27. Bölüm-Bedeli Ne Olursa Olsun

998 94 22
                                    

Not: Multi Ragnor. İyi okumalar!

27. Bölüm-Bedeli Ne Olursa Olsun

Merlin ismi duyar duymaz kardeşinin belindeki elini sıkılaştırmıştı. Ragnor'a zoraki bir gülümseme yollarken kardeşini yola çevirmişti. Emery ise duyduğu isimle donup kalmış, abisinin yönlendirmesiyle hareket ediyordu. "Tanıştığımıza memnun olduk. Kendinize dikkat edin." Hızla ilerlemeye çalışırken arkadan omzu tutulmuştu. Eli tetikçe büyü yapmak için bekleyen Merlin telaşla ona dönmüştü. Belindeki kılıcı fark edince kız kardeşini korumacı bir tavırla arkasına çekmişti.

"Hey... Sakin ol genç adam. Size zarar vermeyeceğim. Böyle bir genç hanıma asla vermem zaten." Emery'e göz kırpmıştı. Genç kızın elini tutmak için uzattığı el Merlin'in araya girmesiyle engellenmişti. "Abin diye tahmin ediyorum. Biraz kıskanç sanırım. Sadece isminizi öğrenmek istemiştim. Burada fazla kalmayacağım. Tekrar karşılaşmayı ümit ediyordum. Kaçar gibi bir haliniz var. Bir sorun mu var? İsterseniz yardım edebilirim."

"Kimseden kaçmıyoruz!" Merlin telaşla bağırmıştı. "Şey... Hekim için çalışıyoruz da. Acil bir hasta vardı, onun için bitki toplamaya çıktık." Ragnor'un gözü sırtlarındaki çantalara kaydı. "Bitki toplamak için malzemeler var." Merlin, Emery'i çekiştirip saraya ilerlemeye başladı bu sefer. "Bitki toplamayacak mıydın?" Merlin kendisine mırıldanarak lanet okurken ormana ilerledi tekrardan. "Ah, evet. Görüşürüz!" Ragnor kaşlarını çatsa da çok umursamamış, giden Emery'e neşeyle el sallamıştı.

Merlin ormanda bir süre ilerledikten sonra titreyen bacaklarını serbest bırakmış, yere çökmüştü. "Bu neydi Merlin?! Benim kılı-"

"Kes sesini!" Genç büyücünün sert çıkışıyla kardeşi gerilemişti. Merlin iç çekip yüzünü ovaladı. "O sözü tamamlama, tamam mı? Kılıçtan asla bahsetmeyeceksin." Emery kardeşinin yanına diz çöküp yüzünü ellerinin arasına aldı.

"Eve gitmiyor muyuz?" Merlin ellerini kardeşinin ellerinin üstüne koyup, yüzünü avuç içine sürttü.

"Onun geldiği zaman gitmemiz şüphe çekebilir. Kılıcın sahibini bulamayınca kaçtığını anlayacak. Kalmak zorundayız." Emery yutkunarak başını salladı, az önce celladıyla tanışmanın ürpertisi hala üzerindeydi. Büyücü onun o olduğunu bilmeden flört etmeye çalışmıştı. Kim olduğunu öğrenince aynısını yapacak mıydı, merak ediyordu.

"Dikkat ederiz. Benim için endişelenmeyi bırak artık. İyi olacağım." Merlin kardeşini kollarının arasına alıp sıkıca sardı.

"Senin için endişelenmeyi asla bırakmayacağım. Ragnor olmasa bile." Emery gülümseyerek onun sıcaklığının tadını çıkardı. Kılıcın en büyük etkisi ikisini eskisinden daha fazla yakınlaştırmasıydı. Bu sefer açık açık birbirlerine sevgilerini gösteriyor, hiçbir şeyi ertelemiyorlardı. Kız kardeşinin saçlarına ufak bir öpücük bırakırken kalktı Merlin. "Ragnor'la mümkün olduğunca karşılaşmamaya çalış. Karşılaşırsan doğal ol. Şüphelenmesine izin verme."

"Bunu bana sen mi söylüyorsun? Deliye benzediğin için şükret yoksa şüphelenirdi." Emery burun kıvırırken Merlin göz devirip onu hafif ittirdi. Evet, kılıcın onları yakınlaştırması birbirleriyle uğraşma fırsatı bulana kadardı.

"Ondan hiç hoşlanmadım. Kılıç mevzusu olmasaydı bile hoşlanmazdım." Emery gülerek abisinin yanağını çekti.

"Sen zaten yakınımda olan hiçbir erkekten hoşlanmıyorsun."

"Çünkü benim kardeşimsin." Emery gülerek onun koluna girip saraya ilerlemeye başladı.

"Diken üstünde olmamız gerek." Başını salladı Merlin iç çekerek.

Camelot'un DüşüşüWhere stories live. Discover now