Çok merhametli kızım ya valla...

Yüzümde beliriveren hafif tebessümle yatağımın içine girip pikemi üzerime örtüp uyku seansıma geri döndüm...

Bakalım yarın yine ne maceralarım olacaktı...

****************

Kafama yediğim yastık darbesiyle gözlerimi açarken hafifçe yüzüme doğru gelmiş Saçlarımı ellerimle arkaya attım."Hangi mal o yastığı kafama geçirdi!?" diye konuştum uyku sersemiyle."Ben malım da sen nesin?"

Hadi bilin bakalım bu kiiimm??

Poyraz...

"Bilmem.Salağın tekiyimdir herhalde" diyerek kol dirseklerimden yardım alarak doğruldum.Ağzımı bir karış açıp esnedikten sonra baştan aşağı Poyraz'ı süzdüm.Bu gün spor giyinmişti.Üstünde siyah çizgileri olan beyaz kısa kollu bluzu ve altında da siyah dar kotu,ayakkabılarını göremiyorum sonra söylerim..."Yedin yine beni" diyerek baş ucuma oturdu."Yerim..." dediğimde ise yüzünde Piç bir sırıtışla söylediğime cevap verdi."Kafama yastık geçirmekten başka iyi bir uyandırma sebebi bulabilirdin."dedim imalı ses tonumla.Ne diye o yastığı kafama geçirdiğini anlamamıştım.İnsan bi seslendirerek uyandırır ama dimi.Bana biraz daha yaklaşıp elini enseme yerleştirdiğinde dudaklarıma yaklaşıp sert bir öpücük bıraktı. Onun sersemiyle kafam direk arkaya giderken,zar zor toparlamıştım kendimi. "Özür dilerim.Bidahakine seni öperek uyandırım." isabet edersin.Gıcık gülümsememle onu ittirdiğimde yataktan kalkıp saçımı dağınık bir topuz yaptım."Aşağıda bekliyoruz seni." diyerek kapıyı açtı ve çıktı.

Bekliyoruz??

Bu saatte Annem ve Yekta amca asla evde olmazdı...Yine çoğul anlam katmasa olmuyordu sanki.Elimi yüzümü yıkayıp altıma su yeşili mini kot eteğimi üstüme ise normal sıradan bi kısa kollu geçirdikten sonra siyah parmak arası terliklerimle birlikte aşağı indim.Mutfaktan gelen seslere doğru yöneldim.Erkek kız karışıktı sesler.Adımlarımı hızlandırarak mutfağa daldım. Semih denen adam buradaydı.Onun yanında Esin Gökhan ve Simge vardı. Bunlar hangi ara geldiler ya buraya."Günaydın Denizcim"dedi Esin.Aynı anda diğerleri de selam verince başımı eğip "Hoşgeldiniz" dedim.Ortadaki masada büyük bir kahvaltı sofrası varken ilk defa bu kadar çok acıktığımı hissetmiştim."Abi yeter artık ev hanımı olduğun"dedi Gökhan.Ardından bakışlarım Poyraz'a kaydı.

Neskafe mi yapıyordu bu çocuk? "Ayıp ettin.Türküler misafirperverdir" dedi göğsünü kabartıp.Poyraz ve Misafirperverlik ha?? İki kelime bile birbirine zıt."Ben hallederim Poyraz otur sen" diyerek ona yaklaştım. Kaynamak üzere olan suyu bir de ben bakıp bütün bardaklara toz neskafeyi döktüm. Poyraz ellerini belime götürüp arkadan sarılınca boynuma sesli bir öpücük bırakıp "Elimi sıcak sudan soğuk suya koymayan kızım..." dedi.Birden ona dönmemle yanağıma dudaklarını bastırması bir olmuştu zaten.Arkadan 'ooo'lama sesleri gelince kendimi geri çekip yine utanarak başımı Poyraz'ın göğsüne koydum.Niye 'ooo' diyorlardı ki? Bu normal bir şey sonuçta bu dudağımı öpmedi ki yanağımı öptü.Poyraz ellerini belime sarıp kendine bastırdıktan sonra kafamı daha çok gömdüm boynuna..

"Önünüze dönün lan!! Utandırmayın kadınımı.."

Poyraz güçlü ve bir o kadar da kalın sesiyle bağırınca kıkırdayarak başımı kaldırdım.O da bana göz kırptıktan sonra,alnıma dudaklarını bastırıp kulağıma yavaşça eğildi ve "Ben varken hiç kimseden utanamazsın." dedi.Hafifçe gülümsedikten sonra başımla onayladım..Herkezin içinde bile kalbim nasıl atıyordu..Yanaklarıma da lanet olsun kalbime de...

Hafifçe gülümseyip benden ayrıldıktan sonra bende telaşlı bir şekilde kaynamış suyu bardaklara doldurdum.Karıştırdıktan sonra hepsine birer birer verip Poyraz'ın yanına kuruldum.Elindeki krebi çatala doladıktan sonra "Abin sana şimdi Kahvaltını yaptıracak aç bakayım ağzını.."

Üvey Abim (Tamamlandı)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum