SIR | Bölüm 24

7K 476 66
                                    



-SIR- Bölüm 24

Elindeki odun parçasını kapının girişine bırakan genç kadın, derin bir nefes aldı ve etrafını bir kez daha kontrol etti.
''Temiz.'' dedi Ateş'e doğru bakarak.
Ateş yerinden kalkmamak konusunda ısrarcıydı ancak Berna'nın koca cüsseli bir adamı tek başına içeriye kadar taşıyacak gücü kalmamıştı artık. Ateş'e attığı bakış onun pes ederek oturduğu koltuktan kaldırırken söylenmeyi de ihmal etmiyordu bir yandan.
''Sıkıldım tüm bunlardan artık. Ne olacaksa olsun ve bir an önce bitsin!''
''Ben çok mu memnunum sanıyorsun?'' diye sordu Berna sinirle.
Kapüşonunu çıkarırken yerde yatan Mavi Göz'e doğru bir bakış attı nefretle. ''Az kaldı.'' dedi. ''Plan işliyor. Kendi ayaklarıyla geldi buraya, bu işin bitmesi an meselesi artık.'' Haklı bir yanı vardı genç kadının. Nur'un zekice planlarından yalnızca biriydi bu da. Sonunda süt annesine ulaşabilecek kadar zeki olduğundan emin olduğu Yiğit'i burada kapana kıstıracak, ardından da Ela'yı yalnız başına yakalayabilmek için Yiğit'i kullanacaktı. Tıpkı o gün ormana gelmesi için Ela'ya verdiği sebep gibi...

PATLAMADAN BİRKAÇ GÜN SONRA

Nur'un kendisine olanları keşfetmesi için birkaç gün yeterli olmuştu. Kızgındı, öylesine kızgındı ki kendisini bu hale getiren patlamaya sebep olanlar, intikam isteğini her geçen gün daha da arttırıyordu. Başlarda gücünü kontrol altına alamadığından evi yakabilecek kadar zor zamanlar geçirmişti. Kardeşi Onur'a her şeyi anlatmaktan başka çaresi yoktu. Kardeşi de olanlardan şüpheleniyordu günlerdir ancak konduramıyordu bir türlü.

Böyle bir şeyin varlığına hangi insan inanabilirdi ki?

Nur günlerce kendisini yatağa demir kelepçelerle bağlamasını istedi kardeşinden. Yalnızca böyle yaptığında bileklerinden yükselen alevler serbest kalarak etrafa saçılmıyordu.
Günler geçti...
Ancak Nur'un öfkesi bir an olsun dinmedi. Günün birinde Şans Sınıfı'ndan, tüm bu olanlar için intikam alacağına öyle inanıyordu, öyle çok plan kuruyordu ki kafasında; belki de bu intikamın ileride daha büyük bir şeye dönüşeceğini tahmin edemedi.
Birilerini bulmalıydı önce. O günkü patlamada yalnız olmadığını biliyordu ancak ne haberlerde ne de okul yönetiminin yaptığı açıklamada Trafo Odası'ndakiler dışında kimseden söz edilmemişti. Bu Nur'un, olanlardan Şans Sınıfı'nı iyiden iyiye sorumlu tutmasına ve onlardan daha çok nefret etmesine sebep oluyordu.

Ateş'le patlamadan hemen sonra tanışmıştı ve yeteneğini öğrendiğinden beri onu yanında tutmak için her şeyi yaptı bir süre. Ona bir gün ihtiyacı olacağını çok iyi biliyordu. Ateş, gücünden hoşnut olsa da Nur'a olan ilgisi, onun yanında kalması için fazlasıyla yeterliydi artık. Nur'un elindeki güç, tam da istediği tarzda birini yaratmak için uygundu.
Şimdi sırada tam da istediği gibi bir hayalet yaratmak vardı.
Ateş ona patlama günü garip bir kızın ağlayarak herkesten önce okulu terk ettiğinden bahsetti bir gece. Kimse onu görmeden okulun arkasındaki yüksek duvarın oraya doğru koştuğunu ancak ona yetişemediğini ve kızın bir anda gözden kaybolduğunu anlattı. O kız, Nur'un kafasındaki iş için fazlasıyla uygun olabilirdi.
Berna...
Bir süre boyunca Berna'yı gözlediler. Berna kendine olanlardan sonra öyle çok korkmuştu ki evden çıkamıyor, aynaya bakamıyordu karşılaşacağı kişiyi tanıyamayacağı korkusuyla. Fakat bir gün evden çıkmaya karar verdi, biraz yürüyüp hava almak istemişti yalnızca. Tek suçu buydu.

O gün Nur'la tanıştı.

Patlama günü olanlardan sonra Nur'un da kendi gibi bundan fiziksel anlamda etkilendiğini anladığında, kısa zamanda sıkı bir bağ kurdular. Onun tehlikeli planlarından habersiz, yeteneğinden bahsetti Berna. Hiçbir engele takılmaksızın istediği yerden geçebiliyor, duvarların ortasından kolaylıkla süzülebiliyordu. Bunu öğrendikten sonra Nur'un hedefinde Berna'yı casus olarak kullanmak oluştu ancak bunu, herkes onu tanıyorken yapamazdı. Oluşturmak istediği hayaletin tek bir özelliği olacaktı ona göre.

SIR (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now