Savaş gir dedikten sonra içeri elinde yiyeceklerle asistanı girmişti.

Genç kız bu görüntüye yabancı değildi ama her seferinde patronunu ve karısını böyle görünce kızarıyor utanıyordu.

Gözlerini kaçırdı. "Siparişler geldi Savaş Bey."

Sıla kızı utandırdıklarının farkında olarak tekrar kalkmaya yeltenmişti ama Savaş tarafından durdurulmuştu.

"Koyabilirsin şöyle Aysu."

Kız ürkek adımlarla iki poşeti ikilinin önündeki masaya bıraktı. Sessizce çıktı odadan.

"Yaptığını beğendin mi kız utandı."

Savaş omuz silkti. "Hadi bebeğimiz acıktı yemek yiyelim."

Sıla oturduğu yerden bu sefer kalkarak Savaş'ın yanına yerleşti. Savaş o esnada kendi önüne koca bir pizza ve kola açarken Sıla'nın önüne ton balığı salatası ve portakal suyu koymuştu. Sıla bir pizzaya bir de salataya bakıyordu. Evet evet Savaş kesinlikle pizzayı Sıla'ya salatayı kendine almıştı yanlışlıkla yanlış yerlere koymuştu. Pizzaya uzanıyordu ki Savaş'ın eline hafifçe vurmasıyla durdu.

"Önünde ki Sıla. Pizza yok. Hamilelik şekerin yükselir."

Sıla'nın gözleri doldu. Sesini titreterek konuştu. "A-ama bebeğimizin canı pizza çekmişti." Dedi bir yandan da karnını okşayarak.

Savaş Sıla'nın dolan gözlerini gördüğün de içinden bir parça koptuğunu hissetti ama olmazdı. Bebeğinin ve karısının sağlığını düşünmek zorundaydı. Keşke kendi için de salata siparişi verseydi.

"Sarışın."

Sıla bu sefer tek damlayı firar ettirmişti sol gözünden. "Peki, doğduğun da kafası pizza olarak doğsun çocuğumuz. Napalım bu da onun kaderiymiş."

Savaş kaşlarını çattı. "Ne demek kafası pizza olarak doğacak?"

Sıla göz yaşını silerek hararetle konuştu. "Bilmiyor musun? Bir annenin canı bir şey çekerse ve olmazsa, yiyemezse çocuğun vücudunda o şeye benzer bişey olurmuş doğum lekesi gibi. Benim çocuğum da pizza kafa olacak, olsun. Ben onu öyle de severim."

Savaş duydukları ile tam anlamıyla şoka girmişti. Çocuğu pizza adam olamazdı!

Çekine Çekine bir dilim alarak uzattı Sıla'ya. "Sadece bir dilim sarı, bir dilim."

Tabi ki o bir dilim,büyük boy bir pizza olmuştu. Savaş sadece bir dilim yiyebilmiş sonra da Sıla için aldığı salatayı yemişti. Bu olaydan sonra kendisine bile sağlıksız yiyecekleri yasaklamıştı. Sıla aklımda duracağına midem de dursun diyerek yediği pizzadan sonra üstüne güzel de bir kola çekmişti. Bugünlük ziyafeti bitmişti. Savaş'ın boynuna doladı kollarını. ''Aşkım çok düşünceli bi babasın. Bebeğimizin canı da tam olarak pizza istiyordu. ''

Savaş yapmacık bir gülümseme ile karşılık vermişti. Çünkü içi hala rahat değildi. Acaba kustursa mıydı Sıla'yı? Sonuçta pizzayı yemişti çocuğu pizza kafa olmayacaktı. Savaş'ın derin düşünceleri bu sefer de çalan kapıyla bölünmüştü. Savaş'ın cevap vermesine kalmadan kapı açılıp içeri Emre girmişti.

Emre normal şartlar da kapıyı tabikide çalmazdı. Ama içeride Sıla ile uygunsuz bir durumda olmasına karşılık uyarı amaçlı çalıyordu. Emre içeri girince Savaş'ta başını kaldırıp kuzenine baktı.

''Ooo Emre Bey bu teşrifinizi neye borçluyuz?''

Emre lafı dolandırmadan konuya girdi. ''Yarın düğünüm var.''

KİRLİ MİRAS  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now