SIR | Bölüm 9

14.3K 982 289
                                    

           

-SIR- | Bölüm 9

Amacından sapan bir insan düşünün. Yola tek bir hedefle çıkıp, sonunda kendini benliğinden eden ve belki de hayatındaki en önemli şeyi kaybetmek üzere olan bir insan.

Neden böyle olduğumu hissediyordum?

Elimdeki kalemi masaya bıraktım ve ellerimi başıma dayadım gözlerimi yumarak.

"Düşünmek istemiyorum. Neden düşünmek istemediğimi söylememe rağmen düşünmeye devam ediyorum?!''

Kendi kendime konuşarak durumun dramatikliğini biraz olsun indirgemekti asıl amacım. Ancak olmuyordu. Mavi Göz'ün, Furkan'a sorduğu soruların içinde kaybolmaktan alıkoyamıyordum kendimi. Beni kıskanıyor olduğu düşüncesi beynimin bir yerlerine yerleşmişken yeniden derslere odaklanmak ve onu görmezden gelmek fazlasıyla zordu. Belki de yalnızca Onur'a güvensizliğinden sormuştu aralarında ne var diye. Yine de beni korumaya çalıştığı düşüncesi bile kalbimin garip bir şekilde hızlanmasına yetiyordu.

Onu kafamdan çıkaramadığım her saniyeye lanet ettim.

Okul dışında yüzünü görmeye bile tahammül edemiyordum. Kendimi bu fikre alıştırmak zaman almıştı belki ama yine de kararımdan döneceğimi sanmıyordum. O bir söz vermişti. Bense net bir karar.

Birbirimizden uzak durmamız ikimiz için de en iyi yoldu. Bunu ikimiz de iyi biliyorduk. Her ne kadar aksinin olmasını istesem de Yiğit'in tavırları bana zarar veriyordu ve odaklanmam gereken asıl konular bunlar değildi. Amacımdan sapmamalıydım. Tüm bunları düşünürken bile yaklaşık on dakikamı çöp ederek vakit öldürmüştüm. Bıraktığım kalemi yeniden elime aldım ve soruları çözmeye devam ettim. Bu sırada teyzemin kapıyı çalarak içeri girmesi üzerine zaten bir türlü toplayamadığım dikkatim bir kez daha bölündü.

''Müsaitsen biraz konuşalım mı Ela'cığım?''

Teyzemin bu girişinden pek hoşlanmamıştım. Konuşacağı konuyu da az çok tahmin ediyordum ancak bu konuşmadan kaçarım olmadığının da gayet farkındaydım.

''Gel teyze.''

Teyzem içeri girerek kapıyı kapattı ve yatağıma doğru yöneldi. Ben de sandalyeden kalkarak yanına yerleştim. Önceliği elimi kavramak ve ''Gerçekten iyisin değil mi kızım?'' diye sormak oldu. Derin bir nefes aldım. İyi olduğuma kendimi inandırmak istiyordum.

''İyiyim.''

''Bak Ela, sana son zamanlarda neler oluyor bilmiyorum kızım. Bir türlü anlamıyorum. Ama ilk kez bu denli çıldırdın. Ağlama krizine girdin. Beni korkutuyorsun. Diyeceğim o ki, eğer gerçekten baş etmekte zorlandığın bir sorunun varsa benimle paylaş bunu. Ancak o zaman sana yardım edebilirim.''

Kurduğu her cümle beni korumak adınaydı. Biliyordum. Ancak ne Yiğit'ten ne de onun bitmek bilmeyen dengesizliğinden söz etmek istemiyordum. Teyzeme karşı açık olmanın, beni bu konuda rahat bırakması açısından iyi olabileceği fikri geldi aklıma.

''Evet, baş etmek zorunda olduğum bir problemim var. Ama bu ikimizin el ele verip de üstesinden gelebileceği bir şey değil teyze.''

Kafasını iki yana sallayarak gözünden akan bir damla yaşı elinin tersiyle sildi.

''Yanılıyorsun. Biz seninle bu zamana kadar her şeyin üstesinden birlikte geldik. Yeter ki anlat bana Ela. Seni ne bu hale getirdi? Kendini odana kapatmaya başladın. Derslerine önem vermemeye başladın. O okula kaydolduğun günden beri değişiyorsun. Her gün daha da artıyor bu değişim. Sonunda seni tanıyamamaktan korkuyorum, anlıyorsun değil mi beni?''

SIR (TAMAMLANDI)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang