3. Bölüm Kendime İnanamıyorum!

1.5K 42 2
                                    

İnanamıyorumm! bu o canlı kanlı. Hayır ben niye böyle şaşırıyorum ki ya? Çocuk sınıfa girdiğinden beri ağzım açık kalmıştı. Öylece ona bakıyordum. Bana ne yani değil mi? Ben Cem'in suratına bakarken ne kadar aptal göründüğümü farkettim. İkinci kez. Kendimi toparlamaya çalışarak kafamı salladım ve aptal düşüncelerimden kurtuldum.

Damla çoktan Cem'e sarılmaya başlamıştı bile. Boynuna atlamış sıkı sıkı sarılıyordu. Onu gerçekten psikopat derecede sevdiğini bir kez daha anladım. Cem iğrenerek geri çekildi. Damla bunu göremeyecek kadar aptaldı. Bakışlarımı kısa süreliğine yere çevirdim. Bu çocuğa daha şimdiden Damla ve grubu kadar sinir olmaya başlamıştım. Yüzünde kendini beğenmiş ifadeler vardı. Tekrar ona baktığımda bana baktığını gördüm. Yüzündeki o kendini beğenmiş ifade gitti ve donukluk kaldı. Çok dikkatli bakıyordu sanki. Kaşlarımı çatmama neden olmuştu. Gerizekalı!

Barış hoca bütün olayı böldü "Hoşgeldiniz Cem, Rüzgar ve Ayaz.Hadi yerlerinize geçin dersi bölmeyin. Sonra konuşuruz." Damla hemen fırlayıp yanında oturan Dilara'nın eşyalarıni yere attı. Şaşkınca ne yapıyor diye bakıyordum. Bu kız harbi manyaktı. Dilara bu tepkisine hiçbirşey dememişti. Sadece Rüzgar'a gülümsüyordu.

"Buraya gelseneee." Ben hayatımda bu kadar yılışık bir kız görmedim ya!! Sanırım Damla'ya Yağmur'dan daha çok sinir olucak gibiydim. Dişlerimi birbirine bastırdım. Sakin olmalıyım. Damla'nın varlığını bile yeni öğreniyordum neredeyse. Bu kadar aniden kafayı takmam çok saçma! Cem tekrar tiksintiyke ona baktı ve "Yok," dedi. Belliydi Damla'nın karşısında sabır diliyordu resmen. Damla dudaklarını büzüp baktı. Bu şekilde daha çirkin görünmüştü. Aslında güzel kız. Benim gibi masmavi gözleri vardı. Tabii kendisi bu kadar yılışık olmasa iyi.

Asıl soru Damla Cem'in ona tiksinti içinde baktığını nasıl farkedemiyordu? Gerçi aşk insanı gözünü kör eder derler. Bu biraz fazlası gibi. Hiç bir aşk için gözüm kör olmaz benim. Hatta aşk ile işim olmaz.

iç ses: Bırak şimdi Damla'yı bak yanına kim geliyorrrr!!! Sen Damla falan derken gözün daldı galiba.

İç sesin dediği gibi gözüm duvarda kalmıştı. Bakışlarım Cem'i aradı ama bulamadı. O sırada Damla'nın öfkeli bakışlarının arkamda olduğunu farkettim. Atkama döndüğümde ikinci kez gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Cem, Rüzgar ile Yağmur'un başında dikiliyordu. Bana gözünü kırpmadan bakıyordu gerçekten. Yağmur'a baktığımda çok sinirli birşekilde Rüzgar denilen kişiye bakıyordu. Rüzgar'da çok yakışıklıydı. Cem kadar olmasa da resmen ben burdayım diye parlıyordu. Mavi gözleri ve dağınık saçları ayrı bir hava katıyordu. Cem gibi kendini beğenmiş ifadesi yoktu. İyi birine benziyordu.

" Yağmur uzun zaman oldu gerçekten. Benim sıra arkadaşım olmaya ne dersin?"

iç ses: kızım sen de bir böylesini bulamadın yaa anca git öküzlerle uğraş!

iç ses susarmısın! Yağmur ile Rüzgar'in arasında birşey olduğunu hissetmiş gibiydim ama önem vermemiştim. Yağmur neredeyse her konuşmasında ondan bahsediyordu. Rüzgar'a karşı bakışları yumuşadı ve gülümser gibi oldu. Hiçbirşey demeden kalkınca şok oldum! Şaşkınca onlara bakarken, Yağmur bana özür diler gibi bakıyordu. Onu gerçekten sevdiğini söylüyordu bir yanım. Neden bu kadar bahsetsin ki? Kıpkırmızı olmuştu hem. Bu konuyu sonra konuşucaktım. Bir anlık onları sevgili hayal ettim. Sonra kendime kızıp saçmalama dedim. Aslında neden olmasın ki? Yani saçmalıyordum ama olabilirdi.

Onlar arka sıraya geçince, Cem hızlı bir hareketle yanıma oturdu. Şaşkınlıkla bakışları ı ona çevirdim. Bana sırıtarak bakıyordu. Şaka mı ya? Neden yanıma oturuyor bu?! O an ne yapıcağımı bilemedim resmen Damla bana 'sen kimsin yaratık uzak dur Cem'im den' bakışları atıyordu. E yuh yani nereden senin Cemi oluyormuş?! Kız sahiplenmiş bu pislik çocuğu! Sandalyenin kenarına doğru gittim ve mümkün olduğu kadar uzaklaşmaya çalıştım. Hiç konuşmamak en iyisi.

RÜYAWhere stories live. Discover now