34. Bölüm-Kıskançlık

Start from the beginning
                                    

"I-ıh. Merlin seni öldürür." Genç kız kıkırdarken Arthur gülmemek için dudaklarını ısırdı. Emery sır verir gibi yaklaşmış kulağına eğilmişti. "Evlendikten sonra." Onun fısıldadığı şeye kahkaha atan prens onun yüzünü ellerine almıştı.

"Söz mü?" Emery onun yüzüne eliyle vurup kıkırdadı.

"Arthur! Ama sen çok fenasın." Arthur daha ne kadar gülebileceğini düşünürken kıza kızgın kalamadığını fark etti.

"Hey! Güldürmeyi kes. Sana kızgınım. Sabah görüşeceğiz seninle." Ona parmağını sallarken genç kız umursamamış başını göğsüne yaslamıştı.

"Arthur... Midemde tuhaf bir yaratık var. Sanırım beni öldürecek." Prens kaşlarını çatıp genç kıza bakarken ne olduğunu çoktan anlamıştı.

"Ah, hayır kusacaksın. Sakın üstüme-" Sözünü tamamlamadan tüm gömleğini kusmuk içinde bırakan kızla Arthur ağlayacak gibi iç çekti.

"Bazen sabırlarımı o kadar zorluyorsun ki... Seni sevdiğime şükrediyorum. Cidden başımın belasısın biliyorsun, değil mi?" Emery kıkırdayıp ağzını onun pelerinine silmiş, hemen ardından ittirmişti.

"Iy, iğrenç kokuyorsun benden uzak dur." Arthur sabır dilenirken hala kızın yanından ayrılamadığında kör kütük aptal bir aşık olduğuna karar vermişti. Kendisine yanaşmasına izin vermeyen kıza göz devirip Merlin'in eşyalarından bir gömlekle üstünü değiştirmişti. "Vay canına. Harika bir vücudun var." Genç kız ellerini ona uzatırken onun ellerini havada yakalayıp durdurmuştu.

"Az önce kovuyordun. Sırnaşma." Emery aldırmadan tekrar sıkıca ona sarılmıştı.

"Yanımda uyusana. Merlin'e kalp krizi geçirtiriz." Arthur durumu değerlendirirken oldukça mantıklı gelmişti. Merlin'in surat ifadesini görmek isterdi. Ama babası onunla konuşması gerekenler olduğunu söylemişti. Yanına gitmesi gerekiyordu.

"Oldukça iyi bir teklif ama gitmem gerek." Arthur ayrılmaya çalışırken genç kız sıkıca yapışmış, gitmesine izin vermemişti. "Hadi ama Emery." Tekrar çekilmeye çalışırken bu sefer yatakta genç kızın üstüne düşmüştü. Genç kız yine kıkırdarken konuşmuştu.

"Merlin seni öldürecek. Hoş geldin Merlin." Emery içeri giren ve onlara donuk bakışlar atan kardeşine neşeyle el salladı. Arthur yan dönerken ellerini havaya kaldırmış savunma pozisyonu almıştı.

"İnan bana... Göründüğü gibi değil." Merlin gözlerini kısmış ona bakıyordu.

"Merlin... Arthur elbisemi açmak istiyormuşsun." Genç kız sır verir gibi eğilirken Arthur şokla ona baktı.

"Öyle bir şey yok!"

"Elbisenin iplerini açacağım demedin mi?"

"Dedin mi?" Bu sefer soru Merlin'den gelmişti.

"Dedim ama..."

"Odayı terk etmek için beş saniyen var."

"Ama..."

"Prens olup olmaman umurumda değil inan bana." Arthur o saymaya başlamadan hızla kalkıp odadan çıkarken Merlin iç çekip kardeşine baktı.

"Sen fazla oluyorsun ufaklık. Sana karışma vaktim geldi de geçiyor."

"Ama bana bayılıyorsun." Merlin gülümserken onun yanına oturmuş saçlarını okşamıştı.

"Seni seviyorum. Ne olursa olsun Emery. Bir daha hata yok. Senin zarar görmeni bedeli ne olursa olsun engelleyeceğim." Emery gülümseyerek ona baktı.

"Biliyorum. Seni çoktan affettim. Sadece... Kim bana inanmazsa inanmasa kabulüm. Ama sen benden vazgeçme olur mu?" Merlin gözleri dolarken başını salladı.

"Senden asla vazgeçmem. Sana inanıyorum. Her şey yoluna girecek. Sana söz veriyorum." Merlin ona sarılıp saçlarını öperken genç kız huzurla gözlerini yumdu.

**********

Merlin sabahtan beri peşinde dolanan kızkardeşine bağırmamak için zor tutuyordu kendini. Arthur genç kıza tuhaf bir şekilde trip atıyor, ne olduğunu bilmeyen kızda Merlin'in peşinde dolanıp öğrenmeye çalışıyordu. Üstelik kızın bulunduğu yerden anında kaçan prensi, bir daha saatlerce kendisinin araması gerekiyordu.

Kral sabah oğlunu bulamayınca onu bulup çağırmasını söylemişti ama o söyleyemeden kardeşi yüzünden giden prens, bir daha bulunamıyordu. Merlin sonunu sebze atışlarında görüyordu. Neredeyse ağlayacak kıvamdayken en sonunda öfkeyle kardeşine dönüp bağırmıştı.

"Senin yüzünden kaçıp duruyor! Her ne yaptıysan gidip düzelt ve babasını görmeye gitmesini söyle! Yoksa yemin ederim bir daha ikinizi bir araya getirmemek için elimden geleni yaparım!" Emery yerinde sinerken sonunda susmuş, rahatlığının bozulmasından çekindiği herhalinden belli itiraz etmemişti. İlk kez kardeşi erkekler konusunda ona karışmıyordu ve bu sefer ki diğerlerinin aksine sevgilisiydi. Yaşananlarında bu konuda faydası olmuştu elbette ama genç kız şansını fazla zormaması gerektiğini biliyordu.

"Sen sakin ol canım abicim. Ben hallederim, sen gidip sıcak bir şeyler iç ve rahatla. Ver onları ben parlatırım." Emery onun yanağını öpüp itiraz etmesine izin vermeden zırhları alarak hemen kaçmıştı. Merlin göz devirirken dayanamayıp gülmüştü. Onu korkutacak bir konu bulduğu için zaferle gerindi.

Yanına yaklaşan Ragnor'u fark eden Merlin ona gülümseyerek el sallamıştı ama karşılığında aldığı arkasındaki duvara sertçe uçarak yapışmak olmuştu. "Artık oyun bitti Emerys. Bana kılıcın efendisinin kim olduğunu söyle."

Camelot'un DüşüşüWhere stories live. Discover now