SIR | Bölüm 37

4.8K 337 85
                                    



-SIR- Bölüm 37

Multi : ATEŞ

Ertesi gün, ekip Yiğit'i sakinleştirmiş ve bir şekilde Ateş'in kendilerine yardım etmesi konusunda onu ikna etmeyi başarmışlardı. Daha doğrusu, Yiğit dışındaki herkese yardım etmesi konusunda bir iknaydı bu. Kararlı bir şekilde Ateş'le çalışacakları günler ortalarda olmayacağını ve yalnızca kiliseye döndüklerinde toplantılara katılacağını belirtmişti.

Ela'yı kendisinden daha fazla uzaklaştırmak istemiyordu besbelli.

Bu nedenle uyumlu olmaya ve mümkün olduğunda az sorun çıkararak bir an önce geçmişe dönecekleri günün gelişini beklemeye karar vermişti.

O sabah, Bulut kiliseye uğrayarak Ateş'i aldı. Diğerleri, onları ormanda bekliyorlardı. Ateş'in keyfi hayli yerindeydi çünkü sonunda gerçek bir şeyler yaparak onlara yardım edebilecek bir yol bulmuştu. Ancak keyfi, ormana vardıklarında yarıda kesildi.

Ela ortalarda yoktu.

Sormak istiyordu ancak kendini tuttu. Berna'ya kaçamak bir bakış atarak ''Selam.'' dedi. Berna kafasını aşağıya doğru bir kez eğerek Ateş'in selamına karşılık verdi ve ortamda Bulut'un sesi duyuldu.

''Ateş, konuştuğumuz gibi bize güçlerimiz konusunda yardım edecek. Daha doğrusu Nur'u aramızda en iyi tanıyan insan olarak, stratejilerimizi belirlememizde yol gösterecek desek daha doğru olur.''

Sarp, arkadaki bir ağacın köşesine sinmiş, gözleriyle Mine'yi süzüyordu. Mine durumun farkında olmasına rağmen Sarp'ın olduğu tarafa bakmamaya çalışıyor, mümkün olduğunda yaptığı işe odaklanmayı hedefliyordu. Sabahtan beri Sarp'la yalnız kalabilecekleri her durumu bir şekilde bozmayı başararak ondan kaçmıştı. Geçmişe dönecekleri günün bir an evvel gelmesini dört gözle bekleyenlerden biri de sırf bu nedenden ötürü Mine'ydi.

''Evet.'' dedi Ateş bakışlarını her birinde gezdirerek. ''Aslında Berna da konuya az çok hakim. O, diğerlerinin yanında hiç bulunmadı ancak gücünü kontrol etmeyi ve en hızlı şekilde kullanmayı Nur sayesinde öğrendi.''

''Nur'un bana pek de yardımı dokunmadı. Senden nefret etsem de bana gücüm konusunda esas yardımı dokunan kişi sendin Ateş.''

Ateş sustu. Hafif bir gülümsemeyle yüzünü eğerken ''Kendimi övmek istememiştim.'' dedi. Onun rahat tavırları, Bulut ve Furkan'ı kızlara nazaran daha çok rahatsız ediyordu. Yine de ekibin tamamına bir gerginlik hükmetmiyor değildi.

''Başlayalım mı artık?'' diye sordu Mine daha fazla goygoya yer vermeden. ''Bu aptal girizgah konuşmaları bize yalnızca zaman kaybettiriyor.''

Ateş ''Pekala.'' dedi. ''Öncelikle ikişerli olarak ayrılalım. Güçlerimizi havaya denemektense, birbirimiz üzerinde denersek daha verimli sonuçlar alabiliriz. Bunun örneğini çoğu yetenekte gördüm. Önemli olan-''

''-Sadede gelecek misin artık?''

Furkan, Gülce'ye doğru ilerlemekte olan Ateş'in yönünü değiştirebilmek için sözünü kesmişti. Ateş durumu anında fark ederken ''Belki de sizi ben gruplasam iyi olacak.'' diyerek açıklamasına devam etmedi. ''Dışarıdan bir göz, eşleşmeniz açısından daha faydalı olur. Gülce, sen Mine'yle ol.'' dediğinde Furkan bir kez daha itiraza kalkıştı. Ancak Ateş bu kez Furkan'ı duymazdan gelmedi.

''Aptallaşma!'' dedi sesini biraz yükselterek. ''Eğer zaaflarınızın olduğu insanlarla eşleşip, onlar üzerinde çalışırsanız; hiçbir yere varamazsınız. Birbirinize zarar vermekten korkmamanız gerekiyor. Eğer seni Gülce'yle eşlersem, muhtemelen kafandan ne olur beni affet, ne olur bir kez sarılabileyim gibi şeyler geçireceksin ve kendine engel olamayacaksın.''

SIR (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now