AŞK ISIRIĞI #Wattys2016

Bölüm 27

İYİ OKUMALAR

*********

"Tabiki öyle birşey olmayacak."

Yaklaşık iki saattir Derek'in saçma fikrini reddediyordum fakat bana inatçı diyen adam bu sıfatı kolaylıkla kendisine yapıştırmama izin veriyordu. Okula yakın bir ev kiralayacağımı söyledikten sonra onun evinde kalmam için baskı uyguluyordu. Ve bunu kabul edene kadar da bu odadan çıkamayacağımı söyleyip yatakta uzanmıştı.

"Malia seni açık hedef yapmamı mı istiyorsun?" dedi ve yataktan kalktı.

"Bunun açık hedefle ne alakası var?" dedim oflayarak ve bende yataktan kalkıp karşısında durdum.

"Doğuştan banshee olan biri sence de dikkat çekici olmaz mı? Hem de savunmasızken." diyerek kaşlarını kaldırdı. Tamam haklı olabilirdi ama haklı olması onun evine taşınacağım anlamına gelmiyordu.

"Kate tarafından vurulmadan önce de okula yakın bir evde kısmen tek başıma yaşıyordum. Ve bunların arasında pek fark göremiyorum."

"Kate'nin sağladığı güvenlik ile güvendeydin. Şimdi Kate olmadığına göre yeni güvenliğin bu ev olacak. Ve bu konu tartışmaya kapanmıştır." diyerek odanın kapısını kilitledi ve banyoya ilerledi.

"Ne yapıyorsun yaa!" dedim öfkeyle.

Derek ise sırıtarak "Duş alacağım. Gelmek ister misin güzelim?" dedi ve göz kırptı. "

"Pislik herif!"

Ayaklarımı yere vurarak ona sırtımı döndüm ve yatağa ilerledim. Bunun çocukça olduğunu Derek'in kahkahasıyla anlamıştım ve bu daha çok öfkelenmeme sebep olmuştu.

*********

"Derek, Kate nerede?" diye sordum arabadan indikten sonra. Neredeyse hiç uğramadığım okula nihayet gelebilmiştim.

"Bilmiyorum. Sen vurulunca Isaac ve ben Kate'nin orada olduğunu unuttuk. O da bundan faydalanıp kaçmış. Ayrıca adamlarının hepsini öldürmüş."

"Sen ciddi misin?" diye sordum. Başını olumlu anlamda sallayıp okulda yöneldi.

"Ev konusu-" derken "En kısa sürede evime taşınıyorsun." diyerek sözümü kesti ve bana döndü. Ahh, Tanrım!!! Gerçekten çok inatçıydı.

"Derek!"

"Malia. Benim evime taşınıyorsun. Bitti."  Gıcık! Cevap vermeden dersimin olduğu sınıfa doğru ilerledim.

"Ma-Bayan Space." Duyduğum sesle durup kim olduğuna baktım. Stiles'ti ve Derek'e ters bir bakış atıp yanıma geldi.

"Naber?" diyerek göz kırptı. Ve ardından mimikleriyle bir şeyler anlatmaya çalıştı. Tabi çok zeki olan ben hiçbir şey anlamadım. Başımı ne saçmalıyorsun dercesine sallayıp Stiles'e baktım.

"Bay Clark sizi  dışarıda  bekliyor." dedi ve yine Derek'e ters ters bakarak dışarı çıktı. Sanırım Derek'in onları kovmasına bozulmuştu.

Stiles'in ardından spor salonuna gitmek yerine bizi dinleyen Derek'e bakmadan bende dışarı yöneldim. Fakat aniden kolumdan çekilip duvara çarpmamla ufak bir inleme kaçtı dudaklarımdan. Tabi bu hayvansı hareketi yapabilecek tek kişi Derek'ti.

"Sen ne yap-" diye bağıracakken Derek elini dudaklarımın üzerine koyup "Bağırmanı önlüyorum. Sonuçta kimsenin rahatsız olmasını istemeyiz." dedi ve sırıttı.

"Komsonon rohotsoz olmosono ostomoyoz." Eli yüzünden boğuk çıkan sesim onun kahkaha atmasına sebep olmuştu. Gözlerimi devirip onu itmeye çalışırken fark ettiğim şeyle gözlerimi kocaman açıp Derek'e baktım. Derek'in kalbi ona dokunduğumda hızlanıyordu. Bu içime kelebeklerin uçuşmasına neden olmuştu. Hızlanma konusunda kalbim yalnız değildi anlaşılan.