Hiç istemediğim bir yere zorla getirilmiş, istemediğim bir okulda okuyordum. Dahası hiç istemediğim bir kişiyle sıramı paylaşıyor, istemediğim bir başka kişiyle sürekli muhatap olmak zorunda kalıyordum.
Ankara'ya geldiğimden beri hiçbir şey istediği...
ÖNEMLİ: Medyadaki karakterler Duygu ve Deniz. (Üstteki Duygu, alttaki Deniz.) Birbirlerini biraz andırsalar da fazlabenzemediklerinin farkındayım. Ama hikayenin akışı için çok benziyorlarmış gibi düşünmeniz gerekiyor, iyi okumalar efenim <3 Alttaki fotoğraf da temsili bu arada ldşsdşssödlsşsls
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
@egeyakut: Dön gel birtanem.
1324 beğeni / Bu fotoğraf için yorumlar devre dışı bırakıldı.
@deniz.bayraktar bu fotoğrafı beğendi
💨
"Bir an kendim sandım fotoğraftakini!"
"O Duygu Deniz, ama evet sana çok benziyor."
Cemre'ye büyük bir aydınlanma yaşayarak baktım. Kafamdaki tüm parçalar oturmuştu yerine.
"Bu kız bana benziyor!"
Cemre bana tebrikler geri zekalı, der gibi baktı.
"Ondan bahsediyoruz ya sabahtan beri."
"Bu tüm bakışları açıklar!"
"Ne?"
"Geldiğimden beri bana tip tip bakmalarının sebebi bu işte! Egemen'in sevgilisine çok benziyorum ve üstüne bir de Egemen peşimden ayrılmıyor."
Hakikaten ikiz olsak bu kadar benzerdik. Son cümlemde kırdığım potu fark edince dudağımı dişledim. Cemre bana çok da duygu yüklü bakmıyordu. Kırılmamış mıydı?
"Olabilir, gerçekten Duygu'yu fazla tanımayan birisi fotoğraftakini sen sanabilir."
Çete sınıfa girdiğinde telaşla Cemre'ye kaş göz yaptım. Ne oluyor, dercesine kafasını salladı.
"Geliyorlar." dedim anlaşılmayan bir sesle. Hazar tepemizde dikildiğinde Cemre olan biteni fark edip kalktı ve kendi sırasına geçti. Çete geliyordu evet ama bir kişi eksikti.
"Günaydın." diyerek önüme oturan Batuhan'a değil de, Egemen'in boş sırasına bakıyordum.
"Birkaç gün gelmeyebilir." dedi. Anlayışla başımı salladım. Zor günler geçiriyor olmalıydı. Dünkü hali gözümün önünden gitmiyordu bir türlü. Ben kimseyi o denli acı içinde görmemiştim şimdiye kadar.
Onur Bora rahatsız olduğu için tüm derslerde uyurken Anıl sıkılıp Batuhan'ın yanına oturmuştu. Biyoloji dersindeydik ve gruplar ödevlerini sunuyorlardı. Biz geçen ders sunumu yaptığımız için rahattık.
Sunumları pek de dinlediğimiz söylenemezdi, Anıl'la Batuhan bize doğru dönmüşlerdi. Hazar bu durumdan bezmiş gibi görünse de ben hoşuma gitmediğini söyleyemezdim.
