4| Sevgili misiniz ?

17.2K 495 21
                                    

Bölüm yeni eklemeleri ve düzeltmeler ile yenilendi.

01.07.2016                                                  

                                                                                       * * * *

"Zeynep ben.. Ben seni..."

"Evet, sen beni.." diyor heyecanlı gözlerle bana bakarken.

Tam cümlemi tamamlayacağım sıra da yükselen bir ses ile duraksıyorum. "Zeeeyyy ! Sizde mi buradasınız ?" diyor Yağmur cırlar bir şekilde Can ile yanımıza gelirken.

Siz nereden çıktınız ya ? Nereden ? Hadi tamam kahvaltı edeceksiniz de başka yer mi yok lan İstanbul'da !!

"Hı ?" bir an olanları idrak etmeye çalışırken kendisine geliyor. "Şey evet evet, siz de kahvaltıya geldiniz herhalde Can ile ?"

"Evet kahvaltıya geldikte şey.. Biz yanlış bir zaman da gelmedik herhalde değil mi?" diyor bakışlarımdan olanları biraz olsun anlayarak.

Evet Can tam olarak yanlış zamanda geldiniz !

"Yok canım ya neden yanlış zamanda gelelim ki.." sandalyeyi çekip oturuyor Yağmur. "Dimi Zey ?"

"Ya tabi tabi.. Neyse hadi sizde oturun madem birlikte edelim kahvaltıyı."

Yaa oturun tabi...

Zeynep'in ağzından ;

Off Kuzu off ! Öyle zamanda gelinir mi hiç ya ? Ne güzel Kerem bir şeyler diyecekti bana...

Can ve Yağmur da siparişlerini verip, birlikte muhabbet ederlerken sinirden yüz kasları kasılmış olan Kerem'i izliyorum.. 

"Ee kardeşim siz ne ara buluştunuz hiç haberimiz yoktu." diyor Can ortamı yumuşatmaya çalışarak.

"Sanane Can, sanane?"

"Ya Can'cım ben koşuyorum ya sabahları bugünde koşmaya çıkmıştım bir baktım karşıdan Kerem'de koşarak geliyor e sonra ikimizde kahvaltı etmediğimizden birlikte edelim dedik de asıl siz..?" diyorum Can ve Kerem'in arasının gerilmesini engellemeye çalışarak.

"Ay biz söylemeyi unuttuk dimi ?" Yağmur elinde ki çatalı bırakıp masanın üzerinde olan Can'ın elini tutuyor. "Biz sevgiliyiz.."

Sevgili misiniz ? 

Maşallah.. Bu ne hız bu ne celal ?

Eh be Yağmur , eh be Yağmur tamam çok mutlu oldum sizin adınıza da bizim konuşmamızdan yarım saat, bir saat sonra gelseydiniz belki bu cümleyi bizde kuruyor olabilirdik. Mutluluğuma incir ağacı diktin!

"Kuzucum çok sevindim sizin adınıza.." diyorum hemen ayaklanıp Can ve Yağmur'a sarılarak.

Kerem de yumaşamış olmalı ki gülümsemeye başlıyor. "Tebrik ederim kardeşim.."

Can bir anda bir şey unutmuş şekilde bize dönerken suyundan bir yudum alıp konuşmaya başlıyor. "Ya kızlar biz size söylemeyi unuttuk, bugün Barış'ın 27. yaş günü ve akşam bizim villanın bahçesinde parti var, siz de gelsenize çok eğleniriz."

"Ama şimdi mi söylenir bu ? Akşama nasıl hazırlanacağız hem daha hediye almamız lazım.." diyorum telaşla..

"Kesinlikle Zeynep haklı.. Hayatta yetişemeyiz.."

"Hazırlanırsınız hazırlanırsınız bir şey olmaz, gelin işte."

"Yok olmaz. Hazırlanamayız!"

                                                                                     ****

Eve girer girmez odama çıkıp kıyafet arayışına başlıyorum.. Gerçekten Kerem'e karşı koyabileceğimi mi düşündünüz?

Bu olmaz, bu çok sade, bu da çok abartı, hıh işte bu olur. Melis moda tasarımcısı olduğundan benim için tasarlamıştı bu elbiseyi ama daha önce hiç giyememiştim en iyisi bunu giyeyim.

Kırmızı renkte , straplez ,kısa, sade ama şık olan elbiseyi üzerime giyip aynanın karşısında saçlarıma nasıl şekil versem diye buklelerimi evirip çeviriyorum. Zaten kıvırcık olduklarından hafif toplattırıp makyajımı da hallediveriyorum.

Kendim hazır olduğum halde  daha partiye bir buçuk saat olduğundan belki kızların yardıma ihtiyaçları vardır diye düşünerek Melis ve Yağmur'un odalarına geçiyorum.

"Kızlar ne yapıyorsunuz siz?" diyorum Yağmur'un odasından içeriye geçerken.

"Yağmur Hanım'a kıyafet ayarlamaya çalışıyorum." Melis dolabı karıştırmaya devam ederken beyaz renkte bir elbise çıkarıp baktıktan sonra beğenmeyip yerine geri asıyor. "Tabi düzgün bir şeyler bulabilirsem.."

"Söylenme söylenme.. O kadar okulunu okudun sen bu mesleğin bir arkadaşını giydiremeyecek misin?" diyor Yağmur yatakta uzandığı yerden Melis'i izlerken.

"Şurada uyuz uyuz yatıp durma Yağmur.. Şu kıyafetleri kafana geçiresim geliyor! Kalk saçını başını yap biraz."

Melis Yağmur'a kıyafet ayarladıktan sonra kendisi hazırlanmak için odasına geçerken bende Yağmur'un saçlarını ve makyajını halledip odama geçiyorum.

Yatağımın hemen yanında bulunan ayakkabılarımı giyip , çanta ve hediyemi de aldıktan sonra aşağıya iniyorum.

Dakikalar sonra çağırdığımız taksinin korna sesiyle dışarıya çıkıp partinin olduğu villa için yola koyuluyoruz.

***

"Melis.. Yani kızlar çok çok güzel olmuşsunuz." diyor Barış ama şunu söylemeliyim ki daha benim ve Yağmur'un ne giydiğini görmedi bile büyük ihtimal çünkü gözleri  hala Melis'in üzerinde..

"Teşekkürler."

"Barış, Kerem nerede ?" diyorum etrafta göremediğim için merakıma yenik düşerek.

"İçeride kendi odasında olması lazım, üst katta en sonda ki oda.."

Tekrar teşekkür edip kalabalığın arasından içeriye geçip üst kata çıkıyorum. 

En sonda ki oda demişti ama en sonda iki oda var hangisi ki ?

Neyse sağda ki odaya gireyim bi.. Kapıyı tıklatıyorum ses yok.. Burası değil demek ki, soldakini çaldığım da Kerem içeriden gel komutunu veriyor.

Kapıyı açmam ile, gördüğüm şeyle resmen afallıyorum.

"Kerem !"



İŞ ARKADAŞIM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin