35. Bölüm (part 2) - Seni Seviyorum..

16.8K 772 141
                                    

İyi geceler güzel insanlar. 3 adam öncesi ilk sürprizler benden olsun dedim ;) ve işteee 35 bölümlük hasret bitiyor. :D Bölüm sonu 35 bölümdür, bu bölümü bekleyen tüm okuyucularıma gelsin. Çoğunuzun sabrına hayran kaldım. Sizin gibi okuyuculara sahip olduğum için çok şanslıyım :* bundan sonra gelsin ZEYKER’li bölümler. Tabi bundan sonra diyorum ama sınav haftasına girmiş bulunmaktayım bu yüzden ne zaman yeni bölümler gelir bilmiyorum ama sizleri bu bölüm için artık bekletmek istemedim. Diğer bölüm de bana bu bölüm ile ilgili iğneleyici tavır da yorum yapan arkadaşlar da umarım beğenir ;) Neyse neyse moral bozmak yok yola devam ;) umarım hepinizin beğeneceği ve içine sinen bir bölüm olur. Sizleri seviyoruuuum :*

 

Aşk dolu, mutluluk dolu, sevgi dolu ve keyif dolu okumalar..

 

 

 

-Zeynep-

“Kerem Sayer yaptı güzel olmuş mu?”

 

“Ne? Kerem mi? Neden peki?”

“Birazdan seni öpeceğim için.” Aras dedikleriyle bir an ne yapacağımı şaşırsam da hemen olayın farkına varıp kendimi geri çekiyorum. Aras bana doğru geldikçe ben geri kaçıyorum. Neredeyse kapıdan eve doğru girdiğimiz içim merdiven korkuluklarına değmemle son yere geldiğimi fark ediyorum.

“Aras uzak dur!”

 

“Neden gelmedin Zeynep?”

 

“Aras sen sarhoşsun ve şu an ne dediğini ve ne yaptığını bilmiyorsun.” Diyorum ürkek bir şekilde

“Ben sana bir sürü güzel şey hazırladım, giyindim, traş oldum, senin için güzel sözler düşündüm kafamda. Niye bunları yaptım biliyor musun Zeynep?” diyor Aras iyice bana yaklaşıp bir anda elimi kavrayıp, sıkmasıyla. “Sana soruyorum cevap ver!”

 

“İmdaaat! Kimse y-“ Ağzıma kapatılan elle birlikte harfler boğazımda takılı kalıyor.

“Kimse seni duyamaz. Duymayacak. Biliyor musun Zeynep? Son kez soruyorum.” Kafamı sadece hayır anlamında yetinmekle kalıyorum. Korkuyorum, ne yapmam gerektiğini bilmediğim, her zaman olduğu gibi gene eksikliğimi hissediyorum, aklımda, kalbimde.. Bileğimi sıkan parmaklar canımı acıtırken acı ve bir o kadar da sessiz bir inleme bırakıyorum.

“Demek bilmiyorsun. O zaman ben sana söyleyeyim. Seni seviyorum diyecektim. Sana aşığım diyecektim. Neyse olsun bir şey olmaz bende şimdi söylerim hatta söyledim bile.” Diyor, boş tarafına gelerek hemen kurtuluyorum elinden.

“Manyaksın sen.” Diyorum ve kapıya yöneliyorum. Bu sefer ise ellerini saçımda hissediyorum. Saçımdan çekip bu sefer beni sertçe duvara yapıştırıyor. “Neredesin Kerem..”

 

“Bilmem sence Kerem nerede?!”

 

Ya Sen Olmasaydın? (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin