SIR | Bölüm 3

16.9K 1.1K 150
                                    



-SIR- Bölüm 3

Alarmım çalarken teyzemi uyandırmamaya özen göstererek hemen kapattım ve yatakta doğruldum. Başım ağrıyordu. Gece boyunca o kadar çok düşünmüştüm ki güne güzel başlamaya gücüm kalmamıştı sanki. Gerçi güzel bir gün hakkındaki umutlarımın tükendiğini var sayarsak iyi bile sayılırdım. En azından hayata küfrederek açmıyordum gözlerimi.

Okula her sabah bu saatte uyanarak yürüme fikri güzeldi. Havanın soğukluğu en azından içimdeki bezmişliği söküyordu bedenimden. Yatakta oturarak oyalanmak yerine kalktım ve banyoya doğru adımladım. Basit birkaç işlem vardı. Yüzünü yıkamak. Dişlerini fırçalamak. Saçına bir toka ve işte hazırsın.

En azından Gülce kadar süslü değildim.

Çantama boş zamanlarımda okuduğum birkaç kitabı yerleştirdim. Ardından ayakkabılarımı ayaklarıma geçirdim ve evden çıktım. Hava düne göre biraz daha soğuktu. Isınması gereken hava, gün geçtikçe daha da çok soğuyordu. Kulaklıklarımı taktım ve dün gece ezber yaptığım edebiyat tarihinin üzerinden geçtim biraz.

''Sana diyorum!''

Kulaklığımın teki sağ kulağımdan bir anda çekilirken hızla arkamı döndüm önce. Korkmuştum. Ancak karşımda Bulut'u görmüş olmak biraz olsun rahatlamamı sağlamıştı.

''Ne yapıyorsun burada?''

Bulut alnını silerek ''Koşuyorum. Seslendim ama duymadın, korkutmadım değil mi?'' dediğinde gülümsedim. Bir adım geri çekilirken ''Sorun değil.'' dedim cılız sesimle.

''Okula mı?'' diye sordu Bulut gözlerini elimdeki kitaplara dikerek. Kafamı salladım.

''Yürüyüşü seviyorum, erken çıktım o yüzden.''

Bulut ''Güzelmiş...''derken kafasını kaşıdı ve ''Beraber yürüyelim mi o zaman?'' diye sordu tek kaşını kaldırarak. Olur dercesine kafamı sallarken diğer kulaklığı da çıkardım ve cebime sıkıştırdım.

''Nerede oturuyorsun? Uzak mı okula?''

''Fazla değil. Projenin yaşadığım şehirde hayata geçmesi iyi oldu. En azından yürüyerek gidip gelebiliyorum.''

''Yiğit'i siktir et.'' derken bana doğru döndü. ''İstersen bizim servisle gelebilirsin. O kendini bir şey sanan salağa bakma. Sana da bize de emir veremez.'' Aklıma Bulut'un okuldan atılma sebebi gelirken gözlerim hemen göz altlarına doğru kaydı.

Herhangi bir morluk belirtisi yok. Temiz.

''Ela?''

''Hı?'' derken irkildim birden. O bana bir şeyler söylerken, ben yalnızca dün gece dosyada okuduklarımın zihnimde dolanmasıyla ilgileniyor, onu duymuyordum sanki.

''Yiğit'i diyorum, boş ver. İstersen bizim servisle-''

''Bulut, sen okuldan neden atılmıştın?''

Sorduğum soruyla birlikte yaptığım yanlışın farkına varmam yalnızca birkaç saniyemi aldı. Cevabını bildiğim bir soruyu ona sorarak ne yapmaya çalışıyordum? Yalan söyleyip söylemeyeceğinden emin olmaya mı? Üstelik bana cevap verme zorunluluğu da yoktu.

Kendine gel.

''Özür dilerim. Bir an merakıma yenik düştüm. Kızma bana, okulda görüşürüz.''

Bulut'u beklemeden okula doğru yürümeye başlarken bu tavırlarımın nedeni kafamı kurcaladı. Kendi içimde benden bir tane daha varmışçasına garip davranıyordum. Sanki başka bir ben, normalde yapamayacaklarımın komutunu iletiyordu beynime.

SIR (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now