Birden Dünyayı yine ters görünce poposuna vurcağım gelmişti. Resmen beni omzunda bir bebek gibi savurup duruyordu.

"Poyraz!!!" diye bağırdım ellerimi yumruk yapıp. "İndir beni seni hayin köpek!!"

"Senin için iyi bir fırsat bu, bak hadi bak.Cidde'n bir şey demiycem." dediğinde gözüm kalçasına kaydı.

Sinsice sırıttım.Yani yukarıdan izlenmesi cidden güzeldi ama hakkını verelim.

"Benden daha abazasın kızım" Dedi gülerek.

Gözlerimi tabiki de devirdim.Evet Abaza olabilirdim ama bundan senenah!!

"Hadi len ordan.Benle tanışmadan önce kim bilir benden daha ne abazalıklar yapmışsındır sen." tabiki de en Abaza oydu.Yani illa bu zamana kadar sevgilim olmadı diye Simgeyle erkek de mi kesmeyecektim.

Ups!! Ağzımdan kaçırdım.Evet sevgili okurlar.Simgeyle bazen Poyrazla tanışmadan önce abazalık yapıp meteorları kesmişliğimiz vardı. Kan kaynıyordu ne yapalım..

"Poyraz!?"

Evet şimdi sıçmıştık.Bu Yekta amcanın sesiydi ve kesinlikle bu ses...İyiye gitmediğinin işaretiydi."Efendim baba!?" harika.Konuşacağına beni çoktan yere indirmesi gerekti.Hafifçe belini çimdirdim."ah!! Kızım napıyon ya!?"dedi sonunda.Yani canını acıtmış olabilirdim ama beni yere indirmesi lazımdı.Şu an resmen domalmış bir şekilde Poyraz'ın omzundaydım.Hele de Yekta amcanın karşısında...Kesinlikle yanlış tercihti.

"İndir. Kardeşini hemen.!!"

Poyraz bir iki saniye sonra beni yere indirirken oramı buramı düzelttim ve boğazımı tazeledim.Kendimi suçlu gibi hissediyordum. O yüzden Yekta amcanın yüzüne bile bakmadan ayaklarıma diktim gözlerimi.Umarım bir şeyleri yanlış anlamazdı."Hala daha çocukluktan çıkamamışsınız anlaşılan.Özellikle de Poyraz sen.Kardeşinle uğraşmayı bırak"

Yine suçlu Poyraz çıkmıştı. Yavaşca gözlerimi Poyraz'a çevirdiğimde ellerini cebine yerleştirmiş umursamadığını gördüm.O bu zamana kadar hep Yekta amcanın dırdırlarını çekmiş olmalıydı.E buda buna alışmıştı ve babasını takmıyordu bile."İyi geceler "dedi Poyraz ve babasının yanından geçerek merdivenleri çıkmaya başladı.E artık bana da onun yanına gitmek düşüyordu. " iyi geceler "dedim Yekta amacaya ve bende merdivenlere yöneldim.Poyraz'ın odasına vardığım anda o kusursuz kaslarını isteyerek meydana çıkartmasını istermişçesine bluzunu çıkartmakla meşguldü.

"Yanına gelmem konusunda bi sakınca yoktur umarım." diyerek yanına yaklaştım. "Hayır aksine mutlu olurum." dedi ve gece lambasını açtı.Elimi yavaşca masasında gezdirirken yine çocukluk fotoğraflarına kaydı gözüm. Bu küçük Poyraz kesinlikle şimdiki halini andırmıyordu.Kim bile bilirdiki küçük Poyrazın şimdi heybetli güçlü başarılı bir iş adamı olduğu? Masanın üzerindeki elimi tutunca hissedilmeyecek derece de titredim. Bana iyice yaklaşıp kulağıma yaklaştığında tarifi edilemez bi duyguya kapılmıştım.Elini bi anda belime koyup bedenimi kendine hapsetti ve benim kalp atışlarım işte şimdi kilometrelerce ötesinden duyulabilirdi. Şakaklarıma ardı ardına tam 4 tane öpücük bırakırken sakin bir şekilde nefes aldım.Olabildiğince aydınlatmaya çalışan mavi gece lambasının ardından bir elimi omzuna koydum. O anda mümkünse biraz daha bastırdı dudaklarını.. Sanki bilerek anı yaşamak için yavaş davranıyordu.Karşısındakini ne kadar da olsa bir sonrakinde ne yapacak dedirtiyordu. Sessizdik ve ben şuan bu anın geçmemesi için can alıp,can verirdim gerekirse.Tuttuğum nefesimi dışarıya üflediğimde Poyraz köprücük kemiğime doğru eğdi boynunu. Sanırım konuşsam cinayet,sussam intihar dedikleri bu olsa gerekti. Dudaklarının aralandığını tenimde hissederken fısıldarcasına konustu.

Üvey Abim (Tamamlandı)Where stories live. Discover now