Bölüm 44

3.3K 147 30
                                    

İYİ OKUMALAR...

MALIA

Bilincim suların altına gömülmüşüm  hissi verse de Derek'in sesini hala duyabiliyordum. Acımı almaya çalışması bir işe yaramayınca küfür etmeye başladı. Göğsümdeki acının yanı sıra kolumda da diğerinden geri kalmayan bir acı vardı.

Bilincimi kaybetmek üzereyken iki ayrı banshee çığlığı buna engel olmuştu. Biri Lydia'nın çığlığıydı ama diğerinin kime ait olduğunu bilmiyordum. Kasabada bir banshee daha vardı ve kim olduğunu bilmiyordum.

Bildiğim daha doğrusu bu çığlıklarda hissettiğim tek şey acıydı. Ve bu acı bana hitaben çığlıkla buluşuyordu. Çığlıkların hemen ardından çığlık atarak gözlerimi açıp doğruldum. Derek kulaklarını kapatıp kendini çığlığımdan korumaya çalışırken bende tükenen nefesim ile kendimi Derek'in kollarına bıraktım.

Derek'in şaşkınlık dolu yeşilleri gözyaşlarının etkisiyle parlarken göğsümdeki acının yavaş bir şekilde iyileşmeye başladığını hissettim. Fakat kolumdaki varlığını hala koruyordu. Gözlerimi Derek'ten çekip koluma çevirdim. Ama iki kolumda da yara yoktu. Bu kez Derek'in kolunu tutup hafifçe  kendime çektim. Kolunda ilginç bir yara vardı ve iyileşmiyordu. Ve acı çekmemin sebebi Derek'in kolundaki yaraydı.

 Ve acı çekmemin sebebi Derek'in kolundaki yaraydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ma-Malia? A-ama sen nasıl?" deyip sustu. Bende anlam verememiştim. Onun iyileştiremediği kurşun yarası bende iyileşiyordu. Yaranın tamamen kapanmasının ardından ayağa kalkıp Derek'in de kalkmasına yardımcı oldum.

Bize yaklaşan araba sesiyle Derek'e arabaya kadar eşlik edip bende tüm bunların verdiği yorgunlukla arabaya yaslandım.

"Malia!" Peter'in endişeli sesiyle gözlerimi ona çevirip baktım. Korkuyla atan kalbi içimin ısınmasını sağlamıştı ki bu yağmurda ihtiyacım olan bir şeydi bu.

"Baba." dedim ve ona doğru ilerleyip kollarımı boynuna doladım. Ona ihtiyacım vardı. O kadar doluydum ki belime sıkıca dolanan kollar ile gözyaşlarımı tutamaz olmuştum.

"Tamam sakin ol. Bak ben buradayım." diyerek sırtımı sıvazladı. Biraz sonra sakinleşince aniden geri çekilip  "Derek-Derek iyi değil." dedim. Peter Derek'e bakıp kaşlarını çattı. Okulda yaptıkları için ona kızgın olduğunu biliyordum ama bu şimdilik önemli değildi. Mesela benim onu aldatmış olabileceğime inanması da önemli değildi. Şimdilik....

******

"Malia, Argent'lerin deposunda bulunan bu mermiyi bir tek Stiles alabilir. Çünkü o bir insan." diyen Peter'e öfke dolu gözlerle baktım. Stiles'i tehlikeye atmayacaktım. Bu işi kendim yapacak ve Derek'in iyileşmesinin ardından evime dönecektim.

"Stiles'i silahlarla ve öldürme içgüdülü avcılarla dolu olan o eve göndermeyeceğim." dedim ve Derek'in elini bırakıp kapıya yöneldim. Acısını almaya çalışmış ve başaramamıştım. Şimdi ise Deaton'un kliniğinde büyük bir odada acı içinde kıvranıyordu.

AŞK ISIRIĞI #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin