Bölüm 58

2.5K 134 34
                                    

😍😍😍İYİ OKUMALAR😍😍😍

DEREK

"Dayan güzelim." diye fısıldadım ve morfinin etkisindeki kadınıma bakıp gözyaşlarımı sildim. Ardından kurtulmak için çırpınan ve çırpındıkça annesine zarar veren bebeğimizi kurtarmak için neşter yardımıyla Malia'nın karnını açtım.

Bu Malia'nın çığlık atmasına neden olurken Deaton acıyı hissetmemesi için daha fazla morfin verdi

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.

Bu Malia'nın çığlık atmasına neden olurken Deaton acıyı hissetmemesi için daha fazla morfin verdi. Her geçen saniye daha fazla hareketlenirken hızlanmam gerektiğini mırıldanıp dikkatlice bebeğe ulaşmaya çalıştım. Peter ise Jennifer ile birlikte Malia'yı tutmaya çalışıyorlardı. Zira çektiği acı yerinde duramamasına neden oluyordu.

"Vücudu morfini kabul etmiyor." diyen Deaton'a anlamsızca baktım. Çünkü Malia'nın morfini kabul etmemesi demek şu an yaptığımız herşeyi hissediyor demekti.

"Şu işi hemen bitirmeliyiz. Daha fazla acı çekmesini istemiyorum." diyerek ağlayan Peter'e baktım. Malia'nın çığlıklarına maruz kalması anılarını canlandırmış olmalıydı. Yıllar önce çığlık atarak ölen karısının anılarını...

Malia art arda çığlık atmaya başlayınca neşteri son bir kez kullanıp bebeğimizin oksijenle buluşmasını sağladım. Bebeğimizin kurtulmasının hemen ardından onu Jennifer'e verip Malia'ya döndüm. Çığlık atmayı kesmiş ölü gibi yatıyordu.

"Ma-Malia?" diyerek hafifce sarstım. Ama yoktu. Ne bir çığlık. Ne de bir yaşam belirtisi...

"Ölme lütfen Malia. Yalvarıyorum sana, beni bırakma."

Deaton çekilmemi söyleyip hızlıca dikiş attı. Bense kalbi gittikçe yavaşlayan kadına bakıyordum. Tüm çözüm yollarım kapanmıştı. Koca bir çıkmazın içinden sevdiğim kadını izliyordum. Gözyaşlarım ile boğuşmayı bırakıp boş boş acıyan gözlerle bize bakan Deaton'a döndüm öfkeyle.

"Bizi yalnız bırak!" diye tısladım. Deaton son bir kez Malia'ya bakıp dışarı çıkarken dışarıdaki gürültüden sürünün geldiğini anlamıştım. Fakat kimse içeri giremiyordu.

Gözyaşlarımı silip "Hayır, ölmene izin vermeyeceğim. Sana ihtiyacım var Malia. Sana ikimizinde ihtiyacı var." dedim ve kalp masajı yapıp kalbini hızlandırmaya çalıştım. Birkaç dakikalık uğraşın ardından elimde koca bir hiç ile Malia'ya bakıyordum.

Kapının aniden açılması ile öfkeyle kim olduğuna baktım. Peter'di. Her tarafî kan olmuştu. Kızının kanı kaplamıştı üzerini. Gerçi benimde ondan aşağı kalır yanım yoktu.

"Onu dönüştürmelisin!" dedi heyecanla. Ben anlamsızca ona bakınca elinde bulunan ve benim daha önce fark etmediğim kitabı bana çevirip "Gerçek alfanın ısırığı tek çare. Yani onu kurtarabilecek tek kişi sensin!" dediğinde ayağa kalkıp Malia'ya yönelip dişlerimi tenine geçirdim.

AŞK ISIRIĞI #Wattys2016Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora