27 Bölüm - Hayal edebildiğin her şey gerçektir.

Start from the beginning
                                    

“İşte böyle küçük cadı baban öküzlüğün daniskası oldu!” diyorum

“Ama şen cidden öküzmüşsün baba! Zeynep abya sana çoyk iyi dayanmış. Neler yapmışsın benim oytağıma ya! Sana ne kaday kızsam az! Oha dedim yani baba!” diyor Defne bana kızarak. E küçük cadı haklı ama öküzüm yani. Ama şuna da bakın siz benimle nasıl konuşuyor. İyi ki doğmuşsun küçük cadım. İyi ki benim kızım olmuşsun. İyi ki her şeye inat hayatta kalmayı başarmışsın!

“Bu mu yani o kadar anlattığım şeye yorumun?”

 

“Sana tek biy şey söyleyeceğim baba hem de bir Sayey şokuyla! Sen âşık olmuşsun!” diyor ve kendisi bir anda kahkahalara boğulurken ben şok etkisiyle kalakalıyorum. Bunca zaman kendimi avuttuğum cazibesi, hoş olması, ondan hoşlanmam geçicidir diye hep kendimi kandırırken o bir anda gerçeği en güzel şekilde yüzüme vurmuştu. Kaç baba böyle bir çocuğa ya da böyle bir konuşmayı görebilirdi ki. Sanki hayatım bir masal ya da hikâyeymiş gibi. Sonunda Mutlu bir son gözüken güzel bir hikâye..

“Defne? Hah gerçekten çok şakacısın babacım ama yemezler.” Diyorum dediklerini inatla kabul etmezken ama aklım da kalbim de her zaman ki gibi bana zıt bir şekilde âşık olduğumu artık rahatlıkla kabul ediyorlar. Ben aşık mıyım şimdi?! Yani Zeynep’e aşığım öyle mi..?! hayır ya değilim! Yok değilim! Olamam ki ben âşık! Sevmeyi beceremem ki! Belki de Zeynep’le başarabilirim..

“İnkay et duy baba şen âşıksın ha ama şimdilik sadece seve de biliysin yani kendi kendine sonya biyileyi geliy kapay Zeynep abyayı Ayas abi gibi biyi!” diyor Defne benim ağzımdan sırf o kelimeleri duymak için beni sıkıştırırken

“Ne Aras’ı Defne ya! Anma o şeref- Bir dakika ya senin için sorun olmaz mı? Yani Zeynep ablanı sevmem ne bileyim işte..?! Hem sen hani cici anne istemiyordun annenin yerini kimseye vermezdin? Şimdi ne oldu acaba?!” diyorum geçmişi hatırlayarak..

Flashback

“Evet, şimdi asıl meseleye gelelim sen neden bakıcı istemiyorsun bakalım?” diyorum. Küçük cadının yüzü hemen düşüyor.

“İstemiyoyum işte.” Diyor küçük cadı somurtkan bir şekilde

“Peki, neden küçük cadı?” diyorum

Cevabını gerçekten merak ediyordum. Neden bakıcı istemiyor, neden bakıcı lafını duyduğu anda dudakları büzüşüyordu? Ben aklımda bunların nedenlerini ararken Defne bana tüm sorularımın cevabını bir cümleyle veriyor.

“Çünkü hepsi annemin yeyini kapmak istiyoy, annemin yeyini kimseye veymem!”

Flashback son

“Ya o jaman içindi hem ben daha Zeynep abyayı da tanımıyoydum ki! Ama Zeynep abya çoyk tatlı ve sevecen biyi bana çoyk iyi davyanıyo. Diğey pislik bakıcılay gibi annem olmayada çalışmadı hiç biy jaman. Ben Zeynep abyayı çoyk seviyoyum. Of ne bileyim baba ben ya! Hem biz çoyk anolmayiz şu hale bak sen ve özey hayatınla ilgili konuşuyoyum! Ama bana şoyacak oluysan Zeynep abla..” diyor ve sözlerinin devamını getirmeden susuyor. Ne söyleyeceğini merak ediyorum. Yüzüne bakıyorum fakat gözlerini bende kaçırıyor. Bende fazla irdelemiyorum ters tepki yaratmamak adına..

Ya Sen Olmasaydın? (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now