Üvey Abim (Tamamlandı)

By _Valerian_

19.1M 604K 119K

Adam güçlü esen bir Poyrazdı.Kız ise kendi sularında boğulan mavi bir Denizdi.Adam çok acımasız ve kendini dü... More

ÜA-TANITIM
ÜA1-
ÜA2-
ÜA3-
ÜA4-
ÜA5-
ÜA6-
ÜA7-
ÜA8
ÜA9-
ÜA10-
ÜA11-
ÜA12-
ÜA13-
ÜA-14
ÜA15-
ÜA16-
ÜA17-
ÜA-18
ÜA-19
ÜA20-
ÜA21-
ÜA22-
ÜA23-
ÜA24-
ÜA25-
ÜA26-
ÜA27-
ÜA29-
ÜA30-
ÜA31-
ÜA32-
ÜA33-
ÜA34-
ÜA35-
ÜA36-
ÜA37-
ÜA38-
ÜA39-
ÜA40-
ÜA41-
ÜA42-
ÜA43-
ÜA44-
ÜA45-
ÜA46-
ÜA47-
ÜA48-
ÜA49-
ÜA50-
ÜA51-
ÜA52 +18
ÜA53-
ÜA54-
ÜA55-
ÜA56-
ÜA57-
ÜA58-
ÜA59-
ÜA60-
ÜA61-
ÜA62-
ÜA63-
ÜA64-
ÜA65-
ÜA66-
ÜA67-
ÜA68-
ÜA69-
ÜA70-
Şirinelerim Bi bakın Önemli!!
ÜA71-
ÜA72-
FİNAL.
1.
2
3.
4.
Kesit.
5
6
Son

ÜA28-

186K 7.6K 400
By _Valerian_

*medya Deniz*

"Deniz kalkmazsan öperim bak! Hadi"

uyku sersemiyle Simge'nin odama ne ara girdiğini düşünmek zor olmuştu. Elimi yavaşça bir saniye anlamında kaldırdıktan sonra düşünmek için biraz bekledim.

Kapı...Hafize abla...

Tamam.Gözlerimi yavaşça açıp bas ucumda oturan Simgeye baktım.Güldükten sonra elini saçlarıma götürdü."Kalk bakalım uykucu.Saat 11."

Çokta tın...

Pikemi yine tepip kollarımdan destek alıp dogruldum."Ulaşda aşağıda.Rüzgârla olan sohbetlerinden sıkıldığım için seni uyandırayım dedim.İki erkekle yalnız bıraktın zaten beni.." boynumu yana eğerek ona baktım."Ulaş tamam da.Rüzgar neden burda.?" neden iki de bir buraya geliyordu anlamıyordum.Hemen ortak çıktık diye eve hemen hemen her gün gelmesi...Of banane ya.."Ay ne bileyim? Seni göreceği gelmiştir belki"sıkıntıyla oflayıp koluna avucumun içini sert bir şekilde geçirdim."Saçmalama Simge.İn aşağı hazırlanıp geliyorum" yüzünü buruşturup vurduğum yeri ovcalayarak başıyla onayladı.Poyraz yetmiyormuş gibi Rüzgar çıkmıştı birde başıma.Üzerimi değiştirip elimi yüzümü yıkadım.Saçlarımı salık bırakarak aşağı inmeye başladım.Ulaş'ın gür kahkahası bahçeden duyuluyorken kendimce birde ben güldüm. Özlemiştim onu.Bahçeye çıktığım gibi üçüne de "Günaydın" derken Ulaş'ın kolunun altına yerleştim hemen.Yine o erkeksi kokusu burnuma işgal ederken kankama biraz daha sıkı sarıldım."Özledin dimi kardeşini?" o da bana sarılırken başımla onayladım."Hiç gelmiyorsun yanıma" derin bir iç geçirerek "Kızlardan zamanım olmuyor be Denizcim napayım"bacağına vurup "Hayvan!"diye çıkıştım.Aklı gücü kızlardaydı zaten.Çapkın çocuk.E yakışıklı da.Biraz da tatlı.. Biraz da güçlü olunca... Ohoo kızlar bırakmıyodur bunun peşini.Bu sevgili bulunca her gün sarılamam ben buna.

Rüzgâr'ın kötü bakışlarıyla karşılaşınca yavaşça ayrıldım Ulaştan.Ulaş'ın da çatık kaşlarını fark edince oflayarak Simge'nin yanına geçtim. Bu erkeklerin çatık kaşları moda olmuştu sanırım.Bunu abartanda Poyrazdı tabiki.Kaşlarını çatmakta bir yere kadar yani.Sınırı bi yöne aşmamak gerekiyordu.

Üçümüz bizim evde kahvaltı falan yaptık. Ulaş'ın yine her zamanki gibi şakrabanlıkları bizi güldürürken,aklım nedense hep Poyrazdaydı.Uyandığımdan beridir hiç görmüyordum onu. Evdemiydi dışarıda mıydı onu bile bilmiyordum.Sonra birden umursamazca omuzlarımı silkiyorum.Banane ondan! bana hic bir duygu beslemeyen birisini neden merak edeyim ki.Ya da ne bileyim...Benden başkasını öpen dudakları...Niye içim daralıyor niye kendimi taş yutmuş gibi hissediyorum? Bu soruların cevabını bilmesem de Poyraz'ın üzerimde bıraktığı yara büyüktü. Hemde çok fazla...

İki erkekten sonunda uzaklaştığımızda nihayet herşeyi Simgeye anlatabilecek zamanı bulmuştum. Deniz kenarında yürürken gözlerim önümde dilim ise Simge deydi...."İste böyle Simge...Ne yapacağımı şaşmış durumdayım." gözlerimi yerden çekip onunla buluşturdum.Ona içimi açabilmek yüreğimi ferahlatıyordu..."Hey şu Alev denen kadın değil mi?"gözleriyle işaret ettiği yere baktım.Hakikaten oydu ve bana doğru geliyordu.

Sinirli bir şekilde...

"Seni burada bulduğum iyi oldu maviş." kollarını göğsünde bağladıktan sonra Simgeye iğrenir bir bakış attı ve ardından bana döndü."İşten atıldım.Daha doğrusu o çok sevdiğin Poyraz yüzünden.O kovdu beni.Umarım şu an kına yakacak bir yerlerini arıyorsundur.Mutlu oldun mu şimdi!!" başını iki yana salladıktan sonra yanımdan hızla geçip gitmişti.Delikleriyle dona kalmıştım.Ne yani Poyraz kovmuş muydu şimdi bu kadını? "Bizden önce davranmış Poyraz." dediğinde alt dudağımı kıvırdım."Hadi gel oturalım şöyle" diyerek elini sırtıma yerleştirdi.Yine banklardan birine otururken tek kaşımı kaldırdığım gibi derin düşüncelere daldım.Poyraz sırf benim için kadını kovmuştu öyle mi?

Kadın değil ki o sürtük.!!

Sana katılıyorum iç ses.Basbaya koca popolu kafam kadar göğüsleri olan, Sürtüğün tekiydi.

Oh iyi olmuş...

"Vay be.İnanamıyorum hala.Bence bu Poyraz sana karşı boş değil Deniz."

"Saçmalama.O her zaman bana 'ben aşık olunacak bi adam' değilim falan diyor.Zaten olmazda." gerçi her zaman soylemiyordu ama birkaç kere duymuştum ağzdından.

"Valla ben bilmem.Seni sevmese böyle bir şey yapar mıydı sence?" omuzlarımı silktim."Bilmiyorum" Poyraz o kadar kafa karıştırıcıydı ki artik bende yaşlı nineler gibi bunamaya başlamıştım.Yanıma da bi baston...Muhteşem olurdu valla.

Ne diyorum ben ya..

"Eee Gökhan'la nasıl gidiyor bakalım?"

Arkama yaslanarak dişlerimi göstererek güldüm.Sanki ilk defa gülüyormuşum gibi...Onunda yüzü gülünce canı yanmayacak şekilde yumruğumu koluna geçirdim."Ben onun sertliliğine aşık oldum Deniz.Diğer erkekler gibi yılışık değil.Aşkımlı sevgilimli konuşmuyor.Dün beni yemeğe çıkardı biliyor musun? Allahım hala daha inanmıyorum..." ardından boğazını tazeleyip "Her neyse.Sen boş ver beni.Senin durumun daha önemli.Hadi kalk gidelim." başımı olur anlamında sallayıp ayaklandım...

***************

Eve kadar hiç konuşmamıştık Simgeyle.Bu gün Poyraz'sız çok zor geçiyordu.Zaman akmıyordu...Sanki her şey durmuş gibiydi..Yani sadece bana göre.Oysa dışarıdaki insanlar normal günlerini yaşıyor,onlara her zaman günler eşit geliyordu.Ama bana göre öyle değildi işte. Poyraz'ı bu gün göremedim diye resmen şarjım bitmiş gibi hissediyordum.Yere yıkılsam belki şu an bile hastanelik olabilirdim.Vücudumun hic bir tarafını hissetmiyordum.Felç gibiydim.Nasıl olurda bu hallere düşüyorum ben.Poyraz benim hic bir şeyim olurken,neden onu keybetme duygusuyla yanıp tutuşuyordum..Sanki boşluktaymışım gibi hissediyordum kendimi.Sanki o olmasa her an düşecekmiş gibi.Her an incinecek,küçük bir kız çocuğu gibi kalacakmış gibi.İçim bi başka oluyordu...Bi an ergen ama güzel anılarımız canlanıyor gözümün önüne...Onun evinde kaldığım ilk zamana gidiyorum mesela.Birlikte pasta yapışımız...Sonra ise evinin içinde koştururken yere düşüp kafamı sephanın ucuna çarptığımı hatırlıyorum.Sonra ise kafamı kaldırdığım anda Poyraz'ın çenesine çarptığım an...Birden içim cız etmişti. Çok endişelenmiştim onun için.Az kalsın çenesini kırdığımı falan düşünmüştüm o an.Sonra kendi evime geri döndüğüm gün.Gece odama gelerek başımı çarptığım için krem falan sürmüştü hatta.Bunları hatırlamak ne garip...Hele de beni bahçede ıslatmaya çalışması... Ayak Parmaklarımı içeriye kıvırarak başımı geriye doğru attım...Keşke o anılarımıza bir yenisi daha eklense.Keşkelerle yaşanmaz.Doğru söz.Keşkelerle yaşanmaz çünkü hayatta hic bir zaman başarılı olamazsın.Belki de her zaman keşke dediğin için pişman olursun.Ya da hayatta dik duramazsın ne bileyim bi taraftan kendini aşağlık hissedersin işte.Kalbim buruk.. bağırsaklarım birbirine dolanmış..gözlerim bile hiç olmadığı kadar yorgun...

Saat 1:50

Hala yok.Gözlerim kapanmakla beraber birde esneyince iyice bitik duruma gelmiştim.Boş boş çalan televizyonun kanalını değiştirerek çenemi kendime çekmiş olduğum bacaklarıma dayadım.En sonunda bi diziye karar kılıp sersemce izlemeye başladım.Zaman geçmiyordu.. Ve gelmek bilmiyordu..Şu kapı her an açılsa yine tüm karizmatikliğiyle gelse koşar sarılırdım o derecede.Bi anda aklıma gelen kötü düşünceyle kaşlarımı çattım.Başına kötü bir iş gelmesin...Yok canım..Koca adam.Başına ne iş gelebilir di ki.Gelmez dimi? Gelmesin! Kumandayı yere fırlattıktan sonra saçlarımı ellerimin arasına aldım.

Kahretsin ki ölüyorum....Ciddi ciddi nefes alamıyorum ve ölüyorum.Nedir bana bu kadar bağımlılık yapan? Hangi özelligi? Yakışıklı olması mı? Yoksa ne bileyim insandan çok beni en iyi motive eden öküzlülüğü mü?

Koca bir gün...Onu görmemek ne demek ya...

Boğazımda bi yumruk hissettiğimde kuru kuru yutkundum.Kokusuna ihtiyacım vardı.Dudaklarına ihtiyacım vardı.Belkide güven veren kollarına..

Belki de sadece yanımda olmasına..

==================

İlk önce kısa olduğundan dolayı özür dilerim...927 kelime az.Bir sonraki bölümü uzun yazacağım fakat ayrı bir sevincim daha var.4,76K olmanın gururu...Gerçekten pasta kesip kutlamayı falan düşündük arkadaşlarımla o derece.Desteklerinizden dolayı size çok teşekkür ederim.Ben aslında yazmadan önce bunu hiç kimse okumaz diye düşünmüştüm.Çünkü aynı adda bir sürü kitap var.Buradan kitap yazmayı düşünenlere sesleniyorum. Asla pes etmeyin.İçinizden ne geliyorsa,ne hayal ediyorsanız onu yazın.Dökün içinizi.Boşaltın kendinizi...

Boşaltın derken yanlış anlamayın yani...hajajaja js

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum Poyraz'lı Denizlerim...

Hoşçakalın..

Continue Reading

You'll Also Like

142K 8.1K 17
DERS 2: İNTİKAM SOĞUK YENEN BİR YEMEKTİR hikâyesi Facebook da Ezgi Deniz'in Kaleminden sayfasında 6 Nisan 2013 yılında yayınlanmıştır.
467K 22K 19
Yasmîn, annesiyle birlikte Zemheroğlu konağında çalışmaktadır. Zemheroğlu Mardin'in en köklü aşiretidir. Yasmîn'in babası bir gece ansızın annesini...
1M 5.5K 5
Dengesiz bir şahsiyete katlanmak...
812 166 21
Gözlerimizin önünde bulunan binlerce belkide daha fazla madde var. Gökyüzü, yeryüzü, güneş, ay, yıldızlar, canlılar, cansızlar, gözümüzün gördüğü, k...