49. Bölüm - Savaş

En başından başla
                                    

"Neden beni öldürmeye çalışmıyorsun?" Ragnor kaşlarını çatarken kafası karışmış duruyordu. Kızın karnındaki eli belini bulmuş, onu kendine çekmişti.

"Seni neden öldüreyim ki?" Bakışları yumuşayan Ragnor saçlarına öpücük bıraktı. "Kabus mu gördün?" Gözlerini yummuş, öylece dururken genç kız bir şeylerin normal olmadığını anlamıştı. "Sana demiştim. Pişmanım, bir daha asla ne sana, ne de ufaklığa... Kim olursa olsun bende dahil kimse size zarar veremez."

"Ragnor... Ne oluyor bilmiyorum ama ben senin yanına hiç gelmedim." Ragnor'un bakışları donuklaşırken geriye adımlamıştı.

"Bize oyun oynadı..." Emery onun dediklerini anlamazken Ragnor devam etmek için ağzını açmıştı. O sırada dışarıdan gelen çığlık sesiyle konuşmaya devam edememişti. "Ne oluyor?"

"Saray saldırı altında. Arthur, Uther, Merlin ve şövalyeler ava gitti. Beni arıyorlar, eğer ortaya çıkmazsam insanları öldürmeye başlayacaklar. Kılıç onlarda." Ragnor elini uzattı genç kıza.

"Şu bilekliği çıkarman gerek. O varken büyü yapamam. Merak etme, hepsini halledebilirim." Emery bir an tereddüt ederek ona bakmıştı. "Seni öldürmek istesem çoktan öldürmüştüm!" Büyücü yüzünü ovuşturarak sakin kalmaya başladı. "Bak sana her şeyi bunlar bitince anlatacağım. Ama aylardır her gece buraya geliyorsun zaten. Seni öldürmek isteseydim bunu çoktan yapardım. Bu gece de öyle. Bana güvenmek zorundasın. Yoksa insanlar ölecek." Emery duyduklarıyla şoka girerken sormak için ağzını açtığında Ragnor'un kararlı bakışlarıyla karşılaşınca susmuştu. Bilekliği çıkarmıştı.

Hücreden çıkan Ragnor'un peşine takılacakken hücre kapıları üstüne kapanmıştı. "Beni kandırdın!" Genç kız parmaklıklara öfkeyle tutunurken Ragnor elini tutmuştu.

"Sana zarar vermeyeceğim. Güvende olmanın tek yolu bu. Her şeyi çözünce seni buradan çıkaracağım." Büyücü hızla çıkarken genç kız öğrendiklerinin şaşkınlığı ve yaşananların korkusuyla duvara yaslandı. Neler olduğu konusunda hiçbir fikri yoktu. Ama şu an önemli olan insanların güvende olmasaydı. Ya Ragnor başaramazsa ve Emery burada diye insanlar ölürse? Bir yolunu bulup çıkması gerekiyordu.

**********

Ragnor temkinli adımlarla saraya saldıran krala yavaş yavaş ilerlerken önüne çıkanları büyüyle yere sermişti. Kralı yere sermek için kullandığı büyü kılıcın kalkan olmasıyla kendisine dönmüş, sertçe geriye savrulmuştu. "Kılıcın bekçisi ortaya çıkmış he? Kız seni yenilgiye uğratmış." Pis pis sırıtan adama karşın hiçbir şekilde kıpırdayamıyordu. Onu tutan büyüyle tek yapabildiği ona öfkeyle bakmıştı.

"Aptallık yapıyorsun. Kılıç güç değil, ölüm getiriyor, anlamıyor musun?" Ragnor'un sözlerine karşın adam cıkladı.

"Ah, hayır elbette anlıyorum. Ölüm getirdiğini biliyorum. Ama bu benim ölümüm olmayacak Ragnor. Bundan emin olabilirsin." Kendi kılıcını kaldırıp Ragnor'a saplayacakken başka gelen bir büyüyle ağaca çarpıp yere serilmişti. Ragnor gözleri öfkeyle harlayan etrafı büyüyle çevrili genç kızı gördüğünde yutkundu. Felakatin başlangıcı olduğuna emindi. Dışarı Merlin'den öğrendiği büyülerle çıkan genç kız yine onun öğrendiği bir büyüyü kullanmıştı. Gücünü kullandıkça arttığını, güçlendiğini hissediyordu. Bileğine geçirilen büyüyü kesen bilekliğin hemen ardından kollarından tutularak yere diz çöktürülmüştü.

Düştüğü yerden kalkan öfkeli kral genç kıza hiddetle ilerlemişti. "Prensesimiz çıkmış ortaya bakıyorum. Korkaklık sona ermiş anlaşılan." Ağlayan Morgana, Gaius tarafından sarılmıştı.

"Kaçman gerekirdi! Buraya hiç gelmemeliydin." Emery de ona dolu gözlerle çaresiz bir bakış yollamıştı. Karnına geçirilen tekmeyle acıyla büküldü genç prenses. Ellerini karnına götürmek için çaresizce kollarını kurtarmaya çalıştı. Vücuduna yayılan acı dalgasını hissediyordu. "Hayır!" Morgana bağırırken onlara koşmaya yeltenmişti ama askerler tarafından tutuluyorlardı.

"Sana ihtiyacım var ama piçine değil." Çenesinden kavranan genç kız öfkeyle adamın yüzüne tükürdüğünde yediği şiddetli tokatla yanağı yana savrulmuştu. "Beni dinle küçük sürtük!" Saçlarından kavranan elle kralla yüz yüze gelmişti. "Bana hizmet edeceksin, anlıyor musun? Yoksa hayatın boyunca görmediğin bir işkenceye, azaba maruz bırakırım seni!"

"Ölürüm de sana hizmet etmem." Genç kız kararlılıkla konuşurken karnına tekrar bu sefer öncekinden şiddetli bir tekme geçirilmişti. Bu sefer verdiği feryat tüm krallıkta yankılanmıştı. Kolları sonunda bırakılırken genç kız başının döndüğünü hissediyordu. Elleri karnını bulurken bacaklarının arasında hissettiği ıslaklıkla yutkundu. "Hayır, hayır..."

"Ah, bunu zevkle yapardım ama sana ihtiyacım var. Dediğim gibi... Piçine değil." Karnının üzerindeki ellere doğru vurulan üçüncü tekmeyle genç kız ellerini bir an hissetmemişti. Ama onu asıl korkutan bacaklarının arasından usulca akmaya başlayan sıcak sıvıydı. Acıyla ağlarken kaynağı fiziksel değildi. Bu umurunda bile değildi.

"Bebeğim..." Etrafında atılan çığlıkları kulakları duymuyordu. Uğultu tüm bedenine hakim olurken gözü kralın onu döverken yere attığı kılıca kaydı. Gözleri intikam ateşiyle yanarken içinden yayılan öfkeyi hissedebiliyordu. "Hepiniz... Bunun bedelini ödeyeceksiniz." Kral bu dediğine zalim bir kahkaha atmıştı. Kalın sakalları kirli gülümsemesini örtüyordu.

"Hep öyle..." Karnına geçirilen kılıçla susmuştu. Genç kız eline aldığı kılıçla bambaşka bir ruha bürünürken bileğindeki bileklik karşılaştığı büyük güç karşısında çoktan kırılmıştı. Devamında olan her şey saniyeler içinde yaşanmıştı. Genç kız onu durdurmaya çalışan ve elinden kaçmaya çalışan herkesi kılıca dizmişti. Etraf kan gölüne dönerken Emery yüzünde huzurlu bir gülümsemeyle yarattığı sahneyi izliyordu.

"Emery..." Arthur'un sesini duyduğunda gözleri parlayarak ona döndü. Kılıcı yere atarken gidip ona sarılmıştı.

"Arthur! Sonunda dönmüşsün! Bak, sen yokken krallığı korudum. Sana demiştim." Arthur titrek bir nefes verirken yaşanan hiçbir şeyi umursamamıştı. Şu an tek fark edebildiği genç kızın kendi kanıyla ıslandığına emin olduğu beyaz geceliğinin etekleri, bacaklarından hala süzülen kanlardı.

"Özür dilerim..."                                                                                              

Camelot'un DüşüşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin