KM-5

20.1K 1.3K 138
                                    


Esra hemen kendini yatağa attı bir an önce uyumak istiyordu. Uykuya dalalı bir saat olmamıştı ki kapısı çalındı. Bu saatte kim diye tedirgince kapısını açtığında gördüğü ile adeta dehşete düşmüştü.

"Size ne oldu böyle? Bu kim ? Emre sen iyi misin?"

Esra'nın sorduğu ardı ardına sorulara Savaş gülmüş ama sonra dudağının kenarındaki yara yüzünden yüzünü buruşturmuştu.

"Sen bi de diğerlerini görsen." Diyerek gergin ortamı yumuşatmaya çalışmıştı.

Savaş'a "Kes zevzekliği." Diyerek Emre Esra'yı kenara itip içeri girdi ardından da Savaş.

Esra kapıyı kapatıp arkalarından giderken kullanabildiği en yüksek sesi kullandı. "Sen ne yaptığını sanıyorsun. Burası senin babanın villasına benzemez! "

Emre oturduğu koltukta kanlı gömleğini çıkararak kenara koydu.

"Pansuman için bir şeyler vardır umarım." Diye sordu Esra'ya.

Esra her ne kadar onlara yardım etmek istese de Emre'nin sorusuna cevap vermeden koltuğa oturup bir şey olmamış gibi duvarı izlemeye koyuldu. Savaş onun bu hareketine kahkaha atarken  Emre sinirden dişlerini sıkmaya başladı.

"Esra duydun beni değil mi?" Dedi imayla.

Esra gözlerini Emre'ye dikti. "Gecenin yarısı yanında kim olduğunu bilmediğim adamla evime geliyorsun senin kolun yaralı onun yüzü dağılmış, ne oldu soruyorum duymazdan geliyorsun. Pansuman için bir şeyler istiyorsun. Oradan hastaneye mi benziyorum?"

Savaş Esra'nın söyledikleri ile oturduğu yerden kalkıp Esra'nın yanına gitti. "Ah Üzgünüm kendimi size tanıtmadım hanımefendi. Ben Savaş. Bu Emre denen herifin kuzen görünümlü sevgilisi." Savaş bunları öyle bir ciddiyet ile söylemişti ki Esra gözlerini şaşkınca ikisi arasında gezdirdi.

Ne yani bu Kabadayı gay miydi?

Emre Esra'nın aklından geçenleri az çok tahmin ediyordu. "Savaş ağzını dikmemi istemiyorsan otur şuraya. " Daha sonra Esra'ya döndü. "Savaş benim gerçek kuzenim, anne tarafından." Gerçek derken imayla bakmıştı. "Ve hastaneye gitmek isteseydim hastaneye giderdim. Eve gidip annemin soruları ile karşı karşıya kalmamak için buraya geldik."

Esra duyduklarıyla tatmin olmamıştı. "Size ne olduğu umrumda değil ama sizi bu hale getirenler başıma bela olmasın anladın mı?  Umarım sizin buraya geldiğinizi fark etmemişlerdir."

Emre kızın söyledikleri ile kafasında bir ampul yanmışcasına ayağa kalktı.

"Siktir. Savaş."

Savaş ise rahatlığından ödün vermedi. "Saçmalama oğlum adamlar bizi takip etmez. Hallettik zaten."

"Nereden eminiz Savaş. Kahretsin ben bunu nasıl düşünemedim. "

Esra iyice sinirlenmişti. "Bari siz öldürün de acı içinde ölmeyeyim."

Emre gömleğini bıraktığı yerden alıp ayaklandı. "Kalk gidiyoruz. Savaş arabayı kullanabilirsin dimi?"

Esra "Nereye gidiyoruz? Ne saçmalıyorsun?"

"Burada kalamazsın Esra bize gideceğiz."

"Senin mantıklı düşünen tarafına bir şeyler olmuş herhalde. Annene ne diyeceğim ablana, Cemre'ye."

Emre bugün iyiden iyiye salaklaştığını fark ederek Savaş'a "Senin o aldığın ama hiç kalmadığın ev boş değil mi ?" Dedi.

Savaş başını sallayınca Emre Esra'ya döndü "Yanına bir kaç parça bir şey al orada kalırsın bi süre. Orası buradan daha güvenli."

KİRLİ MİRAS  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now