Adam güçlü esen bir Poyrazdı.Kız ise kendi sularında boğulan mavi bir Denizdi.Adam çok acımasız ve kendini düşünürdü.Kız ise hiç bir şeyden habersiz saf bir duru su misaliydi.
Genç adam mavi gözlü kıza yaklaşırken ona bakar bakmaz nefesinin kesildiğ...
Nefes almak için bir ara bıraktığında dudaklarımın şişmiş olduğunu hissettim.Duvardaki ellerini belime dolayıp yine sıcacık ve şefkatli bir öpücük bırakıp ardından son olarak alt dudağımı sert bir şekilde ısırmıştı."Ah Poyraz tam bir odunsun!"alt dudağımı elimle kapatıp gözlerimi sıkıca kaparken neden böyle bir şey yaptığını gayet iyi anlamıştım.Poyraz hiç bir zaman yumuşaklığını öpüşme esnasında göstermezdi.İlla acıtırdı bi tarafımı biliyorum
"Abartma len o kadar ısırmadım." başımı 'tabi tabi' anlamında sallayıp anahtarımı çıkarttım ve kapıyı açarak içeri girdim.Mutfağın ışığı yanıyordu.Poyraz siyah kabanını bende montumu çıkarırken askıya asıp kollarımı dirseklerime kadar sıvadım.
Birden ne yaşadığımı anlamazken kendimi Poyraz'ın omzunda buldum.Küçük bir çığlık atıp "Poyraz indir beni" diye söylendim.Beni kaçıncı omzuna atışıydı bu.Bi buruşturup çöpe atmadığı kalmıştı mübarek.Yani şimdi ne mana beni omzuna atmak.
"Karnım aç benim kadın!" bu arada her ne kadar alanımı ters görsem de mutfağa ilerleyebildiğimizi görüyordum.
."Napayım Poyraz beni ye o zaman."
"Ben seni sonra yatakta tatlı niyetine yiyeceğim sevgilim.Hem de büyük zevk haykırışlar-" sözü yarım kalan Poyraz'ın kalçasına gözlerimi dikerek dudaklarımı büzdüm.Niye cümlesini bitirmemişti ki bu herif??
"Poyraz noluyo korkutma beni!! Ya sen indirsene hem beni!!?"
saniyeler sonra beni yavaşca yere indirirken böyle olmasına şaşırmıştım.Az önceki deli Poyraz nerede şimdiki Poyraz nerede?? Elimi bir kaç kere gözünün önünde sallayıp arkama döndüm.O anda Annem ve Yekta amcayı gördüğümde ben de Poyraz gibi put kesilmiştim.Az önceki konuştuklarımızı da duymuştular tabi.Yerin dibine girme anım sonsuz sevgili okuyucular.
Burukça gülümseyip ellerimi arkamda birleştirdim."İyi akşamlar afiyet olsun." Anneme baktığımda o da zorla gülümsemeye çalışarak başını hafifçe eğdi ve "Sağol kızım.Buyrun sizde açsınızdır" dedi.Poyraz elimden tuttuğu gibi sofraya ilerlerken annemin telaşla "Deniz senin dudağın kanıyor!!" Elimi hemen alt dudağıma götürüp sildiğimde parmağıma bulaşmış kırmızı sıvıyı gördüğüm anda gözlerimi büyülterek Poyraz'a diktim.Kahretsin az önce dudağımı dişlediği doğruydu bu yüzden kanıyordu.Poyraz gülmemek için kendini zor tutuyormuşçasına dudaklarını birbirine bastırarak taburelerden birine oturdu.Ona atacağım ölümcül bakışlarımı sonraya bırakarak annneme döndüm.Hemen sofradan kalktığı gibi rulo havluyu aldığı gibi bana uzattı."Sil çabuk.Noldu dudağına naptın ki sen?"
Hah harika bi soru anne tam da cevaplayacağım bir soruydu zaten.
"O bir şey yapmadı.Ben öperken yaptım."
Milletçe alkışlıyoruz Poyraz'ı.Sanırım ya şimdi çığlık atacaktım ya da Poyraz'a karşın 'Yeterr!' diye bağıracaktım.Ya her şeyi söylemek zorunda mıydı yani!!! Şu an elimde olsa ağzını bantlardım ama tabiki de yapamazdım.Ah Poyraz ah! burda yine rezil olan ben olmuştum.Ne kadar söyleyeceğim herkeze pat diye gerçeği söyleme diye.
*************************
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
