35. Bölüm-Kadın

721 74 39
                                    

Sanırım en uzun bölüm oldu, iyi okumalarrrr <3

35. Bölüm-Kadın

Merlin yutkunurken endişesini belli etmemeye çalıştı. "Neden bahsediyorsun? Sana zaten bulmanda yardım ediyorum. Bilsem direk gösterirdim." Ragnor boğazını sıktığında Merlin elinden kurtulmaya çalıştı. Giderek nefesinin kesildiğini hissederken kurtulmak için bedenini bile hareket ettiremiyordu büyücünün üzerindeki büyü baskısından dolayı. Güçleri bile yok olmuş gibiydi, Ragnor çok güçlüydü. En sonunda başka bir beden onu Ragnor'dan kurtarmış, adamı öfkeyle ittirmişti.

Merlin sonunda yere düştüğünde öksürerek nefesini düzene sokmaya çalıştı. Tüm kanı çekilmiş gibiydi. Önündeki Arthur bu sefer Ragnor'a saldıran kişi olmuştu.

"Sen sınırlarını gittikçe aşıyorsun. Önce sevgilimden faydalanma cürretinde bulundun, şimdi ise onun abisine zarar vermeye çalışıyorsun. Onlara dokunursan bana dokunmuş olursun. Bu toprakları terk etmek için gün batımına kadar vaktin var. Yoksa bedelini çok ağır ödersin. Bu sana sunduğum son şans. Şimdi defol." Ragnor da öfkeyle Arthur'a bakarken büyü yapmamak için kendisini zor tuttuğu belliydi. Gözleri Merlin'i buldu.

"Bu burada bitmedi." Arkasını dönüp hızla giderken prens yerdeki hizmetkârını kaldırdı.

"Derdi ne bu psikopatın? İyi misin?" Merlin ona minnetle bakarken başını salladı. Ragnor'u kovması iyi olmuştu, bu onlar için bulunmaz bir fırsattı. Sonunda istediğini elde ettiği için içi rahatlamıştı.

"Bana çarptı ve tartıştık. Önemli bir konu değildi." Arthur başını sallayarak onu onayladı. "Asıl senin derdin ne? Dün gece sarhoşlukla saçmaladığı şeyler için mi kızgınsın? Tüm gün Emery'den kaçtın. Her yerde seni arıyor."

Genç prens bir süre duraksamış, sevgilisiyle olan problemlerini onun abisiyle tartışmayı kafasında ölçüp tartmıştı. Ama itiraf etmeliydi, Merlin genç kız olmadan bile hayatına girmeyi başarmıştı. Onun düşüncelerine önem veriyor, güveniyordu.

"Dün babamdan kurtulduğumda onunla vakit geçirmek için geldim. Bulamayınca onu beklettiğim için kızdığını düşündüm. Dairenizin önüne geldiğimde Ragnor'la sarmaş dolaştı. Sonra sarhoş olduğunu fark ettim, ne yaptığının farkında değildi. Ve şerefsiz bu durumdan faydalanıyordu. Ona yakın duruyordu. Ondan hoşlanmıyorum. Emery'ye ilgisi var gibi." Merlin gözlerini kısarak ona baktı.

"Onu kıskandığın için mi tüm bu tantana?" Arthur abartılı bir şekilde kahkaha atmış, onun omzuna vurdu.

"Ne kıskanmasından bahsediyorsun? Ben kıskanmam. O herifi mi kıskanacağım? Ben bir prensim unuttun mu? Merlin bazen çok aptal oluyorsun. Neden sana söylediysem?" Arthur kaçar gibi giderken Merlin seslendi.

"O zaman Emery'nin Ragnor'la birazdan buluşacağını da söylememeliyim sana sanırım?" Arthur yerinde kaskatı kesilirken, bakışlarına hemen dolan öfkeyle ona dönmüştü.

"Ne dedin sen?" Merlin tek kaşını kaldırarak kollarını göğsünde birleştirdi.

"Duydun. Kıskandığını itiraf et. Bende sana nereye gittiklerini söyleyeyim." Arthur gözlerini kısarken onun kararlı ifadesini görünce devirmiş, oflamıştı.

"Bu durum beni birazcık rahatsız etmiş olabilir." Merin hala ona beklenti dolu bakışlarını atarken pes edip konuştu. "Tamam kıskanıyorum için rahatladı mı? Söyle hadi."

"Öyle bir şey yoktu. İtiraf et diye uydurdum." Genç büyücünün sırıtmasına prens öldürecek gibi bakarken sırıtması yok olmuş, yutkunmuştu.

Camelot'un DüşüşüWhere stories live. Discover now