27. BÖLÜM

1.8K 306 547
                                    

Medya : "Selda Bağcan & Gazapizm - Bu Hayat Böyle Mi Olur?"

Bölümde geçen kürtçe kelimelerin anlamları bulunduğu satırdaki yorum kısmında yazacaktır. Kürtçe bilmeyenler oradan bakabilir.🌿

Bu bölüm MELIS1451903' e ithafen yazılmıştır. Keyifli okumalar.💞

Satır aralarında buluşalım çiçeklerim, bol bol yorum yapmayı ve yıldızı doldurmayı unutmayalım ✬

Arabayı konağın önüne park edince bağırma sesleri duymuştum. Koşarak konağa girdiğim sırada gözlerim bağırma seslerinin geldiği yöne kayınca gördüğüm manzara karşısında şoka girmiştim. Arjin merdivenlerden yuvarlanıyordu. Girdiğim şoktan çıktığımda Arjin çoktan merdivenlerin aşağısına düşmüştü.

Korkuyla yanına koşmuş, yere çömelmiştim. Gözleri kapalı, kolları iki yana açılmış yerde yatıyordu. Kafasından tuttuğumda ellerimde ıslaklık hissettim. Elime bakınca kan olduğunu gördüm. Arjin şuan kollarımın arasında baygındı ve kafası kanıyordu. Allah'ım ne oluyordu böyle?

"Fırat! Kurê Min, kız iyi mi?" Annemin sesiyle bakışlarımı Arjin'den çekip merdivenden koşarak inen aileme baktım.

"BURADA NE OLDU? BU KIZ NİYE BU HALDE?" Dicle koşarak yanımıza gelmişti.

"A-abi, babamla tartışıyordu" Dicle ağlayarak konuşmuştu.

"Neyin tartışması, DİCLE?" Deliye dönmüştüm.

"Tecavüz meselesini öğrenmiş"

"KAHRETSİN!"

Ellerim, üzerim Arjin'in kanıyla kaplanmıştı. Bir yanım korku, bir yanım şaşkınlık doluydu. Aklım başıma yeni gelmiş gibi Dicle'ye döndüm.

"DİCLE, ÇABUK AMBULANSI ARA!"

"Tamam, abi" Dicle yerinden kalkıp merdivenlere yöneldiğinde,

"Telefonumu cebimden al, ara!" dedim. Dicle gözlerinden yaşlar akarak cebimden telefonumu aldı.

"Kafası mı kanıyor?" diye sordu, Rojda Yengem.

"Kız kan kaybediyor, bir an önce hastaneye yetiştirmemiz lazım!" Şaşkınlık ve korkudan ne yapacağımı bilmiyordum.

"Bırak, gebersin!" Babamın lafıyla beynime kan sıçradı. Öfkeyle babama baktım.

"BABA, SEN NE DİYORSUN?"

"Hak ettiğini buldu" Burnumdan solumaya başlamıştım.

"SUS, BABA. SUS!"

Ambulansı bekleyecek vakit yoktu. Arjin çok fazla kan kaybediyordu. Arjin'i kucağıma alarak arabaya koştum.

"Adem, kapıyı aç!"

"Tamam, ağam" Adem arabanın arka koltuğunu açınca Arjin'i dikkatlice oraya yerleştirdim. Dicle gelmiş, Arjin'in ayak ucuna oturmuştu. Annemde yanıma oturmuş,

"Kurê Min, çabuk ol" dedi. Arabayı son sürat hastaneye sürdüm.

"O merdivenden nasıl düştü?" Korkuyla sorduğum soruya cevap gelmemişti. Annem de Dîcle de kafasını eğmiş, susuyorlardı.

"SİZE BİR SORU SORDUM!"

"Babanla tartışırken baban yanlışlıkla ittirdi" İşte bu beni iyice çileden çıkarmıştı. Sinirlerim kat be kat artmış, gaza yüklenmiştim.

"LANET OLSUN! BU ADAM BAŞIMA BELA AÇMAKTAN BIKMADI MI?" Annem gözyaşları içinde bana bakıyordu.

"O da bilerek yapmadı, Kurê Min"

ARJÎNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin