7. Bölüm-Kaçırılış

1.8K 143 34
                                    

7. Bölüm-Kaçırılış

Morgana telaşla gecelikleriyle Arthur'un odasına girdiğinde olaylardan dört gün geçmiş, Percival dönmüştü bile. Kahvaltısını yapan Arthur ve başındaki Merlin şaşkınlıkla ona bakarken genç leydi ağlayarak konuşmaya başladı.

"Merlin bir şey yapman gerek! Onu zorla götürdü!" Arthur ayaklanıp ona ilerlerken Merlin'e su getirmesini söyledi. O Morgana'yı oturturken, Merlin hızlıca suyu getirmiş ona içirmişlerdi. Morgana sakin olmaya çalışarak konuşmayı denedi. "Kardeşin... Kız kardeşinin başı dertte. Toprak lordu ona el koyuyor." Merlin dediklerine anlam veremezken Arthur çoktan anlamış, diğer sandalyeye endişeyle çökmüştü. Morgana'nın sırrını Gaius ve Gwen dışında bir o biliyordu. Eğer bunu gördüyse muhtemelen bugün gerçekleşecekti.

"Bana tamamını anlatman gerek Morgana. Merlin kardeşinin başı muhtemelen dertte, ona yardıma gideceğiz tamam mı?" Merlin korkuyla ve endişeyle gözleri açılırken, o konuşmadan Arthur devam etti. "Merlin sorgulama ve gidip şövalyelere hazırlanmalarını söyle, yolda her şeyi anlatacağım, vakit kaybedemeyiz. Kendine de at, kılıç ve zırh al, benimkileri de hazırla. Babama söylememelerini ve çatışmaya gireceğimizi söyle." Merlin sorgulamakla ve gidip söylenilenleri yapmak arasında kalmış ama büyü gibi şeylerin olduğu bir gerçeklikte Morgana'nın haklılık payı onu korkutmuş, seçimini gitmekten yana kullanmıştı.

Tüm ekip hazırlanmış gitmek için yola çıkıyorlardı. Arthur, Kral Uther'a turnuva için kamp yapacaklarını, sadece ona odaklanacaklarını söylemişti. Diğer şövalyelerde böyle biliyordu, Arthur yolda onlara anlatmayı planlıyordu. Yavaş olmamak için Merlin'e de at ayarlamıştı Arthur.

"Nedenini, nasıl öğrendiğimi sorgulamayın. Emery'nin başı dertte, ona yardım etmeye gidiyoruz." Hepsinin ifadesinden soracakları belliyken Arthur tekrar yinelemişti. "Sormayın dedim, bir an önce oraya gitmeye bakalım." Hepsinin yüzü endişeli bir hal almış, daha da hızlanmışlardı.

**********

Ealdor Köyü

Emery eve geldiğinde bir posta annesinden de azar işitmişti. Percival'in varlığı bu azarı hafifletmiş, bir gece onu da misafir edip yollamışlardı. Annesi şimdiden onu çok sevmiş, geldiğinden beri sürekli ona övüyordu. Bu sabah da bunun üzerine yaptıkları bir konuşmanın ardından Emery asla evlenmeyeceğini, onun yanında çürüyeceğini net bir dille ifade ettikten sonra yeni posta azarını yiyip, ormana ot toplamaya yollanmıştı. Yine de temiz hava, güneşli gökyüzü ve ormanın yeşilliği onu mutlu etmeye yeterdi. Bir şarkı mırıldanırken topladığı otlarla köye dönmüştü. Köyün girişinde gördüğü manzarayla durdu, köyün lordu bir hayduttan farksız, yine koyduğu yüklü vergileri almaya gelmişti. Ama zaten ellerinde bir şey kalmamıştı ki, Emery gittikten sonra ne var ne yok almıştı hepsini adam. Bu yüzden ormandan topladıkları otlarla idare ediyorlardı, köyün gençlerinin avlayabildiklerini tüm köy toplanıp yiyordu. Her yıl, yılda bir gün gelir kendi vergisini alırdı yoksa da başka şeyleri almaya çalışırdı, bazen çalışacak genç erkek, bazen ise evlenecek ya da kendilerini eğlendirecek genç kızlar. Annesi her zaman ona o adam varken evden çıkmamasını söylerdi hatta onu samanlığa saklardı tabii bu işi başaran Merlin'in büyüsüydü yoksa onlar her deliğe bakıyordu. Daha önce köyün kızlarından beğendiklerini zorla alıkoyup götürmüşlerdi. Bir daha da kimse onlardan haber alamamıştı. Bu yüzden bir ağacın arkasına saklanıp öylece durdu. Köyde yaşananları dinledi.

"Elimizde bir şey kalmadı, her yeri aradınız da! Neyimiz varsa verdik size! Ormandan topladığımız bir avuç şeyle karnımızı doyurmaya çalışıyoruz! Daha ne istiyorsunuz?" Köyün en yaşlısı ve şifacıları olan Alfred isyan ederken adam umursamamış, onu ittirerek genç kızları gözden geçiriyordu. Yaşlı adam yere düşerken Emery yumruğunu sıktı, keşke kılıcını yanına almış olsaydı.

Camelot'un DüşüşüWhere stories live. Discover now