******
Gözlerimi açtığımda bir kolun üstünde yattığımı fark ettim.Ve tanıdık erkeksi koku.. Poyraz...
Kolum belinde sarılı iken başımda boynunda gömülüydü...Ve onun kokusunu soluyan burnum.Poyrazdan bahsetmiyorum bile.Neredeyse bütün kolları bedenimi sarmalıyordu.Poyraz'ın telefon sesi duyulduğunda ilk önce kıpırdandı.Ardından tekrardan hareket ettmeyi kesti.
Telefon susmak bilmediği için ,en sonunda bir kolunu benden ayırdı ve boynunu geriye atarak telefonuna uzandı."Ne var lan sabah sabah!!" sinirli ve agresif başlamıştı yine güne.Yeri geldiğinde hep sinirli oluyordu bunu cözmüştüm.Kolundan çekilmeyerek gözlerimi tekrardan kapadım.
Karşısındakini bir süre dinledikten sonra "Tamam kapat!" dedi.Derin bir nefes alarak kolunu tekrardan bedenime sardı.Yüzüme baktığını nefesinden hissederken ,ellerinin de saçlarıma gittiğini hissettim.Gözlerimi daha yeni uyanmış gibi açtım.Karşımda sırıttığını görünce ayrıldım hemen ondan.
Sahi biz ne ara bu kadar yakın olmuştuk birbirimize."Uyuyor numarası yapan şirine.Çok güzel çalışmışsın rolüne."diyerek göz kırptı."evet Poyraz uyuyo numarası yapıyordum oldu mu??"
Bundan da bir şey kaçmaz zaten."Evet.Kollarımdan ayrılmak istemedigin için uyuyor numarası yapıyordun."
"Of Poyraz offf!!!" yanlarıma doğru ellerimi yumruk yapıp odasından çıktım.Ukala...Ukala...Ukala...
Doğruca odama girip üstümdekilerden kurtuldum.Dersim sabahtan olmadığı için,Uzun lacivert bacaklarıma yapışan uzun taytımı,üstüme omuzları düşük beyaz salaş bir bluz geçirdim.Sabahtan günlerdir yapmadığım yürüyüşümü yapacaktım.Ayaklarıma da spor ayakkabılarımı geçirip dalgalı Saçlarımı tepeye topladım.Aynalı gözlüklerimi de gözlerime yerleştirip çıkmadan önce Poyraz'a bir not yazıp çıktım.Duşta olduğu için seslenmem biraz salaklıga kacardı.
Anahtarımı kulaklığımı ve telefonumu alıp dışarı çıktım...
**************************
Şarkıyla birlikte kız kulesinde denizin kenarında koşmama devam ettim.Yaklaşık ne kadar süredir koşuyorum bilmiyorum ama yorulduğum kesin.O yüzden soluklanıp suyumdan bir yudum aldım.Dana Poyraz bir kere bile aramamıştı beni.Oysa not bile bırakmıştım.Görmemesi imkansız..
Oturduğum banktan kalkıp normal adımlarımla yürümeye başladım.İnsan bi arar ama ya! Yüzsüz ne olacak."Hayvan!!" diye sesli bir şekilde söylendim.
5 saniye sonra ayaklarım yerden kesildiğinde ağzımdan minik bi çığlık çıkmıştı.
Oha Poyraz!!
"Nerden buldun sen beni be!!" kucağında debelenmeye başladım hemen."Not bırakmışsın.Bak havada hem Poyraz var hem de Deniz var.Ne güzel dimi??"
Evet ne güzelde yakışıyordu isimlerimiz.Sanki bana bi işaret gibiydi bu isimler."He he..Çok güzel.İndir beni bak yere her kez bize bakıyor ya.." beni yere indirip kulağımdaki kulaklıkları çıkarttı."Şunları da çıkart artık." bir hışımla aldım kulaklıklarımı. "Elleme ya bırak.Ben onlarsız yaşayamam"
"Yürü gidiyoruz" kolumdan tutunca kaşlarımı çattım."Aaa nereye?? Ya ben daha koşacağım gider misin"
"İşim gücüm var benim gerizekali.Kosarken göğüslerinin hareketlerini izleyen erkeklerle uğrasamam simdi.Yürü dedim."
Ohaaa Manyak!!
"Sanane benim göğüslerimden be !! Ayrıca bana gerizekali da diyemezsin!"
"Sana yürü dedim Deniz.! Zorluk çıkartma!! Su gibi terlemişsin zaten!"
"Beni mi düşünür oldun şimdi??"
"Evet güzelim.Ben seni her zaman düşünüyordum.Yürü şimdi!!"
Kolumdan sürükleyerek arabaya resmen fırlattı beni.
Evet Fırlattı!!
Gözlüklerimi sinirden bir hışımla çıkartıp tepeme yerleştirdim.
Eve gelince arkama bile bakmadan Apartmana girdim.Asansöre binmek yerine merdivenleri koşarak çıktım.Eve girince de Poyraz'ı bile umursamadan yukarı odama çıktım.
Niye bana gerizekali diyor?? Niye beni arabaya fırlatıyor niye beni küçük düşürüyor?? Bıktım artık.Tam onu severken ondan nefret etmeye başlıyordum..
Benimle resmen oyun oynuyordu."Deniz!!" diyerek girdi odama telaşlı bir şekilde. "Ne var?" göz yaşlarımı elimin tersiyle sildim."Ağlıyorsun sen!! Neden??"
Bana yaklaşınca ayağa kalktim "Gider misin Poyraz?? "
"Ya niye ağlıyorsun çıldırtma beni??!!"
"Ortada çıldıracak bir şey yok.Sadece gitmeni söylüyorum.Seni görmek istemiyorum. Git!! Sadece çık dışarı!!"
Siniri katvekat artmıśtı.Kendini bir yere saldırmak için zor tutuyormuşçasına yerinde huzursuzca kıpırdanıyordu."Ne yaptım söyle bari!!!" olumsuz yönde salladım başımı "Çık!!"
"Allah kahretsin!!" diyerek bağırıp kapıyı çarparak çıkıp gitmişti.Bende yatağımın kenarına çöktüm...
Ona tam alışacakken her şeyi berbat ediyordu!! İlk defa onun kokusuyla uyumuştum...İlk defa..İlk defa bi erkeğin kollarında açmıştım gözlerimi...Peki ya o?? Bir şeyi de boka çevirmese olmuyordu sanki.
Akan göz yaşlarımı tekrar elimle silip kısa bir duş alıp çıktım.Toz pembe tül bir gömlek ,altıma ise beyaz kot pantolonumu giyip yine beyaz deri babetlerimi de ayağıma geçirdim.Sabahtan beridir hic bir şey yemiyorum ve bir ara kendi evime uğrasam iyi olacaktı.
Hafize ablanın yemeklerini hakikaten çok özlemistim.Her okuldan eve dönüşümde evim resmen yeni pişmiş yemek kokardı.
Gözlerime güzel bir şekilde eyelinerımı sürüp saçlarımı da tepeye sıkıca toplayıp aşağı indim.Bu gün fakültede geçireceğim son günümdü.Belgemi çok merak ediyordum.Umarım güzel bir şekilde gecerdim okulumu..
Poyraz yoktu sanırım evde.Odasında da olabilirdi bilmiyorum.Ama artık ona karsın da hic bir duygu barındırmıyordum.
Okula vardigimda bahçede bi kızla gülerek sohbet ediyorlardı.Beni görünce arkadaşına veda edip bana yaklaştı."Naber kanki??" kollarını boynuma doladıgında gülerek bende karşılık vererek sarıldım."İyiyim senden naber" diyerek ayrıldım."İyidir.Sen biraz solgun gözüküyorsun hayırdır??"
"Dün gece fazla uyku tutmadı ondandır" diyerek beyaz bi yalanla geciştirdim.Kafasını olumlu anlamda sallayıp başka konuya geçti."Ay sonunda tatile çıkıyoruz kızım.Görüşelim ama mutlaka yine tamam mı??"
Gülerek Koluna girdim Simge'nin." Tabiki de görüşeceğiz. Belki bir gün o reddettiğim bara gideriz ha??" ellerini 5 yaşındaki çocuklar gibi cirpip "Harika olur!!" diyerek bağırdı.
Derse girdiğimizde Rüzgar'ı aradı gözüm. "Bana bakıyordun galiba" omzumda bir el hissetmemle arkamı döndüm."Ah evet sana bakıyordum.Nasılsın?" dedim.Gülümseyerek "iyi sen nasılsın??" dedi kibarca."İyiyim bende.İstersen bu gün bir şeyler yapabiliriz.Bara gitmek dışında"
Düşünürmüş gibi yapıp tavana baktı.
"Benim eve??"
"Oha yavaş gel!!" Gür sesiyle kahkaha attığında ardından ister istemez bende gülmüştüm.
"Tamam ya şaka yaptım.Sahil kenarında buluşalım o zaman?"
"Olur anlaştık. Görüşürüz"
Kafasını eğip tamam görüşürüz dediğinde bende Simge'nin yanına geri döndüm.
****************************
Okul günü fazla uzun sürmedi.Belgelerimizi alıp çıkmıştık.Derslerimiz de genellikle boştu zaten.Hic eve uğramadan Rüzgarla direk sahil kenarına gittik."Hic karşıya gittin mi??" diyerek kız kulesini işaret etti."Evet." dedim başımı olumlu olarak sallarken."Vapurla birkeresinde babamla gitmiştim" içten bir şekilde gülümseyerek kolunu sırtıma yerleştirdi."Peki sen gittin mi??" başımı kaldırıp ona baktım."Evet gittim.Akşamları çok güzel bir yer oluyor" bende gülümseyip önüme döndüm.
Zaten akşam olmuştu.Yani sayılır.Güneş batmak üzereydi."Fotoğraf cekilelim mi??" ani bir soruyla Rüzgara baktım.Elinde telefonu benden cevap beklermişcesine bakıyordu."O..olur tabi.." Sevinerek Denize doğru arkamızı döndük.Kolumu beline sarıp biraz daha yaklaştım.O da sıkıca sırtımı kavramıştı.Diğer boşta kalan elini telefonu havaya kaldırarak gülümsedi.Ardından bende tek kaşımı kaldırarak hafifçe güldüm.2 saniye sonra telefon çekince kolumu belinden indirdim..O da "Tamamdır çok güzel oldu" diyerek gülümsemesini genişletti.Muhtemelen sosyal medya da falan paylaşacaktı.
Aman bir de Paparazilere yakalanmayalım da.
"Ünlü iş adamı Nejat Soysal'ın kızı Deniz Soysal,Sosyal medyada paylaştığı yanında erkek arkadaşı olan fotoğrafı ile tüm medyayı sarstı."
İşte o zaman biterdim ben."Bak atacaksan nolur etiketleme beni" gülümseyerek yüzünü buruşturdu."Ünlü olmanın zararları" diyerek dalga geçti.
Sen de mi Rüzgar??
"Neyse tamam.Etiketlemedim sorun olmaz.Karnın aç mı?? Benimki acayip gurulduyor da."
"Söz konusu boğazsa Rüzgar,İnanki varım" diyerek destek çıktım.
Zaten yemek yiyip de kilo almayan insanlardanım.
Kıskanmayın ahsjajjala
Rüzgârla çok güzel seyyar kofteci yerine gelmiştik.Küçük taburelere oturup elimdeki yarım ekmek köfte ekmeğe bir de ayrana baktım.Tabiki de hemen girişecektim."Başlamadan önce hayvan gibi yiyebilir miyim Rüzgâr?" o çoktan başlamış ayranını yudumluyorken gülümsedi."İstediğin gibi yiyebilirsin sorun değil" teşekkur ederek ,ağzımı kocaman açıp alabildigim kadar fazla bir lokma ısırıp ağzımda cignemeye başladım.
İşte bu kardeşim..Yemek dediğin budur...
Bol bol konuşup eğlenmistik Rüzgarla.İlk defa onunla uzun bir sure vakit geçirmiştim.Hatta bana Poyrazı bile unutturmuştu neredeyse.Onunla birlikte pamuk şeker falan de yemistim.Kısaca onunla çocukluğuma gittim diyebilirim.Saat epey ilerleyince kemerimi çözüp Rüzgara döndüm."Yine senle çok eglendim.Gerçekten bana karne günü hediyesini falan anımsattı.Sen çok iyi birisisin" avucunun içini hafiften direksiyona vurdu. "Önemli değil.Sayende bende artık pamuk şeker sever oldum." diyerek sesli bir şekilde güldü. "Neyse iyi geceler.Ve iyi tatiller." diyerek yanağından öptüm. "Sana da.Kendine iyi bak." arabadan inip kapıyı kapattim.İlerleyince arkasından da el sallayıp Poyraz'ın apartmanına doğru ilerledim.
Eve girince anahtarımı beyaz ayakkabılığın üzerine bıraktım.Ardından salona girerek darmadağın olmuş salona baktım. Ev harabeye dönmüştü resmen.İçki ve sigara kokuyordu.Ve koltuğa iyice yayılmış kendinden geçmiş Poyraz...Ne yapmıştı kendine yine bu??her yerde cerez kırıntıları yere düşmüş filmlerle doluydu.Kafasını geriye doğru atmış gözleri kapalıydı Poyraz'ın.Elindeki bitmiş bardağı alıp sehpaya koyarken ayıldı ve bana baktı."ooo Sonunda teşhif edebildiniz Deniz hanım.Ben burada perişanken sen Rüzgarla epey bi vakit gecirmişsin bakıyorum " aptalca sırıtmaya başlarken Benim Rüzgarla nasıl buluştuğumu nereden biliyordu.??
"Etrafı savaş alanına çevirmişsin.Ne yaptın sen??" elimi tutup ayağa kalkti."Ağladığın ve bana beni görmek istemediğini söyleyince...işte sonuç" diyerek etrafı gösterdi.
Sırf böyle dediğim için mi etrafı yakıp yıkmıştı böyle? "Üstüne üstlük bir de o herifle gecenin bu saatine kadar eğlendin...Daha ne yapabilirim ki?" diyerek sırıtmasina devam etti. "Ah be şirine.Kalbime bi hançer gibi girdin çıkmıyorsun be güzelim.Onu çıkartamıyorum." diyerek yumruğunu göğsüne vurdu.
Gözlerimdeki damacanalar yine durmayıp aktılar yanaklarımdan.Yine kahretsinki bağlanmıştım ona. Benim de kalbime bir hançer giriyordu ve çıkmıyordu işte. "Ağlama.Daha fena oluyorum." dedi.Elini yanaklarıma götürüp göz yaşlarımı sildi..."O mavi gözlerine her bakışımda bitiyorum.." ellerini yüzümde gezdirmeye başlayınca bende gözlerimi kapadım...
Bu söylediği sözler yarın hiç bir şey olmamış gibi devam edecekti biliyorum.
"Bende sana her bakışımda kalbim tekliyor.."
Kollarını aniden bedenime doladı.Bende beline sarıldım sıkıca.Birbirimize bastırıyorduk kendimizi.
Seviyordum işte be!!!
Aşıktım ona!!
Var mı ötesi???!!
Uzun süre kokladı saçlarımı."Sana benden başka dokunan elleri yakmak istiyorum. Sana benden başka sarılanı domuz bağına sokmak istiyorum" her kelimesini söyleyişinde daha çok sıkıyordu beni..."Denizle Poyraz yan yana gelince...Deniz kabarır.Bunun üstüne Poyraz daha güçlü eser.Sen daha fazla kabarırsın ve arada büyük bir fırtına çıkar..Aramızdaki bağının kuvvetli yönünün göstergesidir bu!!"
Poyrazla Deniz....
Fırtına...Güçlü bir fırtına hemde...Gülümsedim..Gözlerimi kapatıp başımı boynuna daha çok soktum.
"Beni dibi görünmeyen Bir yere çekiyorsun Poyraz.Ve bu dibi görünmeyen şeyin adı ise aşk..Bana sürekli bağırmandan arabaya fırlatmandan bıktım.Bi iyi oluyorsun bi kötü.Ben seninle ne yapacağım Bilmiyorum Poyraz.Beni bazen o kadar kırıyorsun ki...her gece içim kan ağlıyor sanki.Bitiyorum sanki..Sen bana ne yapıyorsun Poyraz ?? Paramparçayım..." her yer.Her yerde.Her yerim paramparça sanki.Her yer sende.Sen artık her yerde.."
***********************