Bölüm 10

7.5K 334 28
                                    

İYİ OKUMALAR

************************

***** DEREK *****

Ağlamasının sebebi Kate'ye bir şey olma olasılığıydı sanırım.Zaten başka ne için ağlayabilirdi ki?Bir anda hızlanan kalp atışlarına anlam verememiştim.Yanakları da çok hafif kızarmıştı.Eminim ki bu kızarıklığı normal bir insan fark edemezdi.Kurduğu cümle aslında Kate'nin onun umrunda olmadığını apaçık dile getiriyordu.Malia beni ve sürümü düşünüyordu.Bizim için endişeleniyordu.Telefonumun çalmasıyla ikimiz de ayağa kalktık.Telefonu açar açmaz Isaac konuşmuştu.Anlaşılan başları dertteydi.Telefonu kapatıp cebime koydum ve Malia'ya döndüm.Birbirimize bakarken bana yaklaştı ve dudaklarıma bir öpücük kondurup geri çekildi.Geri çekilmesine rağmen çok yakındık.Nefeslerimiz birbirine karışırken  "Özellikle de kendine dikkat et." dedi ve ormanın çıkışına doğru koştu.Malia gittikten sonra orada ne kadar kaldım bilmiyorum ama eve gitmeliydim.Ormanın çıkışına son kez baktım ve o yolun tersi yönüne doğru koşmaya başladım.

Birkaç dakikanın ardından evime gelmiştim.Tam merdivene yöneleceğim sırada Isaac açık kapıdan dışarı çıktı.Daha doğrusu biri onu fırlatmıştı.Biraz hırpalanmıştı,yüzünde ve tişörtünde kanlar vardı.Yanına gidip yerden kalkmasına yardım ettim.

"İyi misin?"diye sordum.Kafasını olumlu anlamda sallayıp içeri girmek için hareketlendi.Ama o içeri giremeden Boyd dışarı fırlatıldı.İkisine dönüp "Neler oluyor burada?"diye sordum.

"İşte şimdi oldu.Bu oyunun birinci perdesi bitti.Şimdi de gelelim esas konuya."Duyduğum sesle evime doğru çevirdim bakışlarımı.Peter evimin kapısına dayanmıştı ve Erica'yı boğazından tutmuştu.Erica'nın korku dolu gözleri gözlerimde takılı kalırken sinirlenmiştim.

"Yine ne istiyorsun Peter?"dedim.Şimdilik ona hiçbir şey yapamıyordum.

"Ablam Talia'nın pençelerini" Ama bu yapamayacağım anlamına gelmez.

***** MALIA  *****

Eve geldikten sonra duş alıp saçımı maşaladım.Mutfağa gidip kendime kahve yaptım,kitap okudum.Tüm bunlar sadece bir buçuk saatimi almıştı.Zaman geçmek bilmiyordu.Ben de uyumaya karar verdim.Salondaki koltuklardan birine uzanıp gözlerimi kapattım.Neredeyse yirmi dakika olmuştu olmuştu ama ben hala uyuyamıyordum.İçimde bugünün kötü geçeceğine dair bir his vardı.Umarım hislerimde yanılıyorumdur.Bir süre sonra uyuyamayacağımı anlayınca kalkıp odama gittim.Müzik karar verdim.Telefonu açtığımda gözlerime inanamadım.Çünkü Derek beni yirmi üç kez aramıştı.Hemen rehbere girip Derek'i aradım.Bu arada kalbim göğüs kafesime işkence edercesine dövmeye başladı.

Derek telefonu açınca"Malia yardımına ihtiyacım var."dedi.Gerçekten de korkunç derecede telaş tonu vardı sesinde.Başına bir şey gelmişti ve bu da içimdeki kötü hissi açıklıyordu.

"Tamam ama nereye gelmem gerekiyor?"

"Şimdilik sadece aşağı in ve şu kapıyı aç."dedi ve telefonu kapattı.Kapıyı açtığımda içeri girdi.Aça girer girmez elleriyle kulaklarını kapatıp yere çöktü.Neler olduğunu anlamıyordum,Derek'i evden çıkarıp hava almasını sağladım.Gözlerime doluşan yaşları engelleyemiyordum.Ayrıca tiz bir ses kulaklarımı tırmalarken ne yapacağımı şaşırmış durumdaydım.

"Neler oluyor Derek?"dedim.Ellerini kulaklarından çektim ve sorumu tekrarladım.Benden kurtulup kulaklarını tekrar kapattı.Bu beni korkutmaya yetmişti.Şu an ikimizde acı çekiyorduk.

AŞK ISIRIĞI #Wattys2016Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon