RÜYA

33. Bölüm Yılbaşı!!!

Parlatıcımı dudağımda yaydım. Çok az zamanımız kalmıştı. Sabah okul yoktu bu harikaydı. Bütün günümü hediye bakmakla ve kıyafetlerle geçirdim. Gerçi Cihangir'in bize aldığı kıyafetleri giyiyorduk.

"Hayellll!!! küpelerimi bulamıyorum!!! hemen çıkmamız lazım!!!"

Son kez kendime aynada baktım. Güzel görünüyordum. Bu akşam yeni yıla girecektik yani sonuçta. Cem nasıl olmuş merak ediyordum. Bir gün boyunca haber alamamıştım. Neredeydi bilmiyorum.

"Geldimm!! küpelerin çantandaydı en son."

İdil'de yılbaşını annemlerde geçiricekti. Özgür onunla henüz konuşmamıştı. Annemden aldığım bilgilere göre kötü çok kötü durumdaydı.

Çantamıda yatağımdan alıp Yağmur'un yanına gittim. Heyecanla telefonla konuşuyordu. Daha yeni telefonu açtığı belliydi.
"Efendim aşkım."

Rüzgar arıyordu büyük ihtimal.
"Şimdi çıkıyoruz aşkım. Siz ordamısınız?"

Karşı tarafı dinlerken bir yandanda montunu giydi.
"Yok biz geliriz dedim ya. Gerek yok. Siz gidince mesaj atın."

Bende kapıyı açtım.
"Tamam bende seni seviyorum."

İkimiz birden evden çıktık. Mecburen taksiyle gitmek zorundaydık çünkü Rüzgar ve Cem'in işi varmış. Nereye kimlerle gittiğini şu an deli gibi merak ediyordum.

"Nerdeymiş Cem sordun mu?"

Apartmandanda çıktık. Hava biraz soğuktu. Gökyüzünde çok bulut vardı ancak birkaç yıldız görünüyordu.

"Hayır. Aceleleri varmış gibi konuşuyorlardı. Hediyeleri aldın deyil mi?"

Ha birde hediye işi vardı! Cem'e hediye almıştım. Biraz tuhaf bir hediyeydi ama beğenir diye umuyorum. Ne aldığımı söylemem ama. Cihangir'e ve Yağmur'a da almıştım. Yağmur'a arkadaşlık kolyesi,Cihangir'e de bere almıştım. O berelere bayılır. Birde Rüzgar'ı unutmayalım. Onada Yağmur ile fotoğraflarının olduğu bir albüm aldım.

"Aldım merak etme. Sen Rüzgar'ın hediyesini aldın deyil mi?"

Başını salladı. Beraber ilk taksiye atladık. Parti bizim okulda yapılıcaktı zaten. Çok heyecanlıydım. Ya Cem'in karşısında saçım bozulursa. Offf. Yani o hediyeyi verirken...

Yağmur'a baktığımda buğulanmış camdan dışarıyı izliyirdu. Tam mesaj atıp atmadıklarını soracakken cevimdeki telefonum titredi. Mesaj gelmişti.
Kimden: Doruk
Biraz geç kalıcağım galiba. Annem şu yılbaşı gelenekleriyle beni uğraştırıyor.

Mesaja güldüm. Bazen düşünüyorumda Doruk'un yerine Cem olsaydı. Şu an kendini camdan aşşağı atardı bence.
kime:Doruk
Tamam ama hediye dağıtılma sırasında orada ol.

Telefonu tekrar cebime attım. Okul zaten yakın olduğundan hemen gelmiştik. Taksiye para ödeyip indik. Müzik sesleri geliyordu. Demekki başlamıştı.

"Gelmişler Hayel. Hadi içeri girelim."

Koşarak okul bahçesine girdik. Parti spor salonunda yapılıcaktı. Okuldan içeri girergirmez kapıda o kızı görmemle duraksadım. Bu o kızdı. Adını bilmediğim kız. Restorantta bende kaçan utangaç kız! Bu okulda mıydı?!

Gelen kişilerin montlarını alıyordu. Yağmur önden gidip montunu verdi. Askılığa astıktan sonra benimkini almak için bana döndü. Beni görmesiyle gözlerini kaçırdı ve elimden montumu aldı. Tam onunla konuşacakken Yağmur kolumdan tutup beni spor salonuna doğru sürüklemeye başladı.