İŞ ARKADAŞIM (Tamamlandı)

40| Huzurlu Uykum..

Bölüm yeni düzenlemeler ve eklemeler ile yenilendi.

28.06.2017

∆∆∆∆

Seçtiğimiz şarkıda Kerem'le ilk dansımızı ederken tüm bağlarımız kopmuştu sanki hayattan, yalnızca Kerem ve ben vardık şuan.. Başımı Kerem'in omuz kısmına yaslayıp o eşsiz kokusunu en derinlerime kadar çekip şarkının bir kısmına eşlik ediyorum. "Dur söyleme yalnızca bak bana.. Gözlerim söyler nasıl olsa..."

"Her günün akşamında.. Seni çok çok seviyorum.."

Dansımızı edip bir yandan şarkıya birlikte eşlik ederken yanımıza gelen fotoğrafçıya poz veriyoruz.. İlk şarkı bitip diğerine geçtiğimizde salonda ki diğer çiftlerde çıkıp dans etmeye başlıyorlar.

Babam yanımıza gelip gülümsüyor. "Kerem acaba biraz kızımla dans edebilir miyim?" 

"Tabi baba.." Ben babamla dans ederken Kerem de annemle dans ediyor.

"Artık evlendin kızım, senin için yepyeni bir hayat başlıyor.. Kerem'le bir ömür boyu birlikte ve mutlu olun, birbirinize her zaman güvenin düşüncelerinize saygı duyun.. Sen zaten biliyorsun ama her ne olursa olsun bizim kapımız sana hep açık güzel kızım.. Tamam mı?"

"Tamam babacım.." diyorum boynuna sarılıp dans etmeye devam ederken.

Bir anda oyun havaları çalmaya başladığında ayrılıp babama gülümsüyorum.. Hayır yani şurada iki duygusal an yaşıyoruz valla içine ettiniz..

"Zeyneeep! Zeynep gel.." diyor Melis kolumdan tutup Kerem ve bana özel yapılan masaya oturturken.

"Ne oluyor Melis?"

"Ayakkabının altına isim yazmayı unuttuk.. Ee geç gelirseniz unuturuz tabi! Neyse neyse uzat hadi ayağını."

Ayağımı uzatıp, ayakkabıyı çıkarmasını sağlıyorum. "Ee kimleri yazacaksın?"

"Görürsün, bitmek üzere zaten.. .Vee tamam! Al giyebilirsin ayakkabını." diyor ayakkabıyı uzatırken.

Ayakkabıyı alıp baktığımda altında sadece " MELİS " yazıyor. Fingirdek değil mi işte, yaptı yine yapacağını... "Alemsin Melis ya!"

"Bak böyle ayaklarını sürte sürte oyna tamam mı? Silinsin o isim.. Hadi Zey güveniyorum sana."

Ayakkabımı giyip etrafını çevreleyen kişilerin ortasında oynayan Kerem'in yanına gidiyorum.

"Yenge hanım geldi açılın!" diyor Can gülerek, çemberin içine geçmemi sağlarken.

Kerem'le birlikte karşılıklı oynarken, Can, Yağmur, Melis ve Barış'ta yanımıza gelip bize eşlik etmeye başlıyorlar. Birlikte kahkaha şamata oynarken Melis yanıma gelip konuşmaya başlıyor. "Bak Zeynep, ayağını sürtmüyorsun fark etmiyorum zannetme! Senin yüzünden evde kalacağım."

Melis  tekrardan oynamaya devam ederken Sevim anne ve annem Kerem'le ikimizi alıp akrabalardan oluşan çemberin içine atıp oynamamızı sağlıyorlar.

Biz iyiydik diğer çemberde..

Uzun bir süre oynadıktan sonra biraz olsun dinlenmek için masaya oturuyorum. Hayır bu insancıkların hiç mi enerjisi tükenmiyor.. Roman havasından tutta, oryantale kadar düğün sonuna kadar oynuyorlar.

Kerem'de bir süre sonra yanıma gelip oturuyor. "Yoruldun mu güzelim?"

"Biraz.. Bir de ayakkabı vurmaya başladı ondan.."  diyorum kadehte bulunan suyumdan bir yudum alırken.