Annem çoktan düğün yerine gitmişken ben Simgeyle kendi evimde bulunmaktaydım.Beyaz straplez mini elbiseyi üzerime geçirdikten sonra beyaz stiletto ayakkabılarımı da ayağımla buluşturdum.(Multi) ona uygun beyaz el çantamı da aldıktan sonra aynaya bakıp gülümsedim..

Fena değildim işte..

Tacı unuttum..Tabi ya...Kutunun içindeki maket papatya tacını
saçıma yerleştirdim.Ardından Simgeye dönüp "Sence nasıl görünüyorum?" diye sordum Kollarımı açarak."Tek kelimeyle muhteşemsin Deniz.Kuğ gibi bembeyaz olmuşsun.Dikkat etde kirletme üstünü.."beyaz giymenin de bi ayrıcalığı vardı tabi.

Düğün yerine gelince Poyraz'ı aradı gözlerim.Ama ortalıklarda yoktu."Ben annemin yanina gidiyorum.Sende yalnız bırakma anneciğini."yanağımı öptükten sonra yanımdan ayrılırken gerçekten Yekta amcanın zevkine hayran kalmıştım.Kır düğünü dediği bu olsa gerek.Ger geniş çim halıda bir sürü zengin kişler özenerek giyinmislerdi.Oldukça kibar bir şekile yürüdükten sonra gelin odasına girip Karşımda beyazlar içinde karşımda duran Anneme baktım.

Ne kadar da güzel olmuştu...

Gerçekten gelinliğe ayak uydurabilcek harika bir fiziği vardı ve mükemmel gözüküyordu.Kollarını bana doğru açtığında hiç beklemeden sıkıca sarıldım. "Anne melekler gibi olmuşsun harikasın.." yanağımı öptükten sonra "Sende öylesin....her zaman..." burukça bir gülümseme yerleştirdim suratıma.Annemi ilk defa gelinlikler içinde görüyordum..

Aniden kapı açılınca içeri Yekta amca girdi.O muhteşem görünüyordu. Beni baştan aşağı süzdükten sonra gülümsedi. "Vakit geldi!" deyince dışarı çıktım hemen.Birlikte kol kola çıkmalarını izleyecektik  herhalde.Poyraz'ı bulduğum da..daha doğrusu gördüğümde Gökhan'da dahil diğer meteorlarıyla birlikte sohbet halindeydi. Poyraz'ın üstünde yine ceketi yoktur ve çok cool davranıyordu.Ama Allahı var yakışıklı olmuştu...

Her zaman öyleydi.

Kolundaki saate bakıp etrafa göz gezdirdiğinde yine beni göremenişti.Galiba onun yanına gitmeli-

"Kızım nerdesin sen ya? Seni arıyorum her yerde!" gözlerimi devirerek Simgeye döndüm."Annemin yanındaydım Simge! nerede olacağım başka?" Simge'nin gözleri birden karşıyı bulunca "Poyraz abi sana bakıyor." dediği anda Poyraz'a çevirdim başımı.

Ah nasıl bakıyorsun  sen öyle??

Beni baştan aşağı süzdükten sonra çapraz bir gülüşle içeceğinden bir yudum aldı..Hadi ama..bu kadar yakışıklı olmak zorunda değilsin.."Resmen eridim şu an!" dedi Simge..Gözlerimi pörtletip "Ne!!??" diye bi soru çıktı ağzımdan. Poyraz'a diyordu bunu öylemi..!!! "Kime eriyosun kızım sen!! Bak kanka  manka demem yolarım saçını başını!!"

"Oha Deniz!! Poyraz'a demiyorum tabikide.." yumuşamış bir şekilde gözleri yine karşıyı bulunca "Gökhandan bahsediyorum ben.." saçının bir kenarıyla oyalanmaya başladı cilveli bir şekilde.Bende bakışlarımı Gökhan'a çevirdiğimde o pahalı saat takılı koluyla birlikte Simgeye bakıp ensesini  kaşıyordu."Yoksa siz..." Simge aniden bana dönüp ağzımı kapatınca "Öyle bir şey yok Deniz!!!" birden Rüzgâr'ın da sesini duyunca Simge'nin elinden kurtulduğum gibi Rüzgâra döndüm."Selam Deniz?"

"Selam Rüzgar" gözlerim bi anda dudaklarını bulunca alt tarafının şişik ve yara olduğunu anladım."Hey kim yaptı sana bunu?" elimi dudağının kenarına koyup daha dikkatli baktım.Rüzgar dayak mı yemişti?

Dudağının üstündeki elimi tuttup  "Önemli bir şey değil.Sen dokundun ya geçti şimdi." bunu der demez yüzüm asılırken hemen çektim elimi.Yine utancımdan önüme bakıp yutkundum.Nasıl hissetmeliyim sizce?

Üvey Abim (Tamamlandı)Where stories live. Discover now