Esra başını aşağı yukarı salladı. ''Evet ölümcül bir şey ama hastalık mı değil mi ona daha karar veremedik.''

Savaş kaşlarını kaldırdı. ''Ölümcül ama hastalık değil.''

Esra, Emre ve Savaş'ı içeri doğru itikledi. ''Gelin içeride konuşalım.''

Esra, Sıla'nın yanında yatan yeğenini görünce gözleri aydınlanarak onun yanına ilerledi. Kucağına alıp uyuyan bebeği seyretmeye başladı. ''Ayy bizimki de böyle mi olacak şimdi?'' Emre'ye dönerek sorduğu soru işte şimdi Savaş'ı şüphelendirmişti.

''Sizinki? Bebek mi düşünüyorsunuz?''

''Sen mi söylersin ben mi?''

''Sen hamilesin!'' Sıla'nın çığlık atarak söylediği cümleyle birlikte sanki tekrar baba oluyormuşcasına Savaş'ta çığlık atmıştı. ''KAYINPEDER OLUYORUM!''

Emre şuan o kadar mutluydu ki Savaş'ın bu çocuksu hareketleri, tahrik edici cümleleri bile onu etkilemeyecekti.

''Sarışın görüyor musun aynı günde hem anne hem kaynana oldun. Vay be Allah'ın sevdiği kuluyuz.''

Savaş kendi kendine konuşurken Sıla yattığı yerden Emre ve Esra'ya sarılmış onları tebrik etmişti. ''Doğum yaptığım gün teyze olacağımı da öğrendim ya Allah'tan başka bir şey istemem herhalde.''

''Kaynana.'' Savaş teyze kelimesini düzeltme ihtiyacı hissetmişti. Ama yine herkes onu duymamazlıktan gelmişti. 

''Neyse onu bunu boşverinde benim küçük pamuk yeğenimin adı ne olacak?''

Ciddi ciddi bu kadar kargaşa arasında bu soruyu sormak Savaş'ın aklına bile gelmemişti. Bebeğinin , oğlunun adı ne olacaktı? Heyecanla Sıla'nın ağzından dökülecek ismi bekliyordu. 

Sıla ise gülümseyerek bebeğine baktı. ''Barış olacak.''

Savaş çok duygulanmıştı. En başından beri onunda aklından geçen böyle bir isimdi belkide. Ya Sıla'yı ya da kendi adını anımsatan ortak bir isim. Sarışınınında bunu düşünerek bebeklerine Barış ismini uygun görmesi onu mutlu etmişti. Ama Savaş'tı bu ya illa araya bir fitne sokacaktı. ''Sarışın isim çok güzel ama neden benim adımın zıttı bir ad koymaya karar verdin?''

Sıla cevap vermeden Emre sırıtarak cevap verdi. ''Belki de senin gibi olmasını istemediğinden zıt bir isim seçmiştir kuzen olamaz mı?'' Emre'nin olaya bakış açısı herkesi güldürmüştü. Savaş hariç.

''Ha ha çok komik benim oğlum aynı babası gibi olacak.''

''Sanmıyorum adlarınız bile zıtken.''

Belki Sıla o ismi kocasıyla oğlu zıt karakterlerde olsun diye vermemişti ama hayatın ne getireceği bilinmezdi. Belki de Barış gerçekten babasından çok çok farklı bir adam olup çıkabilirdi. Daha sakin daha oturaklı ve daha kuul. Evet kuul çünkü Savaş'ın dış görünüşü kuul olsa da konuşmaya başladığında havalılıktan eser kalmıyordu adam da.

''Ya kocamı kızdırmayın. Babasının ismine yakın bir isim olsun istedim. ''

Savaş Sıla'nın yanına giderek alnından öptü karısını. ''Teşekkür ederim sarışın. Oğlumuz içinde beni sevdiğin için de.''

Esra'nın çeşmeleri açılmış karşısındaki mutlu aile tablosunu ağlayarak izliyordu. Emre ağlayan Esra'yı gördüğünde telaşla yanına yaklaştı. ''Esra bir yerin mi ağrıyor? Ne oldu neden ağlıyorsun?''

Esra burnunu çekip parmağı ile gözünün önündeki sahneyi gösterdi. ''Çok çok romantik değil mi Emre?''

Emre, Esra'nın ağlama sebebinin bu sahne olduğunu anladığında Savaş'a bağırdı. ''Çekil lan ordan karımı ağlatıyorsun.''

KİRLİ MİRAS  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now