30. Bölüm Romeo ve Juliet

672 22 2
                                    

Yarım saat boyunca Cem'in kollarında dans ediyordum. Müzik sürekli değişiyordu ve bu bizi daha çok dans ettiriyordu. İlk kez onunla dans etmiştim. Dans etmeyi iyi beceremiyordum ama Cem ile beraber nasıl olfuysa dans edebilmiştim. Kendimi onun yanında kaybediyordum. Sanki ben ben olmuyordum. Cem'in davranışları çok etkiliyordu. O gittikten sonra içimden birşey eksilmiş gibi hissediyordum. Bu kadarı sadece etkilenmek olamazdı. Belkide ben kabullenmek istemiyordum. Onu sevemezdim değil mi?

Bana göre bu soru hep böyle boş ve cevapsız kalıcaktı taki Cem cevaplayana kadar. Onun yaşadıkları gerçekten fazlaydı. Kaldırmakta zorlanıyorduda. İçinde hep bir özlem kalıcaktı. Anne özlemi. Kardeş özlemi ve baba özlemi.

Ben baba özlemini biliyordum. Eve yılda iki kere bir hafta gelen bir babam vardı. Annemi anca hafta sonları görebiliyordum. Buda işe girmemle yok oldu. Belki yanımda bir İdil,bir Yağmur ve Cem vardı. Cem'i de katıyorum çünkü oda yanımdan ayrılmıyordu.

Yağmur damlaları yine klasik olarak bulutlardan düşmeye başlamıştı. Ne bekliyorduk ki? kış geldi. Yılbaşına az kaldı. Yağmur damlalarını Cem ve Rüzgar'da farketmişcesine bizden hafiften ayrıldılar. Bizde Yağmur'la tamamen onların kollarından çıktık. Hafif rüzgarda başlamıştı.

"İçeri girelim. hızlanıcak gibi." dedi Cem.

Bizde başımızla onaylayıp içeri girdik. Hep beraber film izlesek fena olmazdı. Bu seferde salona yerleştik. Bu salonda çok anımız vardı. Doruk ile. Doruk demişken o yazdığı mektuptanda anlaşılıyor ki sevgilisi varmış. Herkesten sakladığı. Anlayamadığım Cem'in neden bu kadar tepki gösterdiği?

"Film izlerken bir yandan patlamış mısırla doğruluk mu cezaritlilik mi oynayalım mı?!"

Yağmur önerisine gözlerimi büyüttüm. Onun için sorun yoktu tabi. Sevgilisi Rüzgar. Cem'le oynamam tehlikeli olabilir. Bence.

"Dört kişiyle mi? üstelik siz sevgilisiniz." dedim.

İkiside bir bana bir Cem'e bakıyordu. Ben hariç Cem'de bu öneriyi sevmişti. Bir tek ben korkuyordum. Ne güzel!

"O zaman bu oyun bitenr kadar ayrılırız. Deyil mi sevgilim. Senden oyun bitene kadar ayrılıyorum Rüzgar." Yağmur delirmiş miydi?

Herkes dediğne gülmeye başladı. Akıllı çözüm.

"Tamam ayrıldık sevgilim. Acımam söyliyim." dedi Rüzgar.

Bakalım eğlenceli olacak mı? eveettt.

"Hadi başlayalım ilk ben çeviririm. Aynen kimseye acımak yok!" dedi Yağmur.

Hepimiz salonun ortasındaki halıya oturduk. Dediğine göre ilk Yağmur çeviricekti.

Şişeyi sırıtarak çevirdi. Döndü,döndü,döndü veeee Yağmur ile Cem'de durdu!

Derin bir oh çektim. İlkinden kurtulduk. Bakalım Cem ne sorucak? Yağmur ne cevaplayacak?

"Doğruluk mu cesaretlilik mi?"

"Doğruluk."

Yağmur doğruluğu seçmişti. Bakalım Cem ne sorucak?

"Hmm soruyorum. İlk kez kimi sevdin? İlk. Rüzgar'dan önce."

Oooo Rüzgar gözlerini sinirlice yumup sırıtmaya başladı. Yağmur'da kızarması gerekirken Rüzgar'a gülerek bakıyordu. Cem ortalığı karıştırmada bir numara.

"Yaa aslında Ceyhun diye biriydi. Ama tabiki gerçek aşk değil. Rüzgar bir tanee." dedi Yağmur.

Patlamış mısırımdan bir tane aldım.

RÜYAWhere stories live. Discover now