33. BÖLÜM

74 4 28
                                    

Medya: Deniz

Uzaklardan gelen bir melodiyle zor bela gözlerimi araladım. Ses gittikçe yükseliyordu ya da ben gittikçe ayılıyordum. Beyaz tavana birkaç saniye baktım. Uyanmıştım.

Komodinde duran telefonuma uzanacaktım ki ses kesildi. Egemen'den cevapsız arama vardı. Gözlerim yarı kapalı geri aradım onu.

"Deniz?"

"Günaydın." dedim uykulu uykulu.

"Uyanamadın mı?"

"Alarm kurmayı unutmuşum ya." 

"Boş ver o zaman, kapat telefonu uyumana bak."

"Saat kaç ki?"

"Dokuzu çeyrek geçiyor. İlk teneffüsteyiz. Gelmedin, mesajımı da görmeyince merak ettim seni."

"Benim gelmem üçüncü dersi bulur ya, gelmeyeyim en iyisi."

"Son haftadayız zaten yavrum, uyu boş ver."

"Uyanınca yazarım."

"Beklerim."

Telefonu kapatınca gözlerimi de kapattım. Yorgun hissediyordum. Tekrar uykuya dalacakken aklıma dün gece olanlar geldi, ardından da evde yalnız olmadığım. Sahi, yalnız mıydım? Hazar burada mıydı, uyanmış mıydı?

Yataktan çıkıp odama ilerledim. Kapı açıktı. Yatağım boştu ve toparlanmıştı. Gitmiş miydi acaba? Salona doğru adımlarken içimi belli belirsiz bir korku kaplamıştı. Salon da boştu. Çıkmış olmalıydı. "Hazar?" diye seslendim yine de.

"Mutfaktayım."

Beklediğimin aksine cevap geldiğinde mutfağa girdim. Hazar beni görünce kronometreyi durdurdu. Önünde bir test kitabı açıktı. Bu fazlasıyla beklemediğim bir görüntüydü.

"Ne yapıyorsun?" diye sordum hayretle.

"Deneme çözüyorum."

"Neden?"

Sorduğum sorunun saçmalığıyla kaşları havalandı. "Sınava beş ay kaldı?"

Bir sandalye çekip oturdum ve ona döndüm. Şoku atlatamamıştım. Nedense onu bu tarz bir şeyler yaparken düşünemiyordum. Onu hiçbir şey yaparken düşünemiyordum. Sanki hayatı tüm gün okulda yaptığı gibi ifadesizce oturarak geçiyordu. Halbuki beraber soru çözdüğümüz de olmuştu, neden böyle düşündüğümü bilmiyordum.

"Ders çalıştığını düşünmezdim." diye itiraf ettim.

"Mecburum." diye itiraf etti o da. "Üniversiteye gitmek için geç bile kaldım."

"Ne kadar?" diye sordum tek kaşım havalanırken.

"Birkaç sene kadar."

Gözlerimi kısıp saçlarımı kaşıdım şüpheyle. Sorularıma cevap vermesi alışık olduğum bir şey değildi. Konuyu değiştirdim. "Gitmişsindir diye düşünmüştüm."

"Uyanmanı bekledim."

"Gidecek misin?"

"Yalnız kalabilirsen evet."

Gündüz Düşüحيث تعيش القصص. اكتشف الآن