KM-44 (Final Part 1)

12.7K 848 107
                                    

"Sesini duyabiliyor musun?" Esra dalga geçercesine kulağını karnına dayayan Emre'ye seslendi.

Emre ise onun kendiyle dalga geçtiğini anlamayacak kadar kendini bebeğine kaptırmış durumdaydı.

"Duyabiliyorum gurk gork falan diyor herhalde bebekçe."

Esra Emre'nin onu duymasını istemediği için elini ağzına kapatarak sessizce kahkaha atıyordu ama bedeni sallandığı için Emre başını kaldırarak Esra'ya baktı. Bu kadın neden gülüyordu şimdi? Kaşlarını çattı.
"Hayırdır küçük anne neden gülüyorsunuz acaba?"

Esra yakalanmanın verdiği mahcuplukla gözlerini kaçırdı. "Kocacım o gurk gork sesler kızımızdan gelmiyor, karın acıktı da midesinden geliyor."

Emre hüsrana uğramış bir şekilde yataktan kalktı. Kızı onunla neden konuşmak istemiyordu? Esra yedi aylık bebekleri için neredeyse elliye yakın kez tekme attı, karnımda hareket ediyor hissediyorum demişti ama Emre bi türlü denk gelememişti. Sıla ve Ela bile kaç kez denk gelmişti. Emre'nin bu yüzden morali bozuktu. Ne zaman babası ona yaklaşsa kızı sakinleşiyordu. Biraz da kendisini babasına hissettirse nolurdu?

Esra boynu bükük şekilde yataktan kalkıp mutfağa doğru giden kocasının ardından gitti.

"Emre ne yapıyorsun?"

Emre küçük bir çocuk gibi omuz silkti. "Kızım beni sevmiyor. Herhalde en baştan onun kız olmasını istemediğim için bana kızgın. Ama Savaş gibi bi amcaya sahip olacağını bilse o da kız olmak istemezdi."

Esra yine gülecekti ama Emre'nin tepkisinden çekiniyordu. Ve evet bebeklerinin kız olacaklarını üçüncü aylarında öğrenmişlerdi. Bunu duyduğuna en çok sevinen şüphesiz ki Savaş olmuştu. Ama Esra ve Emre için fark etmezdi sonuçta onların çocuklarıydı.

Esra büyük göbeğinin izin verdiği kadar  yumurta çırpan kocasının arkasından beline sarılıp başını omzuna yasladı.

"Aşkım saçmalama. Bi kere Savaş gayet iyi bir amca olacak o seni uyuz etmek için kızını alacağım diyor. Kızımız ne isterse o olacak bunu sende biliyorsun ama Savaş'ın oltasına düşüyorsun. Ve ayrıca kızın sana kızgın değil. Bence o seni hissediyor ve sen onu sakinleştiriyorsun. Senin sesini tanıdığını düşünüyorum. Ne zaman sen konuşsan kıpırdanmayı kesiyor. Seni dinliyor."

Emre Esra'nın söyledikleriyle arkasına döndü. Eğilip Esra'nın karnıyla göz göze geldi. Esra'nın söylediklerine doğru olabilir miydi? Kızı gerçekten onun sesini duyduğunda onu dinlemek için mi sakinleşiyor kıpırdamıyordu?

Sessizce elini Esra'nın karnında gezdirdi. Tişörtünü sıyırıp doktorun ayağı burada dediği yere dokundu. Elini orada gezdirirken hissettiği minik kıpırdanma ile Esra'yla göz göze geldi. Küçük kızı kıpırdamıştı. Bu nasıl bir mucizeydi ki annesinin içindeyken babası onun hareketlerini hissedebiliyordu. Şuan utanmasa ağlayacaktı.  Emre dudaklarını Esra'nın karnına değdirdi. Hala kıpırdanmaya devam ediyordu.
"Kızım? İçerde havalar nasıl?"  Diyerek seslendiğinde bebeğin hareketleri kesilmişti.

"Babasının küçük kızı en çok anneyi mi seviyorsun babayı mı?"

Emre'nin sorusu Esra'yı güldürdü. "Kızım annesini seviyor en çok tabiki de bak onun uğruna balon gibi oldum."

Emre şimdi sessizdi. Bebeğinin hareketlerini bekliyordu. Birkaç dakika sonra gerçekten yine kıpırdanmaya başlamıştı. Onun küçük bebeği babasının sesini duyduğunda durup onu dinliyordu. Sustuğunda tekmeleriyle tepki veriyordu. Emre şuan keşke kızım kucağımda olsa da onu deli gibi öpsem diye düşünüyordu. Şimdiden babasının kızı olacağını çok belli ediyordu. 

KİRLİ MİRAS  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now