95| Fotokopi Makinesi

4.7K 225 71
                                    

Bölüm yeni düzenlemeler ve eklemeler ile yenilendi.

01.01.2020

[][][]

2 hafta sonra :

Evet evet, artık hem hastane hem de holding sahibi bir ailenin -ailemin- geliniyim.

Ahmet babamlar hastaneyi aldıktan sonra tam da her şey anlattıkları gibi olmuştu.. Hiç bir personel işten çıkarılmamış, hatta boş eleman yerleri doldurulmuştu. 

"Annecim püskürtme şu mamayı ağzından.." diyorum peçeteyle Alya'nın dudaklarını ve mama bulaşan yanaklarını silerek.

Alya inadına yaparmışçasına 'puuf' şeklinde dudaklarını birbirine çarparak püskürtürken mamayı orta sehpaya alıp Alya'yı kucaklıyorum. "Yemiyor mu güzelim?"

"Ay yok valla tükendim.. Yemiyor! Kime çekmiş bu inatçılığı  anlamış değilim.." diyorum gülerek.

"Acaba kime çekmiş?(!)" Kerem alttan alttan bana laf çarpıtırken dil çıkarıp gülüyorum. Alya bir bana bir babasına dönüp dururken bir anda alttan iki dişini gösterecek şekilde sırıtıyor. "Gel de ısırma şimdi bu çocuğu.. Tipe bak ya! Aynı ben, her yerinden tatlılık, sempatiklik akıyor!"

Bak bak bak.. "Tabi canım tabi.. Çocuğu tek başına yaptın, 9 ay karnında taşıdın, 8 saat sancı çektikten sonra doğurdun.. Kolay değil herhalde sana benzeyecek, başka kime benzeyebilir ki yani?" diyorum gülerek .

Kerem Alya'yı kucağına alarak parmağını bir kendi yüz hizasına, bir Alya'nın yüz hizasına getiriyor. "Ama bak yani bir kere; burun ben, dudak ben, e gözler de ben.. Resmen fotokopi makinesiyle çoğaltılmış gibi."

"Bir dakika bir dakika.. Burada fotokopi makinesi ben mi oluyorum?" diyorum şaşırmış şekilde gülmeye başlayarak. Kerem gülerek kafasını olumlu anlamda sallıyor.  Ay adam resmen fotokopi makinesi dedi bana. "Görüyor musun annecim, babayı? Cık cık cık çok ayıp değil mi?" diyorum hafif kaşlarımı çatarak. Alya da yeni öğrendiği hareket olan -bir bakıma çirkin ol hareketi- kaşlarını çatıp Kerem' e bakıyor. "Aferin benim kızıma ya, aferin benim Alya'ma."

"Boşver kızım sen çirkin olmayı,  ba-ba de sen bak kolaycacık ba-ba.."

"Benim kızım ilk önce anne diyecek bir kere dimi annecim? An-ne."

Psikolojik sorunlarımız var gibi Alya'yla bir konudan başka bir konuya atlarken çalan telefonla Kerem, Alya'yı bana verip telefonunu açıyor. Ayakta durmamızın saçma olduğunu fark edip koltuğa otururken Alya'yı da pusetine koyuyorum.

Kerem 1 buçuk, 2 dakika kadar konuştuktan sonra kapıya ilerleyip ceketini üstüne giymeye çalışıyor. "Kerem? Nereye gidiyorsun gecenin bu saatinde?"

Ceketinin düğmelerini iliklerken yanımıza gelip ilk önce beni sonra Alya'yı öpüyor. "Sabah burun ameliyatı ameliyatı yaptığım hasta da komplikasyon oluşmuş, durumu kritikmiş yani demem o ki hemen hastaneye geçmem lazım."

"Burun ameliyatı ve hayatı risk? Değişik ama git tabi.. Dikkatli kullan arabayı, haber vermeyi de unutma."

"Tamam güzelim.. Bir şey olursa haber verin. Ufuk'a söylerim zaten gelir bekler kapıda."

Gözlerimi fal taşı gibi açıp başımı olumsuz anlamda sallıyorum. "Aman aman Kerem, istemem. O ne öyle televizyonlar da ki aşiret dizilerinde, başı beladan çıkmayan evin kapısına konan korumalar gibi. Gelmesin Ufuk falan.. Uyusun çocuk evinde, karısının yanında. Hadi sende geç kalma.. Kolay gelsin şimdiden."

İŞ ARKADAŞIM (Tamamlandı)Where stories live. Discover now