32. Bölüm-Anlaşma

795 63 18
                                    

Bir günde iki uzun bölümle merhabaaa! Bunun şerefine bol yorum istiyorum haberiniz olsun. Hikayenin gidişatıyla, karakterlerle ilgili fikirlerinizi almakta beni memnun eder. Henüz cevap vermediğim okuyucularıma da sabah hemen döneceğim. İyi okumalar, iyi geceler çiçeklerimmmm. <3

32. Bölüm-Anlaşma

Elyan kızkardeşinin prens Arthur için hazırlanan şenlik kıyafetini düzeltmesini izliyordu. Gözlerinin parlayışı genç prense olan aşkının en büyük timsaliydi. Ona artık bunun için ne kadar umsada bir şansı kalmadığını nasıl söyleyecekti bilemiyordu.

Gwen her gün Arthur'un odasına gitmek için çeşitli bahaneler uydurur, onunla sohbetler ederdi. Çocukken aileleriyle buraya geldiklerinden beri Elyan şövalyelik eğitimine başlamış, Gwen ise saraya yardıma girmişti. Prensi ilk gördüğü andan beri büyüyünce ben onunla evleneceğim der dururdu. İlk gece eve heyecanla gelmiş, büyüyünce bir prenses olacağını söylemişti. O günden sonra mümkün olduğunca Arthur'la aynı ortamlara girmeye çalışmış, onunla yakın olmaya çalışmıştı. Belirli bir düzeyde arkadaşlıkları da vardı. Hatta Emery gelmeden önce ikisinin olabileceğine dair inancı da olmuştu Elyan'ın. Ama artık imkânsızdı. Arthur babasının karşısına çıkabilecek kadar cesurdu çünkü gerçekten seviyordu. Bu kız, kardeşinin senelerce yapamadığını başarmış beş altı ayda prensi kendisine aşık etmişti. İtiraf etmeliydi, diğer arkadaşları gibi kendisi de kızı seviyordu. Ekibin neşe kaynağına dönmüştü genç kız. Abi kardeş ikili de kuş tüyü vardı. Onları sevmemek oldukça zordu.

Gwen kıyafeti götürmek için ayaklanmışken terzi telaşla elinde başka bir kıyafeti getirmişti. Ama bu güzel yeşil bir kadın elbisesiydi. Gwen gülümseyerek elbiseyi almış, hayranlıkla incelemişti. "Çok güzel. Prenses Morgana'ya çok yakışacak. Ama dün ona bir elbise götürmemiş miydik? O da oldukça güzeldi, prensesimiz oldukça beğenmişti. Vaz mı geçmiş?"

"Ah hayır tatlım. Gaius'un evinde kalan bir kız varmış. Adı neydi şunun? Emily..." Kızkardeşi elindeki elbiseyi düşürürken mırıldandı.

"Emery..." Kadın telaşla elbiseyi kaldırıp silkelerken konuştu.

"Hah! Evet o. Dikkat et. Prens bizzat gelip elbiseyi ve kızın bedenini tarif etti. Anlaşılan yeni takıldığı kız. Ama daha önce kimse için ne böyle pahalı hediyeler hazırlattı ne de böyle özen gösterdi. Şanslıymış. Gizli tutulmasını istediğine göre kız hizmetkâr. Kral Uther duysa küplere biner! Sende dikkat et olur mu? Sana güvendiği için sana vermemi söyledi. Kıza ulaştığından emin ol." Kadın diğer işlerini halletmek için elbiseyi Gwen'in eline tekrar tutuşturup hızla çıkarken Elyan yutkundu. Kız kardeşi hiç kıpırdamadan öylece duruyordu. Gözleri elbisenin üstüne iliştirilmiş zarf ve güle takılmıştı.

"Gwen..." Kardeşi yavaşça kendine gelirken öfkeli bakışları kıyafeti bulmuştu. Her an parçalayacak gibi durduğunu fark eden Elyan hızla elbiseyi elinden aldı. "Ben ulaştırırım, sen Arthur'a götür." Gwen az önceki öfkesinin aksine sakince gülümsemiş, elbiseyi elinden alıp onun yanağını öpmüştü. "Ben götürürüm." Onun çıkışını izleyen Elyan endişeyle yutkundu. Kardeşinin bir rezalet çıkarmamasını ummaktan başka çaresi yoktu.

**********

Merlin sabah erkenden çıkmış, Arthur'un söylenmelerine aldırmadan onun kahvaltısını verip uyandırıp geri dairesine kaçmıştı. Kızkardeşi ve Gaius için güzel bir kahvaltı hazırlarken ıslık çalıyordu. Topladığı bitkilerle odaya giren yaşlı adam kaşlarını çatarken onu izledi gülerek.

"Ne bu neşe?" Merlin sırıttı.

"Bizim ihtiyara yardım etmeliyim dedim. Sen otur. Ben Emery'i uyandıracağım." O keyifle odaya giderken Gaius masaya geçmişti. Merlin'in kardeşi için uğraşması onu mutlu ediyordu. İkilinin arasının düzelmesi en çok istediği şeydi.

Camelot'un DüşüşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin