Yanaklarımın kızaracağı sırada kendimi toparlayıp Poyraz'ın omzuna sert bir şaplak atıp "Hala Sapıksın Poyraz ya hala!!!" Diye bağırdım.

"BENCEDE!!!" diye bağıran Semih'e en ağır şekilde gözlerimi devirip "Kapa çeneni!!" Diye bir kez daha bağırdım.Sanırım çıldırmak üzereydim birisi burdan birisi öte yandan.Başım şişmişti yemin ediyorum.

Poyraz'ı beklemeden ilerlemeye başladım.Artık eve mi gidecektim yoksa başımı dinlemek için banklardan birine mi oturacaktım bilmiyorum.

"Gemi karaya vurmuşsa,Deniz son sözün
söylemiştir!" Diye arkamdan arsızca bağırdığında yüzümü buruşturdum.

Şimdi arkamı dönsem mi dönmesem mi? Dönersem büyük bi ihtimal Poyraz'ın pic sırıtışını görecektim.Ama bi şekilde görmeye değerdi.Nedenini hiç  sormayın güzel güldüğünü sizde biliyorsunuz.

Omuzlarımı düşürdüm ve arkama döndüm.Tam tahmin ettiğim gibi...Gülüyordu...

"Sana gülemeyi yasaklıyorum Poyraz." baş parmağımı tehdit edercesine sallayarak ona yaklaştım.Beni daha da delirterek ellerini cebine yerleştirip karizmatik bir şekilde dudaklarını araladı."Kızım mal mısın bu zamana kadar senden başka kimseye gülmedim ben."

İçimdeki pamuk Deniz birden yumuşarken "yaa Salak"demeden edememiştim Poyraz'a karşın.Eh benim adamım da böyleydi.Bi ağlatır bir sevindirirdi.Bu da demek oluyor ki DENGESİZ HERİF.! Tamam sayılarca hatta milyonlarca bu tabiri kullanmış olabilirim ama yine de ona bu zamanlar da lazım olacak tek sözcük buydu.

*****************

Arabayı nihayet park ettiğinde sersemce kemerimi çıkarıp arabadan indim.Artık iyice gözlerimden uyku akar olmuştu.Yarın bir de ilk stajıma başlayacaktım ve umarım şansım yaver giderdi.Simgeyle aynı bölümde olmak için günlerdir etmediğim dualar kalmamıştı.

Poyraz'ın koluna yapışarak yan yana eve doğru ilerlemeye başladık..Arada sırada yüzüğe bakıp duruyordum bu adam yine harikalar yaratmıştı.

"Yarın gerçek nişan yüzüklerini alırız tamam mı? Daha bende takmadım."

"Tamam olur." Deyip kolunu alarak omzuma attım.Eh bi de bu şekil yürüyelim...

"Bak ben baştan söyleyeyim.Benim kitabımda kadına el kalkmak olmaz.Eger sana bir tiske vuracak olurlarsa ben onlara 10 tiskeyle gelirim.Ondan sonra sen benimsen benliğini bilcen.Yanında erkek dahi görürsem Deniz var ya... Seninle Eşşek sudan gelinceye kadar sevişirim. Tamam mı akıl küpüm?"

Eşşek sudan gelinceye kadar sevişmek mi!?

"Burda benimle sevişmek yerine adamı dövmeyi niye tercih etmedin?"

"Ellerime yazık.Oysa ben ellerimi sende kullanmak istediğimi düşündüm."

Karnına dirseğimi geçireceğim sırada vazgeçtim ve ona daha sıkı sarıldım.Bu arada hala daha eve varamamıştık ve donmak üzereydim.Birden bu soğuklar ne ara bastırmıştı anlamıyorum oysaki daha eylül ayının son günlerindeydik.

Bende bir nebze olsun Poyraz'ın koynunda ısınmaya çalışıyordum.Çaresiz bir yavru ceylan gibi...

Eve geldiğimizde direkt montumu çıkarıp astım ve doğruca odama çıkarak üzerimi çıkarttım.Kendimi bir solukla suyun altına bulurken saçlarımı bir kaç kere köpürtüp bedenimi ovdum ve çıktım.Hemen son hazırlıklarımı odamda hallettikten sonra çilek desenli pijamalarımı giyip Saçlarımı kurutarak tepeye topuz yaptım.

Çileği çocukluğumdan beridir çok severdim nedense.Kırmızılığı,şekli, tadı...Beni adeta büyülerdi.Sevdiğimden beridir pijamalarımda dahil bütün kozmetik ürünlerim çilek aromalıydı.

Üvey Abim (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin