Evet nihayet.Odamda gerekmedikçe fazla oyalanmayı sevmezdim.O yüzden aşağı da hızla inerek mutfağa girdim.Ah düşüncelerim beni tamamen yanıltmıştı.Poyraz şu anda bas ucunda duran tabletiyle bir yandan işini takip ediyor bir yandan da kahvaltısını zevkle yapıyordu.Yine her zamanki gibi karizmatik ya da sexy olduğunu söylememe gerek yoktur umarım."Günaydın"dedim neşeli bir sesle.O anda yanına geldiğimi görünce baştan aşağı süzüp inceledi beni.Kesin yine bir şey diyecekti biliyorum."Önündekilerin düğmeleri mi kopuk?"

Gördüğünüz gibi asla yanılmadım.Ben bilirim ya katıksız malımı valla..

"He Poyraz.Sana da günaydın" deyip karşısına oturdum.Bundan sonra gün aymayacak benim için kardeşim. Bitti..

Hemen salam, peynir, domates  karışık atıştırıken hayvan gibi yediğimin farkındaydım.Banane arkadaş. Beni kabul eden böyle kabul etsin."Şirkete mi?"diye sorunca ağzımdakini çiğnemeyi bıraktım ve ona çevirdim gözlerimi.

"Evet.

"Sen ne anlarsın modadan...

"Sen sanki moda konusunda ustasın ya Poyraz." aklı sıra benimle uğraşacaktı sabah sabah,hiç çekemezdim.

Kahvaltıdan sonra son hazırlıklarımı yaparken Poyraz'ın sesini yeniden duymuştum. "Ben seni bırakırım düş önüme" arabanın anahtarını alıp dışarı çıkarken yine asabi ve sertti.Zaten her zaman öyle değil miydi?  Bunu söylememe bile gerek yoktu artık. "İlk önce okula gitmem gerekiyor"dedim yanına binerken. Kemerimi takıp kısa bir süreliğine ona baktım. "Ne yapçan yine okulda?" biliyorum bıkmıştı artık. Geçen seferde yine bir işim düştüğünde  yanımda Rüzgar vardı ve Poyraz küplere binmişti. Bu yüzden oraya gittiğim anda erkek dışında hiç kimseyle konuşmamaya karar vermiştim. Okula varana kadar çıt çıkmazken kemerimi çıkartıp ona döndüm. Yine bir şeyler diyecekti anlaşılan.

"Bekliyorum mavi göz.Yine yanıma bir erkekle gelirsen hiç acımam öperim o dudaklarından ona göre"

Gözlerimi devirerek arabadan indim.Öpecekmiş...sapık! Ben izin verirsem öyle öpersin.

Saçlarımı arkaya doğru atıp fakülteye giriş yaptığımda ne kadar da özlediğimi anladım. Gördüğüm tanıdık kişilere bir yandan selam verirken Ulaş'ı gördüm.Bi kızla hararetli bir konuşma esnasındaydı.Sinirliydi. Yoksa sevgilisi miydi? Alt dudağımı kıvırıp yanlarına yaklaşırken gittikçe sesleri kulağıma ilişir olmuştu. "Ulaş!" dedim ona seslenerek. Yanına yaklaşırken o sert yüzünü bana çevirdi.Bakışları biraz üzerimde dolandığı anda yanına tamamen yaklaşıp elimi omzuna koydum."Noldu?" kızda Ulaş'da sinirinden köpürüyordu.

"Ulaş bu kız kim!?" dedi adını bilmediğim şahıs.Kollarını göğsünde bağladı ve beni süzdü.Aksine benden kısaydı.Ulaşla boylarımız eşitken onun omuzlarına falan geliyor gibiydi. Ulaş birden kolunu belime dolayı kendine çekince şaşkınlık içerisinde ona baktım.

"Sevgilim Asu.Ne var ki?"

O anda şaşkınlıktan "Ha!?" diye bi soru çıkınca ne yapacağımı bilemedim.Az önce yanlış mı duydum ben? Ulaş az önce bana sevgilim mi demişti? Ona çevirdim başımı.Kaş göz işareti yapıyordu ama anlamıyordum ne demek istediğini.

"S-sevgilin mi?"

"Evet Asu. Sana daha önceden de söyledim sevgilimin olduğunu."

Üvey Abim (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin