8. BÖLÜM

688 51 143
                                    

Medya: Deniz ve genel olarak ruh hali ckşdmxlsmldmx

BU BÖLÜM EGEMEN'E DÜŞTÜM DÜŞTÜM DÜŞTÜM

"Günaydın."

Egemen'e başımla selam verip içeri girdim. Acilen Cemre'yi bulmam gerekiyordu. Birkaç adım sonra yaptığım şeyin farkına varıp durakladım. Bu esnada Egemen gereksizi de yanımda bitmişti.

"İyi misin Deniz?"

"Neden?"

Ellerini ceplerine sokup omuzlarını silkti. Gülüşü tatlı gelmişti bir an gözüme. İfademi düzeltip ona dik dik baktım.

"Selamımı aldın sayılır. Gelişme kaydediyorsun."

"Acelem var. Seninle uğraşacak vaktim yok şu an."

Yürümeye başlayınca peşime takıldı. Her zaman yaptığı gibi.

"Saat sabahın sekizi ve okuldasın, ne gibi bir acelen olabilir?"

Bir an durup etraflıca düşündüğümde kavradığım şeylerle bedenimi kaplayan öfkeyi gizlemeye gerek duymadan Egemen'e yöneldim.

"Sana ne? Sen hangi yüzle çıkıyorsun benim karşıma ya? Uzak dur artık benden."

"Bu konuyu daha kaç defa konuşacağız Deniz?"

"Sen anlayana kadar Egemen Yakut! Sen, seni etrafımda istemediğimi kabulleninceye kadar."

Tekrar yürümeye başladığımda o da kendini izah etmeye başlamıştı bile.

"Dün olanlar için üzgünüm."

"Beni tüm kantinin ortasında küçük düşürdüğün için üzülüyor musun? Ben mutlusundur diye düşünmüştüm."

Ona iğneleyici bir ifadeyle bakıp tekrar önüme döndüm. Hızlı hızlı yürüdüğüm için sınıf kapısının önüne gelmiştik bile. Kapıyı açmamla arkamdan bir el uzanıp tekrar kapattı ve bir anda kendimi kapıyla Egemen'in arasında buldum.

"Ben senin düşmanın değilim Deniz. Dün sabah yaptığım eşeklik için de pişmanım, sadece dikkatini çekmeye çalışıyordum."

Başımı dikip boyuna yetişemeyen boyumu öz güvenimle tamamlamaya çalıştım.

"Beni de kendini de küçük düşürdüğünle kaldın ama sadece."

"Bak gerçekten üzgünüm. İstersen tüm okulu toplayıp yaptığım pislik için herkesin önünde özür dilerim senden."

Gözlerimi devirip ellerimle göğsünden ittirdim. Kişisel alan diye bir şey vardı yahu!

"Bak Egemen, senden özür ya da başka bir şey beklemiyorum. Sadece artık benden uzak dur."

"Bu ‘başka bir şey’ sınıfına giriyor işte!"

Onu daha fazla dinlemek istemediğim için kapıyı açıp sınıfa girdim. Üstüme gelerek beni bunaltmaktan başka bir şey yapmıyordu. Beni bir kendi halime bıraksa belki de her şey daha farklı gelişebilirdi.

Cemre'yi sınıfta göremeyince dudaklarımı büzdüm. Servisle geldiği için bu saatlerde çoktan okulda olması gerekiyordu, sanırım bugün okula gelmeyecekti. Teyit etmek için telefonumu çıkarıp ona mesaj attım.

Sakin olan sınıfta cam kenarındaki köşeme yöneldiğimde her zamankinin aksine Hazar'ın erken geldiğini fark ettim. Sıraya gittiğimde hiçbir şey demeden ayağa kalktı ve geçmem için müsaade verdi. Artık bu bir rutin haline gelmişti. Ona selam vermekle vermemek arasında gidip gelirken bir şey demeden sırama oturup her zamanki gibi kalorifere yaslandım.

Gündüz DüşüOn viuen les histories. Descobreix ara