Ama şu an konumuz başkaydı.Konumuz boğa gibi soluyan Poyraz'ın kaptanı bayıltana kadar döveceğiydi.

Hemen kemerimin izin verdiği kadar kalkıp arkama döndüm ve Yekta amcaya seslenmeyi denedim.Bu arada hala pilot konuşuyordu.Etrafrakilerin kafalarında bir sürü soru işaretinin olduğunu biliyordum.Ama bana olan bakışlarını görmezden gelip tam bağıracaktım ki pilotun sesi çok geç olmadan kesilmişti.

Ve Poyraz kesin bir şey yaptı!

Of artık bizi götürecek bir pilotumuz da yok!

Ben gittiği yerden geri döner diye umutla bakarken bir kaç erkek hostesin kollarından kurtulmaya ve hala daha geri dönmeye çalışan Poyraz,"Tamam lan sakinim ben! Sakin olun beyefendi deyip durmayın bana!!" diye sinirle tıslayıp bluzunun  eteklerini elleriyle düzeltip burnunu çekti.Bi anda yanındaki orta yaşlardaki bayana bakınca ona doğru 'ne var?' der gibi başını iki yana salladı ve "Ne bakıyon teyze açıkta bir şey mi gördün? bak ekmeğine hadi" dedi.Daha fazla saygısızlaşmadan devreye ben girerken kemerimi çıkartıp hızla ona doğru yürüdüm.

Hakikaten sınır çizgisini aşmıştı.

Kolundan tutup ilerletirken "Artık sakin olmayı dener misin?!" diyerek etrafıma kısa bir bakış attım.Poyraz'ın söylendiği kadın kibirle yanında oturan kocasına dönerken gözlerimi devirmeden edemedim.

"Ben sakinim yavrum.Sadece pilotun göz torbalarını patlatmak istedim o kadar."

Ha vuracak başka bir yer kalmamış gibi.

"Otur şuraya!" sesimi fazla çıkartmak istemiyordum ama Poyraz götünü yırtacak kadar bağırıyordu.Herkese rezil olduğumuzu biliyordum ama bu  Poyrazdan kaynaklanıyordu.

Üvey Abim (Tamamlandı)Where stories live. Discover now