SIR | Bölüm 12

14.2K 940 140
                                    


-SIR- | Bölüm 12

Kalkan...

''Dış etkilere karşı kendini koruyabilmesi için insana bahşedilmiş en özel güç. İnsanın bu güçle diğerlerinden ayrılmasını sağlayan bir savunma mekanizması yaratması kaçınılmazdır. Olası bir tehlike anında bunu önceden sezebilen, kendini korumaya alan ve eğer geliştirilebilirse koruma kalkanını başkalarını da kapsayacak şekilde büyütebilen bir yaradılış hikayesi.''

Gözlerimi karşımda oturup meraklı gözlerini bana diken Bulut'a baktım ve gözlerimi devirdim.

''Film mi çekiyoruz burada?!''

Kitabı kapatarak masaya fırlattım ve kafama bir tane geçirdim.

''Sus artık sus, istemiyorum kulağıma bir şeyler fısıldayıp durmanı.''

Bulut hızla yanıma ulaşırken kollarımdan tutarak kavradı bedenimi. ''Ela biraz daha sakin olur musun lütfen? Kendine zarar verdiğinde hiçbir şey değişmeyecek. Emin ol hepimiz denedik bunu daha önce.'' dedi. Saçlarımı okşayarak beni sakinleştirmeye çalışırken devam etti.
''Sen ne kadar istemiyorsan, bu lanet şey bir o kadar kovalıyor seni. Kabullenmekten başka şansımız yok.''

''Bu saçmalıktan başka bir şey değil Bulut. Şu yaşadıklarımıza bak ! Başından beri benden ne sakladığınızı öğrenmeye çalışıyordum. Her fırsatta peşinize düştüm, sizi sıkıştırdım. Hatta iki kez sizin açığınızı yakalamışım ama bunu unutturmuşsunuz bana! Sonra ne oluyor peki? Bir bakıyorum, ben de sizden biri olmuşum. Sakladığınız şey benim de sırrım oluvermiş. Nedenini bilmediğim bir şekilde oradaymışım meğer.
Hatırlamıyorum.
Zorluyorum kendimi. Kahretsin! Tam bir haftadır hatırlamam için her şeyi yapıyorsunuz. Olmuyor! Anlıyorsun değil mi?'' Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başlarken hıçkırdım. ''Ben bunu kaldırabilecek kadar güçlü olduğumu sanmıyorum Bulut. Fantastik bir kitapta bulunan uydurma bilgilerle hareket edecek kadar, ait hissetmiyorum bu dünyaya kendimi!"

Kollarıyla beni sararak teselli etmeye çalışan arkadaşım ''Aksine...'' diye fısıldadı. ''Sen çok güçlü birisin Ela. Bizden daha güçlüsün belki de. Kendine haksızlık etmekten vazgeçmen gerekiyor. Yoksa bir adım bile ilerleyemeyiz.'' Yutkunarak başımı Bulut'un omzundan kaldırdım ve gözyaşlarımı sildim. ''Öncelikle şu kitaba küfretmeden araştırma yapmaya devam edelim Sayın Turuncu.''
Bulut beni gülümsetmeyi başardığında ''Ha şöyle! Yüzün gülsün biraz.'' diye söylendi ve fırlattığım kitabı yeniden önüme koydu.

Ceren vakasının ardından tam bir hafta geçmişti. Olayın ertesi günü evden çıkmamış, tüm günümü teyzemle birlikte geçirmiştim. Teyzemse hasta olduğumu düşündüğü için iş yerinden izin alarak tüm gününü beni iyileştirmeye harcamıştı.
Sonraki gün ise karanlık...

Yeni hayatımın tam olarak başladığı gün...

Gülce'nin hayvanları duyabildiğini, hatta onlarla konuşabildiğini, Bulut'un insan vücuduna hükmedebildiğini, Furkan'ın aklından geçen her türlü şeyi karşısındakine yaptırabilme gücünü, Mine'nin geleceği görebildiğini ve Yiğit'in hafıza silebildiğini sonunda onların ağzından öğrenmiştim.
Haftalarca benden sakladıkları şeyin meğerse anlatsalar inanmayacağım özel güçleri olduğunu...
Aslında benden sakladıkları her şeyin beni korumak için olduğunu, Mavi Göz'ün sırf bu sebepten her defasında beni kendinden uzaklaştırdığını öğrenmiştim sonunda. Tüm 'neden' içerikli sorularım cevaplarına kavuştuğu sırada bu defa yeni bir sır çalmıştı kapımı.

Benim sırrım.

Öğrendiğim en önemli ve en saçma şeyle yüzleştim. Kendimle alakalı bir gerçekle...
Patlama günü benim de okulda olduğum gerçeği...
Olan biten her şeyi en başından anlatmışlardı bana. Patlamadan sonra kendilerindeki değişiklikleri farkettiklerini, şu radyoaktif bilmem ne zırvalıklarını, kısacası anlattıkları bu şeylerden etkilenmiş olmam için önce okulda olmam gerektiğini...

SIR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin