11. BÖLÜM

2.6K 452 513
                                    

Satır aralarında buluşalım çiçeklerim, yıldızı da doldurmayı unutmayalım ✬

Keyifli okumalar♥️

Elinde silahla üzerime doğru geliyordu. Yüzünde alaycı bir gülümseme vardı. Kaçmaya çalışıyordum. O sakin sakin yürüyordu. Takılıp yere düştüğümde, yanıma gelmişti. Silahı kafama doğrulttu,

"Eee Arjin, ayağımın altındasın artık"

"Rahat bırak beni" düştüğüm yerde geri geri gitmeye çalışıyordum. Kahkaha attı.

"Rahat bırakmak mı? Hayır, hayır. Seni öldürmeden rahat bırakmam"

"Vur o zaman! Senden korktuğumu sanıyorsan yanılıyorsun! " Hayretle yüzüme baktı.

" Korkmuyorsan neden kaçıyorsun?" Bu soruya verecek bir cevabım yoktu. Ben neden kaçıyordum? Ölmekten mi korkuyordum, Fırat'tan mı?

" Bak, cevap veremiyorsun. Korkuyorsun işte benden! " Tekrar güldü.

" Defol git! " Korkmadığımı elimden geldiğince belli etmeye çalışıyordum. Ayağa kalktım. Şimdi tam karşısındaydım. Silahı alnıma doğru yaklaştırdı. Silah ve alnımın arasında birkaç santim mesafe vardı sadece.

" Seni de o kıymetli babacığının yanına göndereyim mi? "

" Adamsan bas tetiğe!" Neyime güverenerek dikleniyordum hâlâ?

" Adamlık nedir bilmezsin sen. Ailen öğretmemiştir sana."

" Kes sesini!" Bir adım atmıştım ki, bu sefer silah ve alnım buluştu, arada hiç mesafe kalmadı.

" Ben ve abimin acısını aileme yaşatmak neymiş göreceksiniz Arjin Hanım." Sonra yine güldü,

"Ah pardon, sen göremeyeceksin. Çünkü öleceksin!" Son kelimesini vurgulayarak söylemişti. Cevap veremiyordum. Konuşamıyordum, dilim tutulmuştu sanki. Ağzımı açıp tek kelime bile söyleyemiyordum. Bu onu daha da eğlendiriyordu.

"Önce seni, sonra da abin olacak Cüneyt köpeğini öldüreceğim! " Cümlesi biter bitmez bir silah sesi...

                             ***

" Annem"

" Yavrum, uyan" Sıçrayarak uyandım. Rüyaymış. Daha doğrusu kabusmuş.

" İyi misin, kızım?" Annem başucumdaydı. Bir bardak su doldurup uzattı, bana. Sudan birkaç yudum alıp bardağı tekrar anneme uzattım. Bardağı masaya bırakınca yatağın kenarına oturdu, elimi tuttu.

" Sayıklıyordun uykunda, yavrum. Rüya mı görüyordun?"

" Şeytanı gördüm " Fırat'ta bir şeytan değil miydi nasılsa? Annem anlamamış gibi yüzüme baktı.

" Boşver, bir kabustu sadece."

" Geçti annem. İyi olacaksın, her şey düzelecek." Yüzümde istemsizce alaycı bir gülümseme belirdi.

" Düzelecek mi? "

" Düzelecek tabi. Çok güzel bir hayatın olacak güzel kızım." Diğer eliylede alnımı okşadı.

" Artık hiçbir şey düzelmez. "

" Yüce Allah'tan umut kesilmez annem."

" Uyuyacağım tekrar."

Konuşmayı daha fazla uzatmak istemiyordum. Annem yerinden kalkıp üzerimi örttü, alnıma bir öpücük bıraktı. Kendini affettirmeye çalışıyordu. Hâlâ mesafeli ve soğuk davranıyordum herkese karşı. Beni bu hale madem onlar getirmişti, bu duruma da katlanmak zorundaydılar.

ARJÎNWhere stories live. Discover now