23. Bölüm Aynı Cem!

617 29 3
                                    

Son notlarımıda defterime not ettim. Artık saatlerce bu kitabı okuyup Cem ile araştırma yapmaktan sıkılmıştım.O moladan sonra Cem ile kafamızı kaldırmadan okuduk ve yazdık. En zor bölüm bize gelmişti. Allahtan birde Damla sürtüğü ile uğraşmıyorduk! Onlar Ayaz ile isteksiz isteksiz çalışırlardı. Ayaz hariç. O Damla sürtüğünü deli gibi seviyordu.

"Bitti!" dedim ve sesli birşekilde nefesimi dışarı üfledim.

Cem'e oflayıp kitabın kapağını sertçe kapatıp ellerini saçına daldırdı.

Biz birde burada ders çalışırken Derin saatlerce burada beklemişti. Sessiz birşekilde. Bir ara delirdi veya bayıldı sandım. Benim bildiğim Derin hep konuşurdu.

"Bitti miii!?"

Derin'de bahsetmişken dedi ve koşarak yanımıza geldi.

"Yani bitti!"

Cem'e baktığımda cevap verecek gibi durmuyordu.

"Evet Derinciğim. Ben artık gideyim."

Kitaplarımı elime aldım ve odadan çıkmak için ayaklandım. Ayaklandım ki Derin beni durdurdu.

"Hop! nereye? ben burada saatlerce boşuna mı sessizce bekledim Hayel hanım?!"

Ellerini beline koymuş kaşlarını çatmış tatlı küçük bücür olmuştu.

"Bir kere ben annemle konuştum Çok sıkdım dedim. O da bana Cem abine git onlar seni belki dışarı çıkartır dedi. Tam iki saatir sessiz dersinizin bitmesini bu yüzden bekliyorum ben bir kere tamam mı?!?!"

Şu an kahkahalarla gülmek istiyordum! Derin çok komik ve tatlı görünüyordu. Çocukları hep sevmişimdir ama sadece bazıları. Mesala Derin gibi olanlar çok tatlı

"Tabiki abicim. Biz seni gezdiririz şimdi! Hayel ablan da bizimle gelir hep beraber ebelemece veya kovalamaca oynarız! ben biliyorum Hayel ablan kovalamaca oyununda gayet başarılı. Desem yalan olur!" dedi Cem.

Ona dönüp gözlerimi kıdarak baktım. Oda beni taklit ederek gözlerini kıstı sonra da gülerek silgi tozlarından bir tanesini alıp suratıma attı. Göerimi sinirle yumup dişlerimin arasından "Sana göstericem ben kaslı kafa!" dedim.

Derin'e tatlıca döndüğümde onun bizi hafiften sırıtarak baktığını gördüm. Benim ona döndüğümü görünce sırıtışını bozup ciddiyete döndü.

"İkinizde biryere gitmiyorsunuz! ben çok sıkıldım!!!"

Kitapları tekrar masaya koydum. Cem bana gülerek bakıyordu. O rahat tabi herşeyi bana yükledi. Ona gözlerimi devirip Derin'e döndüm. Aynı seviyede olmak için eğildim ve elinden tuttum.

"Bak Derinciğim benim işlerim var. Ödevlerim var. Eve gidiceğim."

Bana sinirlice bakıp elini çekti.

"Bir kere İdil abla ve Selin evde yok! biliyorum! ödevinide şimdi bitirdin! beni kandıramazsın! Boş evine gidip ne yapıcaksın? saat akşam geç değil! lütfeeeeeennnnn!"

Uflayarak ayağa kalktım ve Cem'e yalvararak baktım. O öküz ise ellerini iki yana açıp ben karışmam işareti yaptı! pislik!

"Derin ben gerçekten gelmeyi isterdim ama şi-"

Sözümü tamamlayamadım çünkü Derin bağıra böğüre ağlamaya başladı.

Onu susturmaya çalışıyordum ama ses tonunu bile değiştirmiyordu!

"Derin! heyy! yapma böyle ama!"

Hala bağırarak ağlıyordu. Arada birşeyler diyordu ama anlaşılmıyordu.

RÜYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin