57| Gestapo Zeynep!

10.5K 265 55
                                    

Bölüm yeni düzenlemeler ve eklemeler ile yenilendi.

18.12.2018

•°•°•°•°•°•

1 AySonra•

Her şey bir anda gerçekleşmişti. Evet Melis bebeğini düşürmüştü ama sanırım bu duruma alışmıştı, kafası dağılması için balayı süresini uzatmaya ve geri döndüklerinde zaten sadece ben ve Kerem bildiğimizden bizde hiç bu konuyu bir daha açmamaya karar vermiştik. Yağmur ve Can, hala aynı durumdaydılar ne benim konuşmam etkili olmuştu ne de Can'ın tuhaf tavırları. Ben ve Kerem ise, aslında bizde neredeyse hiç bir değişiklik yoktu tek bir şey haricinde; Sevim annemler de ve Kerem 'de her geçen gün büyüyen çocuk isteği!

"Zeyneep! Telefonun çalıyor.."

Elimde ki tabakları süngerle köpüklemeye devam ediyorum. "Kerem mutfağı toparlıyorum, getirebilir misin canım?"

"Güzelim maç var şuan. Sen açıver bak hâlâ çalıyor."

Yok yok sanırım cicim aylarının sonuna gelmeye başladık.. Yok sen yapıver, yok sen açıver.. Allah'ım sen koru ya cık cık cık!

Islanmış olan ellerimi yıkayıp, havluyla kurulurken içeriye doğru geçip telefonu açıyorum. "Alo? Ha annecim sen misin? İyiyiz iyiyiz siz nasılsınız? Tamam anne ya halinizi hatrınızı sordum alt tarafı.. Anne ne bağırıyorsun, duyabiliyorum.. Tamam sustum dinliyorum. Hıı Melis'ler mi? İyiler annem onlarda sadece biraz tatillerini uzatmak istediler o kadar. Anne ne diye yalan söyleyeyim sana. Torun mu? Ne torunu anne ya yok torun morun! Anne duyanda menopoza girdim sanır ya yaparız işte bir ara çocuk değil mi bu.. Neyse neyse hadi görüşürüz selam söyle oradakilere.."

Kerem kıs kıs gülerken oturduğu yerde kayarak bana yer açtıktan sonra yanına oturtuyor. "Bak diyorum sana yapalım şu junior SAYER'i.." Kerem'in fısıltı şeklinde söylediği sözler sonrasında boynuma kondurmaya başladığı öpücüklere karşı korumaya geçerek elimde ki havluyu yüzüne hafifçe fırlatıp gülmeye başlıyorum.

"Yok canım öyle.. Hem zaten fark etmiyorum sanma şu sıralar çok boşladın beni, yardım falan da etmez oldun.. Çok ayıp!" diyorum işaret parmağımı ileri geri sallarken.

"Bak bu parmak sallamalar falan tam Annelik belirtileri."  kıs kıs gülmeye devam ediyor. "Ayrıca ne boşlaması Zeynep? Sadece şu sıralar biraz fazla güzel maçlar var."

Gözlerimi kocaman belertiyorum. "Ha yani maçlar benden önemli?"

Birazcık tripten kim ölmüş canım.. "Güzelim öyle mi dedim şimdi?"

"Öyle dedin Kerem! Bu ara dedin sadece dedin güzel maçlar var dedin daha ne diyeceksin?"

"Hayır Zeynep ya valla yanlış anladın sen.. Tamam gel birlikte toparlayalım senden önemli mi ya?"

Kerem hemen oturduğu yerden kalkmışken gülmeye başlayıp geri oturtuyorum. "Şaka yaptım hayatım izle sen maçını.. Bende şimdi toparlar gelirim, az kaldı zaten."

Kerem gülümserken bende mutfağa geçip temiz tabakları dolaplara yerleştiriyorum. Son bir tezgah üstünü de toparladıktan sonra Kerem'e ve kendime çerezle kola koyup içeriye geçiyorum.

Kerem'le birlikte maçı -her ne kadar penaltı ile ofsaytı karıştırıp, karşı takım gol atınca bizim takım gol attı diye sevinmiş olsam da- bitirdikten sonra akşam yemeğini dışarıda yiyeceğimizden odaya çıkıp hazırlanıyoruz.

Rahat bir elbise giyip hazırlandıktan sonra arabamıza binip sahil kıyısında bir mekana geliyoruz. "Valla dışarı çıktığımız çok iyi oldu ya, bir aydır ev ile hastane arası git gel bunaldım."

İŞ ARKADAŞIM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin