerek aynı şekilde elimi yumruk yaptım ve tokuşturdum.

"Hadi benim karnım acıktı.Sonra da şirkete geç kalmamam gerekiyor.Seni aşağı da görmezsem fena olur bilesin" diyerek burnumu dişledi.."Ahh!! Poyraz.." lanet olsun nasıl keskin dişleri vardı bunun böyle.. Artık nefes alamamaktan korkuyordum."Abartma gız.Neyse gidiyorum ben."ayağa kalkıp başını kaşıya kaşıya odamdan çıktı..

Ne kadar da güzel anlaşıyoruz.Abi kardeş denildiği zaman neredeyse bizi örnek göstereceklerdi bence.Burnumu ısırmalar falan...Tam örnek olunabilecek davranışlar...

Harika...

Pandomim yapan adamlar gibi Gülümseyip yine kızarmış boynuma baktım.

Nutellalı pankek aşkına!!! Bu Poyraz'ın derdi neydi!! Asıl suç bende.İzin vermeyecektim yine boynumun dişlemesini...Oflayıp banyoya girdim.Güzel bir duş aldıktan sonra kurulanıp iç çamaşırlarımı ardından altıma siyah kot pantolon ve beyaz salaş bir gömlek giyip Kollarını dirseklerime kadar sıyırdım.Saçlarımı kurutup tepeye salaş bir topuz yaptıktan sonra yalın ayak dışarı çıkıp merdivenleri inmeye başladım.Salona girdiğimde sert bir gövdeye çarpmamla popo üstü yere düşmem bir olmuştu.

"Ah!!"

"Mal mısın oğlum dikkat etsene!" dedi tanıdık bir ses.

Poyrazdı tabikide.

Başımı yavaşça kaldırdığımda Rüzgâra hayretler içerisinde baktım.Ne yani çarptığım sert cisim bu muydu...?

Poyraz cıkcıklayıp yanıma gelirken ikiside bana doğru eğildiler."Deniz ben..ben çok özür dilerim.Mutafağa gidecekken.. "Elimle durdurup "Önemli değil Rüzgar.Olsun."dedim.Benim için uzatmanın fazla anlamı yoktu."Bırak ben hallederim." dedi Poyraz.Rüzgardan nefret ettiği herhalinden belliydi.Kollarımdan yavaşça kaldırıp ona sarilmamı sağlarken Rüzgâr'ın kötü bakışlarıyla karşılaştım. Gerçekten çok kötü bakıyordu.Poyraz beni koltuğa oturtunca gözleri çok hafif açılmış olan göğüslerime kaydı.Başını iki yana sallayıp "Kapat şu gömleğinin düğmelerini.!!" benden ayrılıp yanıma oturdu.Ellerimi tedirgince düğümlerime götürüp iki tanesini bağladım. "Sen niye geldin?" gergin çıkan sesin sahibine çevirdim başımı. Of Poyraz şimdi hiç sırası değil ama...Rüzgar başını geriye doğru atıp gülümsedi. "Denizi almaya geldim.Bi sakıncası mı-"

"Evet.Bi sakıncası var.Sürekli onun yanında olman." onlar geçildikçe bende daralıyordum burada.Sol elimi sağ koluma götürüp sıvazladıktan sonra boğazımı tazeledim.Gerçekten bu duruma hic gerek yoktu.

"Benim Deniz'in yanında olmam seni niye bu kadar rahatsız ediyor Poyraz.?"ardından sırtını koltuktan çekip öne doğru eğildi." Ben Denizi seviyorum."

Oha!!

Araya girmeliyim...

"Rüzgar hayır-.."

"Deniz dur.Abininde bazı şeyleri bilmesi gerektiğini düşünüyorum." tam yine ağzımı aralamıştım ki eliyle durdurdu."Ve vazgeçeceğimi de sanmıyorum." Poyraz birden ayaklanınca bende kalktım ve kolunu tuttum.Bu Rüzgar yine tatsızlık çıkarmaya gelmişti herhalde.İçinde kopan lavlarıyla birlikte ateş gibi yanan gözleri beni buldu.Sonra ise tekrar Rüzgara dönüp "Ben seni vazgeçttirmeden siktir git Rüzgar.Umarım bir daha karşıma çıkmazsın." o sert isaret parmağını kapıya doğru kaldırdı.Bende yavaşça kolunu bırakıp derin bir nefes aldım ve aldığım nefesi vermeden yanaklarımı şişirdim...

Lütfen git Rüzgar....

Dizlerine vurup ayaklandı."Eh peki madem."ardından bana bakıp gülümsedi. "Seni seviyorum.."

"Ben seni seveceğim ama...!!!" o anki refleksle kolunu tekrar tuttum.Lütfen iş şiddete varmadan şu Rüzgar manyağı gitsin lütfen...Rüzgar hafifçe sırıtıp arka bahçeden çıkınca "Siktiğimin pezevengi..." diye mırıldandı Poyraz. Koltuğa kendini atıp yüzünü sıvazladı.

Sevgili abiciğim beni kıskanıyor muydu şimdi?

Yanına oturup yumuşaması için yanağını öperken,elimi sırtına koyup gezdirdim."Seni seviyorum Poyraz..."yüzünü bana çevirip belimden kavradığı gibi kucağına çekti. Gömleğimin iki düğmesini açtıktan sonra elini kızarmış boynuma götürdü.. "Benden başka birisini seversen öldürürüm seni zaten.!" tatlı tehditine sadece gülmekle karşılık verip yükümü ona tamamen verdim ve başımı göğsüne koydum."sevdim diyelim o zaman ne olacak..?"

"Bilmem.İlk önce o sevdiğin kişiye bildiğim bütün işkenceleri uyguladıktan sonra sıra sana gelir."

"Ne yani?.Bana da mı işkence uygularsın?"

Bi an aklıma Poyraz'ın işkence ederkenki hali gelince...

Düşünmek bile istemiyorum..

"Orasına ben karar veririm merak etme sen." oflayıp koluna vurdum.O anda kısık seste kahkahasını yapıp burnuma küçük bir öpücük bıraktı. Annemin yukarıdan sesi gelince oflayıp sol bacağımı kaldırdım ve Poyraz'ın kucağından indim."Napıyosunuz bakalım?" baştan aşağı suzdum annemi.

Ah bu annemin meşhur siyah elbiseleri...

"Oturuyorduk.Ama acıktığım için mutfağa gidiyorum." deyip ayaklandım."Aaa dur dur.Sana bir şey söyleyeceğim. Kahvaltını yap hazırlan.Bu gün şirkette önemli bir toplantı var.Senin de katılmanı istiyorum mutlaka."

Harika.Bir de bu çıktı başıma."Ben ne yapacağım anne orada? Hem ben anlamam senin işleri boşver. "Yine gidecekken kolumdan tuttu."dediğimi yap deniz.Bir kere de sözümü dinle." elimi yine 'he he' anlamında sallayıp mutfağa girdim.Bir şeyler atıştırdıktan sonra elimi yıkayıp hala daha koltukta dosyalarıyla ilgilenen Poyraz'a baktım.

İyi.Burada da bir nevi işlerini yapıyor sayılır.Gerçi bu evde herkez işini kariyerin düşünüyor ama neyse...Odama çıkıp üstümdekilerden kurtuldum.Onun yerine lacivert mini dar bir etek,üstüme ise beyaz kalın asklı bir büstiyer giyip yine eteğimin renginde olan platformlarımı giyip Saçlarımı saldım ve basit bir eyeliner sürüp çantamla beraber aşağı indim.

"Hadi anne.Hazırım ben çıkalım.."

"İşte benim kızım.Harika görünüyorsun birtanem.Poyraz sen kaç puan veriyorsun?"

Ah benim salak anneciğim... Ne diye elaleme kaç puan veriyon diye soruyon...

Bunamışsın artık!!!

"Bilmem. Etek biraz fazla kısa.Üstündeki şeyde öyle.Ama yine de güzel" dedi Gülümseyip...

Teşekkürler Hakan Akkaya...

Gözlerimi devirip anneme döndüm."Hadi.!"o sırada Poyraz'da ayaklanınca telefonunu cebine soktu.Dosyalarını toparlayıp eline aldıktan sonra bahçeye ilerlerken bizde anneciğimle arkasından ilerliyorduk...

Bu adam gerçekten biraz....

Fazla güzel yürüyor...

Ya da karizmatik mi demeliyim...?

*******

Toplantı odasına girince annemin yanına oturdum direk.Benim burada ne işim varsa artık. Ne güzel Simgeciğimle buluşup vakit geçirmek varken burada sıkıcı konuları dinlemek en son isteyeceğim şeydi.Bacak bacak üstüne atıp gelen bayanları izledim.Bir kaç tane de erkek var merak etmeyin. İçerisi doluşunca artık girişlere başlanıp konuşmayı ilk annem aldı...

Kumaş türlerinden şirket yatırımlarından,kimsesiz çocuklara giyecek  kıyafet yardımlarından falan konuşulmaya başlanmıştı. Ben mümkünse dinlememeye çalışırken telefonumu elime alıp saatte baktım...

Daha cooook zaman vardı biliyorum.O yüzden telefonu geri masaya koyup annemi dinlemeye devam ettim. "Evet Deniz önümüzdeki yıl defilelerle sen ilgilenmek ister misin?" annemin sorusuyla tamamen ona dönüp ciddilestim."Aslında çok isterim ama biliyorsunuz, daha önemli işlerim olacak" ilgi alanım tıp olduğu için ağır bir dönemden geçiyorum diyebilirim.Hatta bu kış derslerden başımı kaldıramayacağım durumlar da gelecekti."Pekala.O zaman çizimlerle ilgilen.Senin resim tasarlama konusunda gayet iyi olduğunu biliyorum."derin bir nefes alıp arkama yaslandim.Bu kadın istemeyeceğim bir şeyi neden bu kadar çok üsteliyordu ki? "Olabilir.Denerim." deyip burukça gülümsedim.Tabikide denemeyecektim.Bu söylediğime sadece gülümsedi ve konuşmasına devam etti.Bende rahatlamış bir şekilde yeniden arkama yaslandım.

**

Toplantı çıkışı annemle yemek yemeğe gitmiştik. Sessizliği yine annem bozmuşken çatalımı tabağıma koyup gözlerimi ona çevirdim.Bakalım yine ne saçmalayacaktı."Rüzgâra aşık olduğunu biliyorum."hadi bakalım başlıyoruz yine.Yat kalk Rüzgar adından bıktım artık.Keşke hiç tanımasaymışım."Hayır anne aşık falan değilim.

"Gerçekten mi? Abinle tatilden dönerken Rüzgâr'ı nasıl öptüğünü söylemem gerekmiyor herhalde dimi?

" Napayım anne? Ne bekliyorsun ki? öpemez miyim adamı? Oda yeni gelmiş bende.Gerçekten bazen fazlasıyla abartıyorsun.

Bu kadın gerçekten fazla sinir bozucuydu.Arkadaş olarak da mı sarılamam anlamıyorum ki?

"Senin peşini bırakmayacak ama bunu biliyorsun dimi?

"Umrumda bile değil.O benin için bir hiç''

Popomla sandalyeyi itip ayağa kalktim.O sırada annem "Nereye kızım!?" diye sordu."Eve! Bundan sonra seninle iletişime geçilmeyeceğini anladım.hoşçakal."çantamı alıp mekândan çıkarken göz yaşlarım bir yağmur gibi düşmüştü yanaklarımdan.Bu kadar çok nazlı olduğuma hala daha inanamıyordum.Böyle boktan şeylere nasıl ağlayabilirdim ki ben?

Rüzgar iyi hoş yakışıklı çocuktu ama benim için asla aşk denen o ilişki kelimesi olmayacaktı. Bir kere ben Rüzgâra hiç bir zaman o gözle bakmadım.Bakmam da.

Zorla güzellik olmaz diye bir söz vardı hani.O söze katılıyorum.Zorla sevgi zorla aşk hiç bir zaman benim kitabımda yazmayan şeylerdi.Ben birkere...Poyraz'ı seviyordum.Evet ne kadar da saçma dimi? Üvey abime kardeş gözüyle asla bakmayışım.Gülüyorum yine kendi kendime.En çok beni o tanıyor sanki.En çok o bana babalık yapmıştı.Ama sapıklılığını unutmamak gerekir.

"Abla bir sorun mu var?!

Sesli bir şekilde güldüğümü yeni anlayarak elimi ağzıma götürdüm. Taksiciye dikiz aynasından baktıktan sonra "Hayır bir sorun yok.Aklıma bir fıkra gelmişti de" taksici kaşlarını havaya kaldırdıktan sonra önüne bakmaya devam etti..

Salak Deniz!!

Eve kadar nihayet gelince parayı ödeyip arabadan çıktım.Anahtarı alıp kapıyla buluşturduktan sonra içeriye girip kapıyı kapattim.Her taraf karanlık olduğundan holün ışığını açıp doğruca yukarı çıkmaya başladım.

Poyraz odasında mıdır acaba?

Bir kez daha adını kendim anınca heyecanlanmama engel olamamıştım.Alt dudağımı ısırıp derin bir nefes aldım.Umarım bu heyecanım boşa çıkmazdı. Kapısına doğru ilerleyip iki kere tıklattım ve kapıyı açıp içeri girdim.Evet heyecanım boşa çıkmamıştı.Tam arkasına dönük bir şekilde önünde bilgisayarıyla birlikte işini yapıyordu.

Ne kadar da çalışkan bir Üvey abim var...hjsjak

Yanındaki kül tablasından sigarasını alıp dudaklarına götürüp biraz içine çekti ve geriye kül tablasına koydu.O anda ağzından çıkan dumanlarla "Baba sen misin?" diye seslendi. Daha fazla dayanamayıp yanına yaklaştım ve arkadan Kollarımı boynuna dolayarak yanağını öptüm. "Hayır aslanım.Benim." başını bana çevirip gülümsedi ve burnunu burnuma sürtmeye başladı."Saat geç oldu neredeydin neden bu kadar geç kaldın?" ense kenarını bir kez daha öptükten sonra "annemle dışarda biraz vakit geçirdik. Ondan geç kaldım." dedim.Ayağa kalkıp karşıma dikildi.Yine kızarmıştı gözleri. Çok mu yakından bakıyor bu ekrana? Topuklu ayakkabılarım sayesinde boylar eşitlenirken ellerini belime sarıp benin kendine çekti ve boynunu eğerek dudaklarını şakaklarımda gezdirdi.Bana yine acayip ter ve sıcak basarken titreyen nazik ellerimi kollarına koydum..Öpmüyordu... Beni sadece tahrik etmekten başka bi derdi yoktu.Ve başarıyordu da.Kendimi ona biraz daha bastırdan sonra ellerimi ayırmadan ensesine koydum."Seni yanımdan ayırmamalıyım.Kokuna her dakika ihtiyacım var..."o anda biraz daha bastırdım kendimi.Benim de onun şefkatine bana olan sevgisine ihtiyacım vardı.O anda öpücülerine başlarken kalbimin yine ve yine iyi olmadığını bahse giderdim."Beni bir tek sen Anlıyorsun"diye fısıldadım yavaşça. "Beni bu ailede en çok seven sensin.Hiç bir zaman doğru dürüst aile sevgisi görmemiş bi kıza bir kere de seni seviyorum de...yalvarıyorum."

Buz gibi olan ellerini belimden çekerek yanaklarımı kavradı. "Söylemeden de çok şeyi anlatıyorum aslında...Bu hayatta yalnızca bana göre ikimiz varız.Ama sorun buysa eğer tamam...Seni seviyorum."

*********

Continue Reading

You'll Also Like

5.6K 1.1K 6
Bir mafya sadece 9 aylık oğluna Merhamet gösteriyor Dünyası oğlunun etrafında dönerken hayatına girecek kıza Merhamet gösterecek miydi. 9 aylık annes...
517K 32.5K 101
"Kalbimin sahibisin Bay Jeon." [Kitap kapağı Balaccie'nin Büyü Dükkanı'ndan satın alınmıştır♡] BojoHoy × Tüm Hakları Saklıdır. Başlangıç Tarihi: 24.0...
882 104 6
"Sence bana aşık olman ve mantığını çiğnemen ne kadar doğru bir karar, Beste? Bizden asla biz olmaz ki... Belki birbirimize uygun değildik, belki ma...
1M 45.6K 58
(Bu isimle yazılmış ilk kitaptır.) Girdiği depresyon sonucu gittiği bir barda birlikte olduğu adamdan hamile kalan Hira, hayatında bir çocuğa yer ver...