Melez bir ölüm perisi ve yasak aşkı... ALFALARIN ALFASI BİR KURT ADAM ve dünyadanın tek MELEZ ÖLÜM PERİSİ birbirine aşık olursa ne olur? Cevabı tabiki AŞK ISIRIĞI'nda!!!
Macera dolu bir aşk hikayesine sizi de beklerim...
"Derek!" diye bağırırken bir yandan da ağlıyordum. Lanet olası zehir Derek'i elimden almıştı. Ama ben buna izin vermemeliydim ve vermeyecektim....
Gözyaşlarımı elimin tersiyle silip ayağa kalktım. Peter'in arabasının aküsüne ait kablolarından birini kopardım. Gerçi araba hala çalışır vaziyetteydi ama bu şu anda umrumda değildi.
"Bunun için özür dilerim." dedikten hemen sonra kabloyu kalbinin üzerine bastırdım. Derek'in vücudu elektriğin etkisiyle hareket ederken Derek dişlerini birbirine bastırıp gözlerini açtı. Bağırmamak için bayağı çaba sarfetmişti.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Ahh Tanrım! İşte bu acıttı." dedikten sonra gözlerini bana çevirdi. Bense donmuş halde Derek'e bakıyordum. Sanki hayaldi. Sanki gözlerimin bir oyunuydu Derek'in dirilişi.
Derek hareket etmediğimi görünce ellerini yüzüme yerleştirip gözlerini gözlerime dikti. Yeşil gözleri endişeyle bakarken aniden dudaklarına yapıştım. Çünkü onu gerçekten çok özlemiştim. Başlarda şaşırsa da karşılık vermekte gecikmemişti.
"Ölü birinin yapamayacağı birşey bu Derek."
Peter'in sesiyle ikimizde gülümsemiştik. Geri çekilip özür dileyen gözlerle Peter'e baktım ki zaten gözlerinden de bana kızdığı anlaşılıyordu. Yavru köpek bakışları diye tabir edilen bakışlarım karşısında yumuşayan Peter başını iki yana sallayıp gülümsedi ve arabasına çevirdi gözlerini. Arabadan sarkan kabloyu görünce kaşlarını çatıp bize döndü. Derek onu umursamadan ayağa kalktı ve benimde kalkmama yardım etti.
"Şunu diriltmek için arabamı mı parçaladın?" diye sordu Derek'e kötü kötü bakarken. Ben kıkırdarken Derek Peter'e bakıp "Şu mu?" dedi sahte bir öfkeyle. Bebeğimin hareketlenmesiyle hala çok aç olduğumuzu hatırlamıştım. Ellerimi bebeğimi sakinleştirmek istercesine karnıma yerleştirip okşamaya başladım.
Tartışmaya daha doğrusu şakalaşmaya devam eden ikiliye çevirdim gözlerimi. Ardından Derek'e bakarak "Biz hala çok açız." dedim.
Derek oflayarak "Biliyorum güzelim." dediğinde Peter Derek'e içerideki eşyalarını almasını söyleyip onun tabiriyle parçaladığım arabasını tamir etmeye başladı.
Derek'in içeri girmesiyle bende içeri daldım. Daldım çünkü telefonum hala Derek'teydi. Ve hareketlerinden anlaşıldığı üzere mesajları okumaya fırsatı olmamıştı.
Derek beni görünce kaşlarını kaldırıp soran gözlerle bana baktı. Bir yandan odada göz gezdirip bir yandan da Derek'e acele etmesini söyledim. Başını olumlu anlamda sallayıp tişörtünü başına geçirdi. Bundan yararlanıp telefonu cebime sıkıştırdım. Rahat bir nefes alıp Derek'i beklemeden odadan çıktım.
*********
"Orada olduğumu nereden öğrendin?" diye sordum Peter'e.
Kısaca "Jackson söyledi." dediğinde konuşmak istemediğini anlamıştım. Çünkü yapması gereken çok önemli bir işi vardı.
