37. Bölüm Bela

640 21 4
                                    

Kızarmış ekmeğimi son parçasını ağzıma attım. Allahtan sabah çok erken kalktık denilemez. Cem'e göre saat sekizde hazır olucaktık fakat Yağmur Rüzgar'a yalvararak birazcık daha uyumamıza izin almıştı. Evet provaya Yağmur ve Rüzgar'da geliyordu. Cem ile Rüzgar ne konuştuysa bugün Rüzgar'ın da gelmesi gerektiğini söylemişti. Yağmur ise hem yanlız kalmamak için hemde Rüzgar'ı bırakmamak için geliyordu.

"İdil ballı ya! Kız hala uyuyo biz ise aceleyle ekmeği ağzımıza tıkıyoruz! Nerede adalett."

Yağmur'a ters ters baktım. Hem kendisi gelmek istiyor hemde isyan ediyor!

"Ben sana gelme dedim yani."

Tabağını hızlıca tezgaha koydu ve benden önce montunu giymeye başladı.

"Olmaz! Rüzgar orada onca kızın içinde oturucak ve ben burada onu mal gibi bekliyicem! Yok artık Hayel! Okadar gerizekalı değilim. Aşkımı o sürtüklere vermem!"

Kıkırdayarak bende tabağımı tezgaha bıraktım ve montumu giyindim. Yağmur sabah sabah yine Dilara'ya küfür ederek uyanmıştı. Bu halleri beni acayip güldürüyordu.

"Yine ağzımı bozdu o sürtük Dilara!"

Gerçekten Dilara'dan nefret ediyordu. Doğal tabi. Bu durumda kim nefret etmezdi ki?!

Telefonum çalmaya başlayınca ayakkabımı fırlatıp açtım.
"Güzellik uykusunda mı kaldın maviş?"

Cem!!!
"Ne güzellik uykusu ya?! Ben Damla değilim!"

Böyle yıllık güzellik uykularını yapan kişi Damla malıydı sadece.
"Bakalım bu güzellik uykusu yaramış mı yaramamış mı? Aşşağıdayız."

Vee telefon kapanır. Öküz!!! Bildiğin öküz!! Bu kadar kestirip atan bir insan yok! Oşşoğodoyoz mış! Bide suratıma kapattı. Sabah sabah güne Cem ile ne güzel başladım ya.

Sinirle telefonu montumun cebine geri attım. Hayır ben bile şuan bu kadar atarlandığımı anlamadım!

Hiç konuşmadan asansöre bindik. Yağmur telefonuyla uğraşıyordu. Dün gece ne oldu ne konuştular Cem ile öğrenmem gerekiyordu!

Asansörden inip apartmandan çıktık. Bahçe kapısının hemen orada siyah spor arabayı gördüm. Cem'in arabası. Biraz daha ilerleyince ikisini gördük. Cem'in güneş gözlükleriyle arabaya yaslanışıyla ve o kaslarını belli eden T-shirt üyle büyüleyiciydii. Yağmur ile birbirimize şok olmuş bjr bakış attık. Oda Rüzgar'a gözünden kalpler çıkararak bakıyordu.

Arabanın dibine geldiğimizde Cem siyah güneş gözlüğünü karizmatik birşekilde çıkarttı ve beni baştan aşşağı süzdü.

"Yok güzellik uykusu yaramamış. Birdahakine bana gel. Kızlara harika güzellik uykusu yaparım. Sendede işey yarar merak etme."

Ciddi halimi bozmayıp elimdeki çantayı kafasına geçirdim. Pislik yapıyo! Pis sapık!

"Pislik!"

Kahkaha atarak eliyle çantayı durdurdu ve elimden çantamı aldı.

"Şakam yok. Harika bir güzellik uykusu olabilir. Hem benim açımdan hemde senin açından."

Allahım sen bana sabır ver yarabbim. Birde şu sapık çocuğa akıl! Yani tekrar söylüyorum sabah sabah harika bir gün olucağı kesin! Bu gün Cem'e birşeyler olmuş diyeceğim ama vazgeçtim bildiğin öküz geri gelmiş!

"Pis sapık ya!"

Elinden çantamı alıp arabaya bindim. Cem'de gülerek ön koltuğa bindi. Genel prova merkezine gidiyorduk. Eğlenceli olabilirdi.

RÜYAWhere stories live. Discover now