31. BÖLÜM

1.8K 286 537
                                    

Medya : "Ozan Manas - Hatıramda Bir Sen Kaldın"

Bölümde geçen kürtçe kelimelerin anlamları bulunduğu satırdaki yorum kısmında yazacaktır. Kürtçe bilmeyenler oradan bakabilir.🌿

Bu bölüm nur47-68' a ithafen yazılmıştır. Keyifli okumalar.💓

Satır aralarında buluşmayı, bol bol yorum yapmayı ve yıldızı doldurmayı unutmayalım kıymetlilerim.✬

Git gide sönüyordum, hayatın bana yaptıklarına karşı aklım durmuştu. Kimisi hak ettiğimi düşünüyordu, kimileri de kadere bağlıyordu. Hak etmediğimi düşünen kaç kişi vardı? On parmağı geçmeyecek kadar kişi...

İsyan ediyorum diye kızmaları yok muydu... Deliriyordum. Önce sönmem için çabalayan insanlar şimdi tekrar yanmamı istiyordu. Çelişki... İnsanların hep yaptığı şeydi.

Kitaplar; huzuru bulduğum, okurken dünyadan soyutlandığım tek şeydi. Kitaplar da olmasa aklımı yitirecektim. Son sayfasını da bitirdiğim kitabı komodinin üzerine bıraktım. Bir kitap daha bitmişti, ben yine aynıydım. Ruhu ve bedeninin yarısı ölmüş bir kadındım. Kadın olmak... Başlı başına zaten eziyet ve acı çekmenin eş anlamlısı değil miydi kadın kelimesi?

İnsanlar görüyordum; hayatında bir amacı olan, amacı için çabalayan... Amaçları uğruna zorluk çekseler de sonunda mutlu olmayı başaranlar... Düşünüyorum da benim hayatım boyunca bir amacım olmamıştı. Sadece babam ölmeden önce okula giden çocukları görünce onlara özenirdim. Babamda "sen büyüyünce elinden tutup okula ben götüreceğim" derdi. Geceleri hep bunun hayaliyle uyurdum. Tek bir hayalim vardı, onu da bana çok görmüş, elimden almışlardı. Anladım ki bir çocuğun babası gözleri önünde elinden alınınca o çocuğun yaşama hevesi kalmıyormuş.

Pazartesi günü gelmişti. Bugün fizik tedavi için doktor gelecekti. İçimde ne heyecan ne de çaba sarf etme duygusu vardı. Doktor boşa geleceğini bilmiyordu. Zaten birkaç gün gelir, karşısında yaşamak için çabalayan birisini görmeyince bırakır giderdi.

Ellerimi yatağa bastırarak aşağı doğru kaydırmaya çalıştım kendimi. Olmuyordu, milim oynamıyordu bacaklarım. İsyan edercesine kafamı tekrar geriye yasladım. Uyumak, dünyadan kopmak istiyordum. Uykunun beni derinlerine götürüp, uyanmama izin vermemesini dileyerek gözlerimi yumdum.

"Arjin"

"Yengecim, uyan hadi" Beynim kulaklarımın duyduğu sese gözlerimin açılmasını istemese de gözlerimi aralamış, başucumda duran Nursel Yengem'i görmüştüm.

"Ne oldu?" Yengem saçlarımı okşayarak cevap verdi:

"Fizik Tedavi için doktor geldi, canım" Aralık olan gözlerimi tekrar yumdum.

"Uyumak istiyorum"

"Doktor salonda bekliyor. Gelsin işini halletsin, uyursun yine" Oflayarak gözlerimi açtım.

"Çağır, gelsin"

"Tamam, canım" diyerek odadan çıktı. Dakikalar sonra Cüneyt Abim ve doktorla birlikte tekrar geldi. Doktor yüzündeki gülümseme ile,

"Geçmiş olsun, Arjin Hanım" dedi.

"Sağ olun" Soğuk ses tonumla cevap verdim.

"Nasıl hissediyorsunuz?" Hey Allahım! Kör müydü bu kulların? Sakat kalmış insanın nasıl olmasını bekliyorlardı?

"Çok yorgunum, doktor bey. Az önce koşudan geldim her yerim yorgunluktan ağrıyor" Üçünün de yüz ifadesi düştü, özellikle doktor fena bozulmuştu.

ARJÎNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin