Bölüm 9

7.2K 343 46
                                    

İYİ OKUMALAR

*********************

"Üzgünüm,ben aniden kalkıp dönünce seni görmedim."dedim ve gerisini mırıldanarak söyledim."Çarptığım şey adamın kasları mıydı yani?Kafam kırıldı resmen."

Muzip bakışlarını esirgemeden "Sorun değil."dediğinde kendimi öldürmek istedim.Ben onun kurt adam olduğunu unutmuştum.Gidip kahvaltı etmem gerektiği aklıma gelince Derek'e "İyi günler."dedim ve yanından geçtim.Ya da geçmeye çalıştım.Kolumu tutan el buna engel olmuştu.Ve bilin bakalım bu elin sahibi kim?BİNGO!!Derek...

"Görünüşe göre kahvaltı etmemişsin.Ve arabanda yok.Eğer istersen birlikte kahvaltı edebiliriz."

Şansa bak ya!Rezervasyonlu masa ona mı aitti?Derek'in söylediklerini düşünürken midem çoktan tarafını seçmişti.Eh o da haklı...Neredeyse yirmi dört saattir bir şey yememiştim.Mecburen kabul etmeliydim.Yoksa kafeye giderken bayılabilirdim.Kolumu Derek'in elinden kurtarıp ona döndüm.Evet çok acıkmıştım ama Derek ile yemek yeme fikri güzeldi fakat kalbimi sakinleştiremiyordum.Tıpkı şu an ki gibi....Ama ben iç organlarına saygılı bir insanım.

Derek ile karşılıklı oturmuş,siparişlerimizin gelmesini bekliyorduk.O gözlerini dikmiş beni izliyordu ben de etrafı inceliyordum.Neden beni incelediğini bilmiyordum ama inanılmaz bir şekilde heyecanlanıyordum.Ortam sessizdi ama aklıma bir soru takılmıştı ve sorup sormamak arasında gidip geliyordum.Fakat sonunda sormaya karar vermiştim.

"Sen niye kahvaltı ediyorsun?"diye sordum.Sorum böyle değildi ki zaten Derek'te ne demek istediğimi anlamamıştı.

"Çünkü sabah kahvaltı edilir."

Söylediği şeye karşılık dil çıkarma dürtümü bastırmak zorunda kaldım."Öyle demek istemedim.Kurt olduğun için gider ormanda avlanırsın falan sanmıştım."diyerek açıklama yaptım.Ayrıcabunu ciddi ve kısık bir ses tonuyla söylemiştim.O ise cevap olarak sadece gülmüştü.Söylemem gerekiyordu ki çok güzel gülüyordu.

"Ne gülüyorsun ya!Bildiğim kadarıyla kurtlar böyle yapardı."Kafasını iki yana sallayıp bana doğru eğildi.

"Ben bir kurt değilim Malia.Kurt adam olduğum için ormanda avlanmam falan gerekmiyordu.İnsan tarafım hala hayatta."dedi ve göz kırptı.Bana göz kırptı.GÖZ.KIRPTI.BANA.Tamam sakinim.

Cevap verme gereği duymadım.Garsonun siparişleri getirip masaya bırakmasıyla acıktığımı hatırladım.Yine aynı şey olmuştu.Sebebini bilmediğim bir şekilde Derek yanımdayken çoğu şeyi unutuyordum.O an tek hissettiğim şet aramızdaki bağın güçlü çekimi oluyordu.

İkimizde sessiz bir şekilde kahvaltı ederken Derek arkasına yaslandı.Ben de onu umursamamaya çalışarak -ki bu çok zor-kahvaltıma devam ettim.Kahvemi alıp arkama yaslanmıştım ki Derek"Malia seninle konuşmak istediğim bir konu var."dedi.Kahvemden bir yudum alıp masaya bıraktım ve Derek'e "Seni dinliyorum."dedim.Büyük ihtimalle kurt adam,ölüm perisi veya Peter hakkında konuşacaktık ama burası bunları konuşmak için uygun bir yer değildi.

"Daha önce hiç okçuluk veya savunma sporları ile ilgilendin mi?"

Sorduğu soru ile şaşırıp kaldım.Nereden aklına gelmişti şimdi bu?"Sadece okçuluk dersleri aldım ve bu konuda gayet başarılıyım.Açıkçası neden böyle bir şey sorduğunu anlamadım."

Anladığını belirtircesine kafasını salladı.Yeşil gözleri kafeyi taradıktan sonra garsonu çağırıp hesabı istedi.Hesap gelince elimi cebime uzattım.Ama daha paraya dokunamadan Derek'in itiraz kabul etmez sesi ile durmak zorunda kaldım."Sakın aklından bile geçirme."

AŞK ISIRIĞI #Wattys2016Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora