88| Hastane Zarfı

5.5K 230 87
                                    

Bölüm yeni düzenlemeler ve eklemeler ile yenilendi.

30.04.2019

[][][][]

Çıngırağını tutup sallayan oyun halısında ki Alya'ya bakıp gülümsüyorum. Kesin konuşuyordur içinden sonuçta ben gibi birisinden normal bir çocuk çıkmazdı zaten.

Ohh.. Bu da ne? Amanın oynatabiliyorum! Bir sağa bir sola.. Ne ilginç bu şeyler, şıngır şıngır.. Salla salla! Dur bide tadına bakayım.. Piii pek de çikinmiş!

Ahanda böyle konuşmuyorsa bende Zeynep değilim!

"Anneciiim! Sokma şunları ağzına.. Onlar sallamak için. Ağzına sokmak için değil."

"Bebek kızım o.." annem bana değişik değişik bakmaya başlıyor. "Ne anlasın ağzına sokma demenden."

"Aman bende kafa mı kaldı anne? Konuşuyorum işte kendi kendime." diyorum gülerek.

"Hadi bir gelsin şu prenses anneannesine.. Hoppacık!" Annem Alya'yı kucağına alırken bende yerde ki çıngırakları toplayıp orta sehpanın üstüne bırakıyorum. "Söyle prensesim şu inatçı annene Gitmeyelim İstanbul'a.. Burada kalalım anneannemin yanında de.."

"Aman kızım.. Az önce benim kıvırcık torunuma ne anlasın söylediğinden diyordun, şimdi kendin aynısını yapıyorsun.."

Tontişim söyledikleriyle birlikte gülerek kahvesinden bir yudum alırken bende yanına oturup beline sarılıyorum. "Yaa tontişim siz de gelsenize İstanbul'a.."

"Oldu kıvırcık kızım.. Hemen toplayalım eşyaları." diyor gülüp saçlarımdan öperken.

"Dalga geçme anneanne yaa." Birlikte gülerken Alya'nın ağlamasıyla oturduğum yerden kollarımı uzatıp kucaklıyorum. "N'oldu annecim? Karnın mı acıktı?" diyorum parmağını emen Alya'yı uygun pozisyona getirip emzirmeye başlayarak.

"Yarın mı gideceksiniz kızım şimdi?"

"Evet annecim ya.. Kahvaltıdan sonra çıkarız. Anca gideriz zaten."

"Yol uzun tabi.. Kim bilir bir daha ki gelişiniz de nasıl kocaman olur bu prenses." diyor anneannem Alya'nın elini tutarak. Alya anlamış gibi emmeyi kesip tontişime gülümsedikten sonra karnını doyurmaya devam ediyor.

"Bizi beklemeyin anneannecim.. Çıkın gelin siz de İstanbul'a sık sık ."

Burada işleri bırakıp gelemeyiz ki kızım."

"O da doğru tabi." Alya emmeyi bıraktıktan sonra üzerimi toparlayıp gazın çıkarttıktan sonra çıngıraklı bileklik ve çoraplarını takarak pusetine yatırıyorum.

"Yağmur'la, bizim cadı Melis ne yapıyorlar?" diyor annem gülerek.

"Ne yapsınlar annecim, biliyorsunuz Yağmur 6 aylık hamile bir de riskli hamilelik geçirdiği için işe falan gitmiyor. Melis'ler de aynı işe gidip geliyorlar işte."

Anneannem çayından bir yudum alıp Alya'ya gülümsüyor. "Yağmur kızımın bebeğinin cinsiyeti neydi kıvırcık kuzum?"

"Erkek tontişim.. O da erkek annesi olacak bakalım inşallah." diyorum gülümseyerek.

Hanidir sormalarını beklediğim soru tabi ki annemden geliyor. "Aranız da bir Melis kaldı kızım.. Onlar daha almayı düşünmüyorlar mı?"

Ay bunların hepsi Melis'ten ne istiyor ya.. Ne çok taktılar şu kızın hamile olmayışına. Sanki çocuk istemiyorum demiş de bunlar zorla ikna etmeye çalışırmış gibi. "Annecim illa ki o da hamile kalır.. Onlar da istiyorlar bebeklerinin olmasını siz de böyle yaptıkça morallerini iyice bozuyorsunuz. İkisi de sağlıklı anne-baba olmamaları için hiç bir engel yok ama o kadar baskı yapıyorsunuz ki onlar bile anne-baba olamayacağız psikolojisine giriyorlar. Özellikle de Melis!"

İŞ ARKADAŞIM (Tamamlandı)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon