SIR (TAMAMLANDI)

De gulsahhcan

437K 28.5K 7.2K

Beş başarılı genç... Aralarına sonradan dahil olan masum bir kız... Bir patlama sonucu kişilikleriyle örtüşen... Mai multe

SIR | Bölüm 2
SIR | Bölüm 3
SIR | Bölüm 4
SIR | Bölüm 5
SIR | Bölüm 6
SIR | Bölüm 7
SIR | Bölüm 8
SIR | Bölüm 9
SIR | Bölüm 10
SIR | Bölüm 11
SIR | Bölüm 12
SIR | Bölüm 13
SIR | Bölüm 14
SIR | Bölüm 15
SIR | Bölüm 16
SIR | Bölüm 17
SIR | Bölüm 18
SIR | Bölüm 19
SIR | Bölüm 20
SIR | Bölüm 21
SIR | Bölüm 22
SIR | Bölüm 23
SIR | Bölüm 24
SIR | Bölüm 25
SIR | Bölüm 26
SIR | Bölüm 27
SIR | Bölüm 28
SIR | Bölüm 29
SIR | Bölüm 30
SIR | Bölüm 31
SIR | Bölüm 32
SIR | Bölüm 33
SIR | Bölüm 34
SIR | Bölüm 35
SIR | Bölüm 36
SIR | Bölüm 37
SIR | Bölüm 38
SIR | Bölüm 39
SIR | Bölüm 40
SIR | Bölüm 41
SIR | Bölüm 42
HER ŞEYİN SONU

SIR | Bölüm 1

41K 1.5K 998
De gulsahhcan


Canımcımcımlar;

Öncelikle hikayeye Misfits'ten ilham alarak başladığımı bilin istiyorum. Daha sonrasında başka dizi veya kitap adları vererek 'Bu diziye benziyor, şu kitabın aynısı' tarzı konuşmalar yapmanızı istemiyorum yorumlarda. Özel güçlerin klişesi hepimizin bildiği bir şey. Bu nedenle burada bakılması gereken özel güçlerin benzerlikleri değil, anlatım tarzı ve olay akışıdır.

*güncelleme : Yorumlara sürekli Aşk101 yazan, daha kurgumu okumadan yargılayan tüm insanlara duyurulur ! Bu kurgu 12 Nisan 2017 tarihinde yayımlanmaya başlanmıştır. Bir zahmet ikinci bölüme geçtikten sonra kurgunun daha bu yıl yayına girmiş bir dizi olan Aşk101'le kıyaslanmayacak kadar alakasız olduğunu görebilecek kadar emeğe saygınız olsun, yeter! *

O halde başlıyoruz, hazır mıyız?

Hikayeye başlayış tarihlerinizi buraya bırakır mısınız?💕💭

İnstagram : @gulsahhcann

~•~

Farklı şehirlerde okuyan altı gencin, farklı sebeplerden ötürü okuldan atılmalarıyla dikkat çeken Şans Projesi, onların üniversiteye gidebilmeleri için bulunmaz bir fırsattı.

Lise son sınıftayken okuldan atılan ve yirmi yaşını geçmemiş tüm öğrenciler, atıldıkları okul idaresi tarafından bir sınava tabi tutulacak ve içlerinden altısı son seneyi okuma imkanını yeniden kazanacaktı.

Projenin ilk ayında sınavdan başarıyla geçen beş öğrenci, projenin sahibi ve yöneticisi olan Yeşim Hanım'ın okuluna kayıtlarını yaptırdılar. Tek dertleriyse son senelerini hiçbir sorun olmadan bir an evvel bitirip, kalan hayatlarına devam etmekti.

Ancak bir gün yeni başladıkları okulun elektrik odasında kilitli kaldılar. Okul çıkış saati olduğundan kimse seslerini duymadı. Birbirlerini yeni yeni tanımaya başlayan gençler, içlerinden birinin kapalı alanda kalma korkusu yüzünden bir an evvel oradan çıkmak zorundaydılar. Odadan çıkmak için çeşitli yöntemlere başvuran genç çocuklar, odadaki elektrik trafosunun ucundaki sert ve sivri cismi kırdılar önce. Akılları sıra kapıyı açmak için kırdıkları bu nesneyi kullanacaklardı.

Yaptıkları bu hataysa, az kalsın ölmelerine neden olacaktı.

Elektrik trafosu büyük bir gürültü eşliğinde patlarken, içeriden sağ çıkmaları beklenemez bir olaydı. Ancak bir mucize gerçekleşti. Odadaki beş gence de hiçbir şey olmadı.

En azından onlar öyle sanıyorlardı.

Patlamanın ardından hastanede geçirdikleri birkaç gün her şey normal görünüyordu ancak yavaş yavaş kendilerindeki değişimin farkına varmaya başladılar.

Onlar için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı artık.

Bu beş öğrenci hastanede yatarken, proje kapsamında aralarına dahil olacak son öğrenci olan Ela Pekinci için arkadaşlarının içinde bulunduğu bu gizemli dünya büyük bir merak konusu olacaktı.

Ta ki Yiğit'e aşık olana ve içlerine tamamen girene kadar...

-SIR- Bölüm 1

''Gelmemi istemediğine emin misin güzelim? Kaydını yaptırırken yanında olmak istiyorum.''

Teyzemin yanaklarını sıktım hemen.

''İkimiz de yanımda olmak için gelmek istemediğini biliyoruz teyze. Aklın sıra nasıl bir okul, onu kontrol edeceksin.''

Çantamı sırtıma alırken teyzem sıkıntılı bir nefes verdi.

''Geçen hafta gideceğin okul haberlere çıktı. Trafo patlamış, sen de biliyorsun. Ne yapayım? İçim rahat etmiyor işte."

''İyi tarafından bak. İlk hafta hasta olmasaydım, ben de patlama anında onlarla olabilirdim. Hem kayıt için boşuna bugünü vermediler, hastanede yatan öğrenciler taburcu olmuş. Dersler bugün başlayacak.''

Cevap gelmediğinde bakışlarımı ona doğru çevirdim. Hala somurtmaya devam ediyordu. Bunun üzerine ''Ama böyle yaparsan nasıl gideyim ben?" diye sordum tıpkı onun gibi suratımı büzüp. "Hem unuttun mu neler çektiğimi? Okuyamazsam nasıl bakacağım ben sana?''

Teyzem kaşlarını çatarak ''Pislikler.'' dedi. Açacağı konuyu tahmin etmek zor olmamıştı benim açımdan. ''Haram olsun o okula kazandırdığın yarışmalar, ödüller. İftira attılar sana, bunu bile göremediler.''

''Teyze...''

''Yalan mı kızım? Bir hiç uğruna hayatın bitiyordu az kalsın. Ya bu projeyi duymasaydık, bu okula gidemeseydin ne olacaktı? Ancak özel okullar alırdı seni. Ona da gücümüz yetmezdi işte. Arkadaş kurbanı oldun, kaldın. Olan sana oldu bak, dinlemedin beni. Ah ah! Şimdi kim bilir nasıl insanların arasına düşeceksin. Senin gibi beş öğrenci, beş... Huylarını sularını bilmezsin. Gözünü seveyim bu defa dikkatli ol. Güvenme öyle herkese, düşme yine düştüğün hatalara.''

Okuldan atıldığımdan beri aynı öğütleri dinleyip duruyordum. Teyzemin bir sonraki cümlesini tahmin edebilecek kadar ezberlemiştim aklından geçenleri. Bu nedenle ''Hadi gidiyorum artık, geç kalmayayım.'' dedim ve konuyu kapatmaya çalıştım.

Ayakkabılarımı giydim ve kapıyı araladım. Teyzemin gözlerindeki buğu, besbelli beni koruyamadığını düşündüğündendi. Ancak suç onun değildi. Saf halim yüzünden gelmişti bu zamana kadar başıma gelenler. Yine de kendini suçlamaktan bir gün olsun vazgeçmiyordu işte.

''Ela!''

Seslenişi üzerine bir kez daha ona doğru döndüm ve bakışlarımı gözlerine diktim.

''Dikkatli ol kızım.''

#

Okula vardığımda içimdeki sıkıntı gittikçe büyümeye başlamıştı. Bu zamana kadar hiç okul değiştirmemiş biri olarak belki de heyecanlanmam normaldi ancak yine de heyecanın yanı sıra başka bir duygu daha eşlik ediyor gibiydi hissettiklerime. Gözümü okul binasına dikmiş, kendimce gözlem yaparken buranın benim için ne kadar büyük bir şans olduğunu düşünmeye başladım.

Bundan bir sene önce okuldan hırsızlık yaptığım gerekçesiyle atılmıştım. En yakın arkadaşlarım basit bir sınav kağıdı çalma operasyonu yapacağımıza dair kandırmışlardı beni. Gözcü olarak kapıya dikilmiş, biri geliyor mu diye kontrol ediyordum öğretmenler odasının kapısında.

Ancak gözcülük yapmayı da kendimi savunmayı becerememiştim.

Sonuç olarak yakalanmıştık ve disiplin kurulunun önüne çıkmak zorundaydık. Ben hala suçlandığımız şeyin sınav kağıdı çalmak olduğunu sanırken, aslında durumun öyle olmadığını Nihal'in 'Hocam biz bir şey yapmadık. Aradığınız şey her neyse Ela'nın çantasındadır. O istedi onunla öğretmenler odasına gitmemizi' deyişiyle anlamıştım.

Şaşkınlık içerisinde Nihal'e döndüğümde tek kelime edemediğim anları çok iyi hatırlıyordum. Kuruldaki tüm öğretmenler üstüm gelirken, kendimi hiçbir şekilde savunamadığımı da...

Ben yapmadım desem de inanmayacaklardı bana. Çünkü delil, Nihal'in de dediği gibi çantamda bulunmuştu. Nihal'in öğretmenler odasındaki bir çantadan çaldığı pırlanta yüzük ve altın iki bilezik, çantamdan çıkmıştı. Olanlara anlam vermeye çalıştığım süre boyunca anlattığım hiçbir şeyi dinlememeleri bir yana, Nihal'in yalancı şahitleri, suçlu olan kişinin ben olduğuma dair tüm okulu da kendilerine inandırmayı başarmışlardı. Kısa sürede adım hırsıza çıktı. Öğretmenler beni polise şikayet etmeyi sicilim açısından uygun görmedikleri için son bir toplantıyla okuldan atılmama karar verdiler.

Ve işte buradaydım artık.

Okuldan atıldıktan yalnızca birkaç ay sonra böyle bir proje olduğunu öğrenmemiz, teyzemin içine su serpmişti. Dereceye girdiğimi duyduğumdaysa benden mutlusu yoktu. Hayallerimi gerçekleştirebilmem için önüme çıkan bu fırsatı, bu defa en iyi şekilde değerlendirmem gerektiğini biliyordum. Olaylara karışmamam ve kimseye bulaşmamam gerekiyordu.

Basitti, öyle değil mi?

Okul binasından içeri adım atar atmaz rutubet kokusu doldu burnuma. Yüzümü buruşturarak duvardaki yazıları okudum. Müdürün odası ikinci kattaydı. Merdivenlere yönelerek basamakları ikişer ikişer çıkmaya başladım. Ancak koridordaki alt sınıflar garip gözlerle bana bakıyorlardı. Onları boş vererek müdürün odasına doğru yürürken, bir yandan da diğer beş kişinin nasıl insanlar olabilecekleri hakkında varsayımlarda bulunuyordum kendi kendime.

Müdür Bey'in nasıl biri olduğunu, geçen hafta haberlerde gördüğüm kadarıyla tahmin edebiliyordum. Otoriter ve vurdum duymaz birine benziyordu uzaktan. Patlama hakkında fazla açıklama yapmamıştı. Çünkü söylenene göre kimse trafonun nasıl patladığını tam olarak bilmiyordu. Aynı sınıfta olduğum diğer beş öğrencinin o sırada neden elektrik odasında oldukları da tam bir merak konusuydu doğrusu.

Tek bildiğim okulun itibarı zedelenmesin diye konuyu kapatmak adına olabildiğince hızlı davranmış olmalarıydı.

Kapıyı iki kez tıklattım ve kolu aşağı doğru indirdim.

''Girebilir miyim?''

Müdür Bey eliyle gel işareti yaparken gözlüğünü çıkardı ve masasına bıraktı.

''Yeni öğrencisin değil mi?''

''Evet efendim.''

Kayıt için gerekli olan evraklar, sınav sonucum ve başarı diplomalarımla doldurduğum dosyayı Müdür Bey'in önüne bırakırken ''Ela Pekinci. Şans Sınıfı'na katılan altıncı öğrenciyim.'' dedim.

''Son öğrenci sensin o halde. Hoş geldin Ela, aslına bakarsan geldiğine en çok sevindiğim öğrenci sensin. İnternet üzerinden bilgilerin daha evvel ulaşmıştı elimize zaten. Son sene karıştığın o olay olmasa, okulu birincilikle bitirecekmişsin. Başarın epey yüksekmiş.''

''Talihsizlikti hocam. İftira atıldı. Arkadaşlarımın işlediği suç üstüme kalınca okuldan atıldım. Yani içiniz rahat olsun, asla problem çıkaracak bir öğrenci değilim.''

Müdür Bey gülümseyerek elini telefona doğru götürürken ''Göreceğiz.'' dedi ve bir numarayı tuşlayarak telefonu kulağına doğrulttu. ''Yeşim Hanım, Şans Sınıfı'na katılacak son öğrencimiz geldi. Sizi bekliyorum.''

Telefonu kapatırken ''Kaydın yapıldı. Bu okula alınma şartınızı biliyorsundur ama ben yine de tekrar edeceğim." Dedi.

"Okulda kavga çıkarmak, uygunsuz davranışlar sergilemek, okul düzenini bozmak sizin için kesinlikle affedilmeyecek üç kural. Sessiz sakin bir şekilde bu seneyi tamamlayıp mezun olacaksınız. Aksi halde bir kez daha okuldan atılma noktasına gelirseniz, proje iptal olur ve altınızın da hayatı tamamen biter. Anlaşıldı mı?''

Kafamı sallayarak yutkunduğum sırada kapı açıldı ve güzel bir kadın içeri doğru adımladı.

''Hocam kayıt hallolduysa ben öğrencimi alıp sınıfa geçeceğim.''

Müdür Bey kafasını sallarken çıkmamız için eliyle bir işaret yaptı ve kısa sürede odayı terk ettik.
Derin bir nefes alarak projenin sahibi olduğunu düşündüğüm uzun saçlı kadına doğru çevirdim bedenimi.

''Merhaba hocam, ben Ela.''

''Biliyorum Ela'cığım, aramıza hoş geldin. Adım Yeşim. Derslerinizin çoğuna ben gireceğim.''

''Sizinle tanıştığım için çok memnun oldum Yeşim Hoca'm. Televizyonda başlattığınız projeye rastladığımdan beri deli gibi heyecanlıyım. Sonunda derslere kaldığım yerden devam edebileceğim. Bu imkanı bize sağladığınız için minnettarım size.''

Yeşim Hoca gülümseyerek elini omzuma koyarken ''Sanırım arkadaşlarını da sayacak olursak en istekli sensin aralarında. Hadi gel de arkadaşlarınla tanış, onlar da seni bekliyorlardı.'' dedi. Yeşim Hoca'nın önderliğinde ilerlemeye devam ederken bir kat daha çıktık ve koridorun en sonundaki sınıfa girdik. Ben titreyen ellerimi saklamak adına çantamı sıkı sıkıya tutarken Yeşim Hoca masasına doğru adımladı.

''Arkadaşlar Ela aranıza katılacak olan son arkadaşınızdı. Teneffüste tanışıp kaynaşabilirsiniz zira hemen derse geçmem gerekiyor. Bir haftada epey zaman kaybettik zaten.''

Ardından bakışları beni buldu. ''Ela'cığım sen de şuraya geç.'' derken gösterdiği taraftaki çocukla göz göze geldim. Bana anında gülümsemesi, gerginliğimin bir nebze olsun azalmasını sağlamıştı. ''Henüz kitaplarını almadığın için Bulut'la beraber bakarsınız.''

Kafamı sallayarak dediğini yaptım. Yerime oturduğum esnada Yeşim Hoca ''Bu arada çok geçmiş olsun çocuklar. Ucuz kurtuldunuz.'' dedi. ''O patlamanın ardından hayatta kalmanız büyük bir mucize.''

Kısa süren konuşmasının ardından hızla derse geçerken adının Bulut olduğunu öğrendiğim sıra arkadaşım elini bana doğru uzattı.

''Hoş geldin, merak ediyorduk biz de seni. Ben Bulut.''

''Memnun oldum.'' dedikten sonra aklıma gelen şey ile konuşmaya devam ettim.  ''Gerçekten çok geçmiş olsun Bulut. Yeşim Hoca'nın da dediği gibi böyle bir olayı ufak sıyrıklarla atlatmış olmanız büyük şans.''

Bulut sırıttı. ''Teşekkür ederim.'' dedi ve kısa keserek önündeki kitabı bana doğru yaklaştırdı. Patlama hakkında konuşmak istemediği belliydi. Bu nedenle bu konu hakkında ağzımı bir daha açmamaya karar verdim ve geri kalan yarım saat boyunca ses çıkarmadan yalnızca Yeşim Hoca'nın anlattıklarına odaklanmaya çalıştım. Ancak kendimi hiç olmadığım kadar rahatsız hissediyordum.

Sanki bir göz devamlı üzerimdeymiş ve beni izliyormuş gibiydi.

Kafamı sola doğru çevirerek bakışlarımı arka sırada oturan renkli gözlü çocuğa sabitledim. Sahiden de bana bakıyordu. Gözlerini kaçırmadan bakmaya devam ediyor oluşuysa iyice rahatsız olmama neden olunca yerimde huzursuzca kıpırdandım. Ardından tekrar önüme döndüm. ''Garip...'' diye söylendim sessiz sessiz. Bulut ''Bir şey mi dedin?'' diye sorduğundaysa kafamı olumsuz anlamda salladım.

İçimden bir ses tekrar o tarafa bakmamı söylerken gözlerinin hala üzerimde olduğunu hissedebiliyordum.

Garipti. Gerçekten de çok garip.

Continuă lectura

O să-ți placă și

41.8K 2.1K 29
Gece yarısı sokakta karşısına çıkan evsiz bir kediyi evine alan bir kız en fazla kediyle ne yaşayabilirdi? "ben aslında evine aldığın kediyim, " ger...
534K 14.7K 46
"Aşk yıldızlara benzer, yıldızlar da sana. Umudunu sevdim ben senin, umutsuzluğunu sevdim. Hiç göremesem bile orada olma ihtimalini sevdim." İstiyord...
174K 21.3K 68
WattpadFantasyTR'nin 'Krallıktan Akan Asalet' okuma listesindeyiz! . . Ölüm Lordları Serisi I . . . Hayatımda eksik olan çok fazla şey vardı. Bu eks...
3.3K 404 53
~Öteki Diyar serisi 1. kitap~ 💜🌿 Lavina, annesinin anlattığı Öteki Diyar hikâyeleri ile büyümüş ancak hiçbir zaman onların gerçek olabileceğine iht...